Ekmeğe zam…

Geçen haftanın en çok konuşulan, en çok tartışılan konularının başında yer aldı.

Olurdu, olmazdı derken, bazı fırın sahipleri zamlı tarifeden satışlara başladı bile.

İğneden ipliğe zam gelirken, ekmek fiyatları yerinde durur mu?

Tabii ki durmaz.

Durumlar malum.

Doların piyasa değeri almış başını gidiyor.

Gitmiyor da kanat takmış uçuyor adeta.

O uçtukça, biz çakılıyoruz.

Serde bağımlılık var ya…

Ama ne gam?

'Bana ne Dolar'ın değerinden'' diyenler var hala.

Hem de o kadar çok ki!

Güler misin, ağlar mısın?

Biz yine de gülmeyi tercih edelim.

Cüzdanlara iyi gelmese de morallere iyi gelir belki.

Şehirlerarası sefer yapan otobüste Karadenizli yolcu kucağına yerleştirdiği cam kavanozdan çıkardığı hamsilerin kafasını koparıp bir naylon torbaya yerleştiriyor, kalan kısmını da midesine indiriyormuş.

Yanındaki koltukta oturan Kayserili dayanamayıp sormuş:

'Niye hamsi kafalarını çöpe atmıyorsun da saklıyorsun?'
'Hamsi kafası ilaçtur, yiyenlere akıl verur. Zekayı geliştirur.'
Kayserili inanmış, birkaç tane satın alıp, yemeye başlamış.
Beş kafa için yüklü miktarda para ödeyen Kayserili, bir değişiklik hissetmeyince ''Galiba az yedim'' diye düşünerek. Bir o kadar daha para verip, kalanları da satın almış.

Onları da yiyen Kayserili, bakmış ki bir değişiklik yok, Karadenizli'ye çıkışmış:

'Yahu, sen beni kandırdın, hamsinin fiyatının iki katına bana hamsi kafası sattın!'
Karadenizli, gülerek cevap vermiş:

'Gordün mü bak akıllanmaya başladun!'