7 Temmuz tarihli Başkent gazetesindeki 'Atletizm'de acayip hesaplar' başlıklı yazım camiada bayağı ses getirdi. Beğenenler de oldu, üzülenler de…

Üzülenlerin başında Atletizm Federasyonu başkanı Fatih Cintimar geliyordu. İyi bir dostluğumuz vardı. Atlet olarak tanırdım, ancak asıl samimiyetimiz 2013 Mersin Akdeniz Oyunlarında başladı. O Genel Koordinatör Yardımcısı ben de Basın Akreditasyon Sorumlusuydum… Atletizm Federasyon başkanlığı seçiminde de oyumu ona verdim. İlk yılları çok iyi geçti. Başarılı çalışmalara imza attı. Hatta bence dünyanın en büyük altyapı organizasyonu olan ve Dünya'da 196 ülkede uygulanan IAAF Çocuk Atletizmi Projesinde gönüllü olarak çalıştım. 2011'de başlatılan bu projede 3.5 yılda yapılması gereken 45 seminerden sadece 3'ü yapılınca IAAF devreye girdi. Yapılan şikayet üzerine Federasyon koordinatörlüğü ehil bir ele, eski şampiyon ve rekortmen bir milli atlet olan Necdet Ayaz'a 2014 yılında verilince işler düzene sokuldu. 6 aylık bir sürede tam 97 seminer düzenlenince hem IAAF ile ilişkiler yoluna girdi hem de proje rayına oturtuldu. Gerçekleştirilen çok önemli değişiklikler, verilen katkılar, IAAF tarafından olumlu bulunarak takdir edildi. TMOK tarafından Fair Play Ödülüne layık görüldü. Valilerimiz seminerlerin illerinde yapılabilmesi için adeta seferber oldular. 2019 yılına kadar başarılı şekilde sürdürülen çalışmalar, basit hesaplar yüzünden Necdet Ayaz ve ekibinin istifasıyla sona erdi. Ve bu önemli proje maalesef yürütülemedi. Bu kötü son, çok önemli ve hayati bir projenin rafa kaldırılması bizi derinden etkiledi. Tabi ki Çintımar ile ilişkilerimiz askıya alındı.

Atletizmde Tokyo 2020 için kota sayısını yükseltmek amacıyla bayrak yarışlarında yapıldığı iddia edilen derecelerle oynama iddiaları ve reaksiyon zamanlı fotofiniş fotoğraflarının World Athletich'e (WA) gönderilmeme olayları ortaya çıktı. Alındığı açıklanan Gençlik ve Spor Bakanlığına bildirilen ve Federasyonun sitesinde yayınlanan kotaların, Dünya Atletizm Birliği (WA) tarafından kabul edilmediği, katılan ülkelerin açıklanmasıyla ortaya çıkınca ben de 'Atletizmde acayip hesaplar' başlık yazımı yazıp, Çintımar'dan yaptığı basın toplantısında, açıklama yapma yerine neden olayı siyasallaştırma yoluna girdiğini sordum. Yazı sonrası Tallin'den çok üzüldüğünü belirten mesajlarını alınca, ben de yine kendisine 'Neden gerekli açıklamaları yapmadığını' sorduğumda da 'Delilleri mahkemeye sundum, karar çıkınca herkes öğrenecek' diye acayip bir şekilde yanıt verdi.

Tallin denince de aklıma geldi. Erzurum'da 4 x 400 metre mix bayrak yarışında yaptığımız acayip hesaplarda en iyi derecesi 53.38 olan ve kota alabilmemiz için 51.03 koşması gereken Elif Polat'ın 8 Temmuz'da Estonya Talin'deki U23 yarışında yaptığı derece 55.11 oldu.

Bu sonuç bile Erzurum'da kota aldığımız iddia edilen 4x400 mix bayrak yarışmasındaki 3.14.80'lik derecenin uçuk olduğunu kanıtlıyor gibi... Tabi ki WA kota alan 16 ülkeyi açıkladığında Türkiye'nin durumu apaçık ortaya çıktı ve bizim mix takımımız da Tokyo'ya gidemedi.

Ama asıl olay, Federasyonun Merkez Hakem Kurulu üyesi Necati Çeteci'nin istifasıyla patlak verdi. Çeteci istifa mektubunda, Erzurum'daki yarışmalarla ilgili basında ve sosyal medyada çıkan haberleri MHK üyesi olarak araştırma ihtiyacı duyduğunu belirterek şunları yazmış:

'Araştırmalarım sonucunda ulaştığım fotofiniş resimlerindeki sonuç ile federasyon sitesindeki sonuçların farklı olduğunu gördüm. Fotofiniş sonuçlarının değiştirilerek ilan edilmesi ve World Athletich'e gönderilmesi sonucu ülkemizin uluslararası platformda hayli ivme kaybettiğini düşünüyorum. Acaba başka yarışma sonuçları da bu şekilde ilan edilmiş mi?' Necati Çeteci, bu olaylardan kendini sorumlu hissederek kuruldan ayrılmaya karar verdiğini de belirtiyor.

Bu istifa olayındaki gerekçeler bile başlı başına bir soruşturma açılması için yeterlidir. Biz kimsenin yargılanmasını istemiyoruz. Bizim asıl amacımız, gerçeklerin ortaya çıkmasıdır. Öncelikle ulusal federasyonumuzun WA neznindeki itibarının yerle bir edilmesinin dolayısıyla ülkemizin spor kamuoyunda yüz kızartıcı bir suça alet edilmesinin önüne geçilmesini istiyor ve bekliyoruz.

Eğer Spor Bakanlığı bu konuda gerçeklerin açığa çıkması için hemen soruşturma başlatmazsa çok geç kalmış oluruz. Çünkü Dünya Atletizm Birliğinin (WA) konuyla ilgili çalışma içinde olduğu duyumlarına ulaştık.

Ülkemizin itibarı söz konusu olunca çok hassas olduğunu bildiğimiz Spor bakanımızın hemen harekete geçeceğine inanıyoruz. Yoksa WA'dan gelecek kötü bir sonuç, çok kişinin altında kalkamayacağı sorunlar yaratır.

NOT. Bu arada Başkan, istifa olayını çok yaratıcı (!) bir karikatürle 'Eleği salladık düşünler düştü elekte kalan dostlara selam olsun' diye mesaj atmış… Aman dikkat Sevgili Fatih, biz 44 yılda hiç ummadıkları anda elekten düşen ne kişiler gördük, şimdi esameleri bile okunmuyor…