Son dönemlerde Atletizm Federasyonunda çok garip işler oluyor.

Ülkemizde aynı ilde yaptığımız iki ayrı tarihteki (12-13 Haziran ve 27 Haziran) yarışmalara hep aynı takımlar çağrılıyor… Yarışmada alınan sonuçların hangisi doğru, hangisi yanlış bilinmiyor. İddialara göre düzeltmeler yapılarak baraj geçirtiliyor,düzeltilen derecelerle rekor kırdırılıyor…

Yani sizin anlayacağınız Atletizm'de acayip hesaplar dönüyor. Kota sayısı bir artıyor, bir eksiliyor… Bir rekor kırıyoruz, fakat bu rekorlu kota hakkı Bağdat'tan değil, World Athletich'ten dönüyor.

Vallahi elimdeki belgeleri okurken kafam öyle bir karışıyor ki 3-4 kez yeniden başa dönüp acaba bir hata mı yaptım diye kendime sormadan edemiyorum. Bilgisine ve dürüstlüğüne inandığım Atletizm camiasından dostlarımın bilgisine başvuruyorum. Açık söylemek lazım ki 44 yıllık meslek yaşamımda hata yapmamak için en çok didindiğim, araştırıp, soru sorduğum bir ikinci yazı olmadı.

İşler o kadar karışık ki sizin kafanızı da fazla karıştırmamak için bende buna uygun düşecek bir tek örnekle, halk arasından 4 x 400 metre karışık olarak anılan (2 erkek ve 2 kadın sporcunun katılımıyla yapılan) mix bayrak yarışı ile size konuyu anlatmaya çalışacağım.

13 Haziran'da Erzurum ilimizde yapılan Sprint ve Bayrak Kupasında, Berke Akçam, Büşra Yıldırım, Elif Polat ve İlyas Çanakçı'dan oluşan 4 x 400 mix bayrak takımımız 3.17.65'lik derecesiyle Ukrayna (3.15.46) ve Belarus'un (3.16.65) ardından 3.oluyor.

Bununla olmayınca, 27 Haziran'da yine aynı yerde ve aynı ülke takımlarıyla yarışma düzenleniyor. Bu kez 4 x 400 metre mix takımımızda İlyas Çanakçı'nın yerine Yasmani Copello yer alıyor. Yarışmada, Türkiye'nin 3.14.80'lik derecesiyle Ukrayna'nın (3.14.06) ardından süresini 3 saniyeye yakın geliştirerek ikinci olup, rekor kırarak Olimpiyat vizesi aldığı Türkiye Atletizm Federasyonunun resmi internet sitesinde anlı-şanlı şekilde duyuruluyor. (Bu arada Belarus'u merak edenlere söyleyeyim. Bu yarışta bayrak değiştiremeyince devre dışı kalıyor)

Kısa sürede yapılan 2 yarışmada nasıl oluyor da bu kadar gelişim sağlanıyor. İçinizden 'Copello takım da ya' diye geçirdiğinizi duyar gibiyim. Ama bakın şöyle Atletizm Federasyonunun hesapları o kadar karışık bir şekildeki, bir performans hesabı yapayım siz de bu karışıklıktan nasibinizi alın.

Koşulan süreyi 4 sporcuya böldüğümüzde her atlete 48.7'lik bir zaman düşüyor. Yani daha açıkçası mix'te yer alan sporcular, üç aşağı beş yukarı buna yakın koşmaları gerekiyor. Hesapları yapalım, 400 metre engelli koşan Capello'nun en iyi derecesi 48 saniye bunu 400 metreye indirgersek 46 saniye verelim. Mix'te Copello'nun diğer sporculara verdiği katkı (2.7 sn.) İkinci erkek koşucumuz Berke Akçan'ın en iyi derecesi 46.70 bu atletimizin de katkısı 2 saniye oluyor.

Diğer 2 kadın sporcumuzun en iyi dereceleri Elif Polat'ın 53.38 -Büşra Yıldırım'ın da 53.60. Erkeklerin her birine sağladığı 2.35'lik süre katkısını düşürsek bile Büşra'nın 51.25, Elif'in 51,03 koşması lazım ki 3.14.80'lik dereceyi bulabilelim.

Atletizmden azıcık anlayan bile 4 atletin de en iyi derecelerini aynı yarışta yapabileceğine ihtimal vermez. Velek ki bu oldu ve biz de (yine ısrarla belirtelim) Türkiye Atletizm Federasyonun sitesinde belirtildiği gibi 4 x 400 mix bayrak yarışındaki dünya sıralamasında Türkiye 16.sırada yer alarak son biletin sahibi olduk. Ancak merak edenler World Athletich sıralamasına (29 Haziran 2021'deki son liste yayınlandı) baktıklarında kalan 3 kotanın Almanya, Ukrayna ve Nijerya'nın tarafından aldığını görürler.

Şimdi alınmış gibi gösterilen kotalar için ortada dolaşan çok söylenti var. Başkan yaptığı basın toplantıda söylentiler için fotofiniş fotolarının WA'ya gönderildiğini söylüyor ama asıl istenilen 'Reaksiyon zamanlı orijinal' fotofinişlerin gönderilip gönderilmediğini belirtmiyor. Yine başkan kendilerinin de birkaç ülkenin yarışlarına itiraz ettiğini söylüyor ama hangileri olduğunu söylemiyor. 'Hindistan atletler' adlı bir hesaptan 'Türkiye diskalifiye (son yarışı geçersiz anlamında) edildi ve şimdi 22.sırada' sözlerine bir açıklama yapmıyor. İşi spordan çıkartıp siyasete kanalize ediyor.

2000'den başlayarak olimpiyatlara katılan atlet sayısını veriyor (2000 -6, 2004- 14, 2008 -15, 2012 – 24) ama yükseliş trendini bozmamak için 2016 Rio'ya gönderdiğimiz 32 atletimizi es geçiyor. Çünkü Tokyo için çok büyük konuşulmuş ancak bu sayı 25'te kalınca Rio'nun gizlenmesi bence de normal sayılmalı.

Asıl vahimi 'Reaksiyon zamanlı orijinal' fotofiniş fotolarının 'gönderilmemesi' gerçekse, bu durum hemen bakanlık tarafından soruşturulmalı, çünkü bu demektir ki bazı şeyler gizleniyor; ya derecelerle oynandı ya da başka dümenler döndürüldü. Ortada Türkiye'nin itibarı var. Soruşturulsun ki Türkiye'yi zan altında bırakarak itibarsızlaştıranlar varsa cezalandırılsın, yoksa da şaibeler ortadan kalksın ve federasyon da aklansın.