Altılı Masa bir çok sorunla karşı karşıya...
Bu sorunların en başta geleni ise dış politika...
Uluslararası güç dengelerinin tam ortasında yer alan ve bu dengeleri değiştirme potansiyeli taşıyan bir ülkede yaşıyoruz, ama Altılı Masa'nın dış politikada nasıl bir politika izleyeceğini bilemiyoruz.
***
Bu durumun en açık örneği Suriye ile ilişkiler konusu...
Seçimler yaklaşırken Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Erdoğan çok az insanın tahmin edebileceği bir dizi hamle yaptı...
Örneğin, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Suriye Cumhurbaşkanı Esad ile görüşmeye hazır olduğunu açıkladı.
***
Bu hamleler karşısında Altılı Masa'dan gelen eleştiriler genellikle geçmişte yapılan hakaret dolu açıklamaların hatırlatılması ve ortaya çıkan çelişkili durumun sergilenmesinden öteye geçmedi...
Geçmişte yapılanlar ve günümüzde takınılan tutum arasındaki fark ortada...
Ama politikada önemli olan değişip değişmemekten çok değişimin hangi yönde olduğunu belirlemek.
***
Nitekim, Altılı Masa'nın üyelerinden biri olan Ahmet Davutoğlu ve partisi, dün AKP'deyken söylediklerini bugün de tekrarlıyor...
Gelecek Partisi Genel Sekreteri Kani Torun'a göre Esad'la görüşmek ona 'taviz' vermek anlamına geliyor...
Şimdi Davutoğlu ve ekibi savaşın başından beri görüşünü değiştirmediği, başka bir deyişle yanlıştan dönmediği için onları 'tebrik' etmek mi gerekiyor?
***
Suriye ile ilişkilerde 'Rusya 'nın parmağını' arayan Torun, sözlerine şöyle devam ediyor:
'Türkiye'nin şu anda en büyük finansörü ve dış ticaret açığını finanse eden yer de Rusya. Dolayısıyla burada bu baskıya dayanamayıp birincisi Suriye'de cumhurbaşkanı nezdinde görüşme olabilir.'... Yani, Davutoğlu ve ekibi Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesine karşı. Suriye ile görüşme isteğini bu ülkenin dayattığını düşünüyor...
Ayrıca, Rusya'nın Türkiye'ye enerji sağlamasını, dış ticaret açığını finanse etmesini ve Suriye ile görüşmeyi kolaylaştırmaya çalışmasını da 'baskı kurmak' olarak değerlendiriyor!
***
Ahmet Davutoğlu'nun Suriye savaşının başlangıcında bu ülkeye saldırının en başta gelen savunucularından biri olduğu ve bu görüşünü Stratejik Derinlik adlı kitabında teorize ederek ABD ile birlikte bölgede bir 'alt imparatorluk' kurma heveslerine kapıldığı hatırlanırsa bu sözlere şaşmamak gerekiyor...
Ama Kani Torun'un sözlerinin devamı kendilerinin de çelişkiden azade olmadıklarını ortaya koyuyor:
'Biz burada Gelecek Partisi olarak şunu diyoruz; Esed'le şu anda tamamen mecbur kalarak ve taviz vererek yaptığınız görüşmeyle hiçbir Suriyeliyi Suriye'ye geri gönderemeyiz.'
***
Burada durup Davutoğlu ve arkadaşlarına şu soruyu sormak gerekiyor:
'Yani affedersiniz, bu savaşın başlangıcında Suriye'den gelen mültecileri sayarak yüzbin sayısına bir an önce ulaşmak isteyen, dahası mültecilere 'gel-gel yapan' siz değil miydiniz?'...
O sıralar AKP'nin Dışişleri Bakanı olan günümüzün Gelecek Partisi başkanının bu sayıya ulaşıldığında 'uluslararası toplum'un olaya müdahale edeceğini, ABD'nin bir BM kararı çıkararak Yugoslavya'ya yaptığını Suriye'ye de yapıp bir NATO operasyonuyla bu ülkeyi darmadağın edeceğini düşündüğünü herkes biliyor; bugün mültecileri göndermekten bahsetmek ise çelişkinin ta kendisi oluyor.
***
Altılı Masa üyesi İYİ Parti'nin Suriye konusundaki tutumunun ise daha farklı olduğu anlaşılıyor...
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmek için Dışişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunacağını açıkladı...
Görüşmenin amaçlarını da dört madde halinde şöyle sıraladı:
- Ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin vatanlarına geri dönmelerinin sağlanabilmesi için gerekli ekonomik, toplumsal ve güvenlik koşullarının sağlanabilmesine katkıda bulunmak.
- Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması amacıyla bu ülkede varlığını sürdüren PKK/YPG terör örgütünün faaliyetlerine son verdirilmesi için ortak bir strateji geliştirmek.
- Suriye'nin yeniden imarı ve uluslararası topluma dönüşümün sağlanması için diplomatik desteğin sağlanması.
- Suriye'de faaliyet gösteren ve Türkiye ile Suriye'ye güvenlik tehdidi yaratan PKK/YPG dışındaki terör örgütleri ile mücadelede ortak bir yaklaşım geliştirilmesi.
***
Merak ediyoruz:
Dış politikanın en önemli gündem maddelerinden birinde bu kadar büyük görüş ayrılığını Altılı Masa nasıl uzlaştıracak ve iktidara gelirse Suriye konusunda nasıl bir dış politika uygulayacak?