Dünya Sağlık Teşkilatının (DST) verilerine göre dünyada yaklaşık 1,3 milyar insan hipertansiyon ile yaşıyor. Her yıl 30-70 yaş arasında yaklaşık 11 milyon kişi bu nedenle hayatını kaybediyor. Bu açıdan hastalıkla mücadelede erken teşhis büyük önem taşıyor.
17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü ve önemini göz önünde bulunduran Sağlık Bakanlığı tüm paydaşların katkılarıyla ‘Türkiye Kalp-Damar Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı’ ile ‘Türkiye Böbrek Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programını’ hazırlayıp uygulamaya koydu. Hipertansiyon Modülü kapsamında ise Temmuz 2021-Mart 2025 tarihleri arasında taraması yapılan kayıtlı kişilerden 278 binine hipertansiyon tanısı konuldu. Düzenli izlem yapılan hastaların yüzde 82'sinde tansiyonun kontrol altına alındığı bilgisi verildi. Türkiye'de 2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre 15 yaş ve üzerindeki nüfusta hipertansiyon sıklığının yüzde 18,3 olduğu ve bu oranın yaşla birlikte arttığı bildirildi.
Hipertansiyon yüksek kan basıncı ile seyreden tedavi edilmediğinde inme, kalp krizi, kalp yetmezliği ve böbrek hasarı gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen önemli bir hastalık. Hastalığın erken teşhisinde hiç şüphesiz birinci basamak sağlık hizmeti sunan Aile Sağlığı Merkezleri’nin (ASM) önemi büyük. Bu kapsamda aile hekimlerinin kronik hastalıkların erken teşhis, etkili tedavi ve takibinde daha aktif rol olmasını sağlayan Hastalık Yönetim Platformu (HYP) uygulaması hayata geçirildi. HYP kapsamında aile sağlığı merkezlerine başvuran tüm bireylerde hipertansiyon taraması yapılmakta.
“YÜZDE 50’Sİ SİNSİ SEYREDİYOR”
Etimesgut Güzelkent Aile Sağlığı Merkezi’nde görev yapan Dr. Nazlı Akman Görgün hastalığı sinsi ve sessiz bir hastalık olarak nitelendiriyor. Gözde çift görme, baş ağrısı, kalp çarpıntısı, baş dönmesi gibi belirtiler verdiğini ancak sinsi bir hastalık olduğu için merkeze gelen hastaların çoğunun farkında olmadığının altını çiziyor. O yüzden taramanın önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Birinci basamakta bizim en önemli amacımız koruyucu hekimlik. Bu nedenle taramalar bizim için çok önemli. Bu anlamda saptadığımız çok hasta oluyor. Ancak hastaların kimi belirti verirken kiminde hastalık sessiz seyrediyor.”
Dr. Nazlı Akman Görgün hastalığın yüzde 50’sinde sinsi ilerlediğini söylüyor. O hastalardan biri de Hüseyin Hansu. 68 yaşında. 1 aydır hipertansiyon hastası. Hansu, çocuklarının ısrarı nedeniyle aile hekimliğine başvurduğunu anlatıyor. İlaç tedavisini başladıktan sonra rahatladığını aktardı.
Diğer bir hasta ise Esmehan Ataç. 53 yaşında olan Esmehan hanımın annesi beyin kanaması, babası ise pıhtı gibi ciddi sağlık sorunları yaşamış. Kendisinin de baş dönmesi ve uyuşma gibi şikayetlerinin olduğunu belirten Ataç, iki haftadır ilaç tedavisi sonrasında takibe alındığını belirtti.
“OBEZ ÇOCUKLARDA TANSİYON RİSKİ”
Dr. Akman Görgün, hastalığın önlenebilir olduğunu aktarıyor. Her hastaya aynı tedavi uygulanmadığını belirterek yaşam tarzı değişikliği, stres yönetimi ve yeterli ve dengeli beslenmenin önemini vurguluyor. Akman aynı zamanda 3 yaştan itibaren tansiyon taraması yaptıklarını ifade ederek konunun önemine dikkat çekiyor: “Bizim için okul izlemlerimiz de çok önemli. Ben gelen çocuk hastalarımın tansiyonunu ölçüyorum. 3 yaş sonrası tansiyon takibi mutlaka yapılmalı. Özellikle obez çocuklarda tansiyonla karşılaşıyoruz. Ne kadar erken teşhis edersek hastalığın önüne geçmek de o kadar kolaylaşıyor.
“TÜRKİYE'DE HER 5 HASTADAN BİRİ İLAÇLARINI DÜZENLİ KULLANMIYOR”
Bakanlık dünyada hipertansiyon farkındalığının istenilen düzeyde olmadığına işaret ettiği açıklamasında şu bilgilere de yer verildi: "Dünya genelinde hipertansiyonu olan 30-79 yaş arasındaki yetişkinlerin sadece yüzde 54'üne teşhis konulmuş durumda. Bu kişilerin yüzde 42'si tedavi görüyor ve bunların da yalnızca yüzde 21'inde hipertansiyon kontrol altında. Güncel çalışmalar, Türkiye'de hipertansiyon tedavisi alan her 5 hastadan birinin ilaçlarını düzenli kullanmadığını gösteriyor."
KAN BASINCINI KONTROL ALTINDA TUTMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
-Sağlıklı beslenin
-Yeterli su için
-Tuz tüketimini azaltın.
-Tütün ve alkolden uzak durun.
Düzenli fiziksel aktivite yapın.
Aile hekiminize başvurun ve sağlık kontrollerinizi düzenli yaptırın.
Tansiyonunuzu düzenli ölçtürün, ilaçlarınızı hekimin önerdiği şekilde ve düzenli kullanın.