Ankaragücü takım olma yolunda çok önemli gelişme kaydediyor ama ne yazık ki geleceğinin ne olacağı sorusu belirsizliğini koruyor.

115 yıllık koca çınar, Başkent’in çok önemli değeri olmasına karşın maalesef kentin dinamiklerinin harekete geçmemesi, kulübün sahiplenilememesi, futbol aklı olan bir yönetim yerine para sağlayacak bir yönetime muhtaç bırakıldı.

Ankaragücü’nü bu hale düşürenler, paraları çarçur edenler, hiçbir yasal işleme takılmadan kendilerini, üye yaptıkları kişilerce ibra ettirerek bu işten sıyırdıkları gibi yüzleri kızarmadan hala bu güzide kulübümüzün sahibi olarak görmekten alıkoyamıyorlar.

Şu anda kulübü bekleyen en büyük tehlike FIFA’dan gelen dosyalara karara bağlanmak için bekleyen dosyaların eklenmesi. Bu da Ankaragücü’ne kalıcı yasağın gelmesinin yolunu açacağı gibi puan silme cezalarını da beraberinde getirir.

Bu durumu düzeltmek için gerçekten çok paraya ihtiyaç gerekmektedir. Bunun önlenebilmesi için de öncelikle kalıcı yasak hükmü olan dosyaların bir an ödenmesi ve karar bekleyen dosyaların sahibi futbolcularla anlaşma yoluna gidilmesi şart.

Bu nedenle 115 yıllık koca çınarın, kendi reklamını yaptırmak için ortaya çıkan adaylara değil gerçekten kulübü bu dar boğazdan kurtaracak mali gücü yüksek başkan ve yönetime ihtiyacı var.

Gelelim yeniden diriliş için Gazi Ercüment Tekin başkanlığında ve eski teknik direktör Mustafa Kaplan tarafından adeta yoktan var edilerek bin bir zorluklarla yapılandırılarak yola çıkılan kadroya…

Bir önceki sezondan sözleşmesi devam edenlerin bile ekstralarla oynamaya ikna edilen 6-7 tecrübeli futbolcu ile yine geçtiğimiz yıl kendi kategorisinde küme düşen U19 takımından profesyonel kadroya alınan 16 yetenekli genç oyuncunun harmanlanmasından oluşan Ankaragücü, takım olma yolunda 6 maçlık periyotta büyük aşama kaydetti.

Üstelik futbolcular kendilerini; grubunun 6’da 6 yaparak liderlik koltuğunda oturan takımla, onları çılgınca destekleyen 10 bini aşkın taraftarının önünde test etme sınavını sonuç olarak skora yansımasa da oyun kalitesi olarak başarıyla geçip gelecek için umut verdiler.

Mücadele açısından güçlü rakibiyle başa baş bir oyun sergileyen sarı- lacivertlilerin tek hatası, savunmadaki konsantrasyon eksikliği olarak göründü. Özellikle kaleciden dönen toplara müdahale etmekte gecikmeleri yenilgiyi getiren en önemli faktördü. Ayrıca ikinci yarıda beraberliğe ulaşmak için pozisyon bulmalarına rağmen bitirici noktalardaki eksiklikleri sonucu değiştirmelerini engelledi.

İşin gerçeği, Başkent ekibinin sergilediği oyunun karşılığı en azından bir puan olmalıydı. Sonuç kötü olsa da tecrübeli kaptan Mahmut Tekdemir’in liderliğinde sergilenen futbol ilerisi için iyi sinyaller verdi.