İstanbul, Ankara, İzmir yerel seçim sonuçları değil sadece…

Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet rejimini değiştirmek…

Keçiören'den çıkıp Külliyeye gitmek…

Bir değil, iki değil üç, dört köşke razı olmamak...

Binlerce koruma ile izole olmak…

Çay paketlerini milletin kafasına fırlatmak…

Açlık sınırlarının altında kalan asgari ücretliyi görmezden gelmek…

Geçinemeyen emeklinin iş bulmasına 'çift dikiş' demek…

Üretimi, istihdamı, işçiyi hiçe sayarak devletin fabrikalarını satmak…

KHK'lar ile ülkeyi yönetmeye kalkışmak…

'HDP ile ittifaksın' diye seçmene terörist muamelesi yapmak…

Beka beka deyip 23 Haziran öncesi İmralı ile görüşmek…

Oy kaybetme kaygısı ile kırmızı bülten ile aranan kişiyi devletin televizyonuna çıkartıp ve 'ben kırmızı bülten ile arandığını bilmiyordum' demek…

Damada ekonomiyi teslim edip ardından Amerikalı McKinsey'den 'ekonomi nasıl yönetilir?' diye danışmanlık almak…

Tank fabrikasını Katarlılara satıp, savunmanın sırrını ortadan kaldırmak…

Ardından İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na 'veri kopyalıyorsun' diyerek kıyamet koparmak!

Bir banka hesabı için birilerini FETÖ'den yıllarca içerde tutmak… 'Kandırıldık' söylemleri ile birlikte hala FETÖ'den tutuklu olanların en yakınlarını devletin bakanlıklarının başına getirmek…

Sonuç beğenmedikçe 'hadi yeniden' deyip seçime gitmek…

Eğitim sistemini yaz boz tahtasına çevirmek…

Binlerce Suriyeliyi memlekete getirip ortalığa salmak…

Aylarca dövizin tavan yapacağı şekilde Amerika ile Papaz pazarlığı yapmak ardından Papazı almadan Papazı vermek…

Japonya'da bizim Papazı vermeyen Trump'a bir kez bile neden vermediğini sormamak…

Bir gün herkese mutlaka lazım olacak adaletin olmaması için mümkün mertebe gayret göstermek…

Ve daha niceleri… AKP'nin hızla geriye gidişini gösteren… Kim bilir daha kaç alternatif parti gündeme gelecek? Damat Bakan, ekonomide tünelin ucundaki ışığa bakadursun… Gerçek şu ki; Aşağıdan yukarıdan, yolun sonu görünüyor!