Eğer doğruysa korkunç bir skandal olan 400 sahte akademisyenin atandığı bilgisi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklarına göre yalanlandı. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi iddiaların asılsız olduğunu beyan etti. Soruşturma kapsamındaki 220 kişi arasında Türkiye'de hiçbir akademisyenin olmadığı raporda belirtildi.
Olayın başlangıcı ise apayrı bir fiyasko kesinlikle, kamu kurumları yöneticilerinin e imzaları taklit edilerek sahte diploma ve sürücü belgesi düzenleyen 65 suçlu, 400 akademisyenin usulsüz atanmasında rol oynadıklarını itiraf ettiler. Bu olay ise olduça büyük yankı uyandırdı. Vatandaşlar ise bu iddiadaki 400 akademisyenin kim olduğunun açıklanmasını talep ediyorlar.
Bence burada işin en kötü kısmı: Şaşıramıyor olmak... Yani bu iddia doğruysa ve 400 kişi usulsüz bir şekilde sahte diploma ile atandıysa ne yazık ki insanımız buna şaşırmazlar, aksine gerçekten bu iddia hiçbir soru işareti kalmayacak şekilde soruşturulsa ve vatandaşla bu süreç paylaşılsa sanırım en çok buna şaşırırız. Türkiye'de diploma artık hiçbir anlam ifade etmiyor mu? Daha yeni sınav soruları çalındı iddialarını duyduk, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise bu iddiayı yalanladı ve sınavın iptalinin söz konusu olmadığını belirtti.
Bakınız gençler şeffaflık talep ediyor. Gençliğimizi verip sabahtan akşama kadar ders çalışıyoruz. Üniversitemi bitirmek için kim bilir kaç akşam uykusuz kaldım, kaç yere ders çalışmak için gitmedim... Bu örnekler benim tekil örneklerim değiller elbette, az dirsek çürütmüyor öğrenciler ve her geçen gün diplomalar değersizleşiyor. Zaten üniversite diye açılan mahalle mektepleri, her köşeye üniversite mantığı kocaman bir işsiz ordusu, diplomalı özgüvenli cahil yarattı üstüne bir de böyle sahte diploma, sahte akademisyen iddiaları geldiğinde insanlar artık bu yoğun negatif duygular ile ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Siz bugün akademisyen olmak isteyen bir gencin kadrosuydu, bulamadığı tanıdığıydı derken ne kadar yıprandığının farkında mısınız?
Emeğin gün geçtikçe daha da değersizleşmesidir asında bu iddiaların sıklaşması ve işin kötü tarafı insanlar artık kimseye inanmıyorlar. Yapılan açıklamalara inanmıyorlar, raporlara inanmıyorlar, kimsenin bu toplumun güven duygusunu bu denli sarsmaya hakkı yoktur.