Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 12 Temmuz'da başlattığı nostaljik bir uygulama, Başkent ilçelerinde vatandaşlara açık havada film izleme keyfi yaşatıyor.

İlk olarak 12 Temmuz'da Nallıhan'da başlayan 'Açık Hava Sineması' büyük ilgi görüyor.

Türk Sineması'nın unutulmaz filmlerini izleyerek, yaz akşamlarının serinliğinde günün yorgunluğunu üzerlerinden atan vatandaşlar, uygulamadan oldukça memnun.

Bu akşam Çamlıdere'de yöre halkıyla buluşacak film gösterisi, 13 Eylül'de Gölbaşı, 14 Eylül'de Polatlı, 20 Eylül'de Çubuk, 21 Eylül'de Kahramankazan'da devam edecek.

Bu yılın son filmi ise 27 Eylül'de Akyurt'ta gösterime sunulacak.

Açık hava sinemaları, bir zamanlar yaz aylarının eğlence mekanlarından biri, hatta başta geleni idi.

Başkentin pek çok semtinde yer alan açık sinemaları, adeta ailelerin buluşma yeri gibiydi.

Semt sakinleri haftanın birkaç günü bölgelerindeki açık hava sinemasına gider, bir yandan akşamın serinliğinde dönemin seçkin filmlerini izlerken, bir yandan da o dönemlerin tek meşrubatı olan gazozlarını yudumlardı.

Film boyunca yenen ay çekirdeklerinin kabukları ise, toprak zeminin üzerini halı gibi kaplardı.

Çoğu semtte birden fazla açık hava sineması olurdu. Kimilerinde yabancı, kimilerinde ise yerli filmler sergilenirdi.

Yıldızlar altında film izlemek ne keyifli olurdu.

Rahatına düşkün olanlar 20'lik, 30'luk sıralar halinde art arda dizilmiş tahta sandalyelerin üzerine beraberlerinde getirdikleri minderleri sererlerdi.

Bir de, oturdukları evin pencere ya da balkonundan sinema perdesini rahatlıkla görebilen aileler vardı.

Onlar, belirli saatte pencere ya da balkonlardaki yerlerini alır, hiçbir ücret ödemeden film izlemenin ayrıcalığını yaşardı.

O ailelerin konukları da hiç eksik olmazdı.

Filmin başlamasından kısa süre önce evlerinin konumu itibariyle ''hariçten'' film izleme ayrıcalığına sahip komşularına misafir olur, birlikte balkon ve pencerelere doluşurlardı.

Büyükşehir Belediyesi'nin söz konusu etkinliğine ilişkin haberleri olurken, doğrusu kıskançlık damarlarım kabardı.

Meğer o günleri ne çok özlemişiz.

Keşke, her semt açık hava sinemalarıyla donansa…

Yaz akşamlarının serinliğinde…

Yanında aile fertleri, dostlar…

Bir elde gazoz…

Ne iyi olurdu…