Kimilerine göre beklenen, kimilerine göre de sürpriz bir sonuçla gerçekleşti CHP’nin 38. Kurultayı…

Sonuca ilişkin yorumlar, tartışmalar daha bir süre devam eder

Önemli olan ondan sonrası.

Özgür Özel yönetimindeki CHP, iktidar yolunu aralayabilecek bir performans sergileyebilecek mi?

O güce ulaşabilme umudu, bir süre sonra yerini olağanüstü kurultay girişimlerine mi terk edecek?

31 Mart Yerel Yönetimler seçimleri, bir bakıma bu sorunun da yanıtı niteliğinde olacak.

Önümüzdeki seçimlerin yerel ölçekli olması, genel seçimlerden daha az önemli olduğu anlamına gelmez.

Bu gerçeğin siyasal yaşamımızda da örnekleri mevcuttur.

Bazı yerel seçim sonuçları genel seçimlerin yanı sıra anayasa değişikliklerine giden yolun kapısını da aralar.

Önümüzdeki yerel seçimler, bu bakımdan da büyük önem taşımaktadır...

CHP’nin çiçeği burnunda Genel Başkanı Özgür Özel ve ekibini bekleyen ilk sınav 31 Mart yerel seçimleri olacaktır.

Halen CHP’nin elinde bulunan İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediye başkanlıkları ile ilgili alınacak başarılı sonuçlar, Özgür Özel ve ekibinin elini daha da güçlendirecek, seçmen kitlesinde de tükenmekte olan iktidar umutlarını yeşertecektir.

Söz konusu illerin yanı sıra, önceki yerel seçimlerde kazanılan diğer illere ilişkin belediye başkanlıklarının sayısının artırılması da CHP’deki yeni yönetimin elinin güçlenmesini sağlayacaktır.

CHP Kurultayı’nın sonuçlarına ve bu sonucun yol açacağı olası gelişmelere dair değerlendirmeler, kulisler sürerken, ekonomideki bozuk gidişle ilgili yorumlar da gündemin diğer önemli maddelerinden birini oluşturuyor.

Kamuoyunun dikkatlerinin iç politikadaki ve Kudüs’teki gelişmelere odaklanması, piyasalardaki denetim zaafından yararlanmak isteyen fırsatçıları da harekete geçirdi.

Vatandaşlar, alış-veriş için gittikleri marketlerde pek çok ürünün fiyatının bir önceki güne oranla artmış olduğunu görünce, evlerine boş fileyle dönmek zorunda kalıyor.

Bu durum, mevcut ekonomik koşullar nedeniyle zaten sıkıntılı günler yaşayan vatandaşların tepkilerine yol açıyor.

Gelişmeler, hem siyasetin, hem de ekonominin nelere gebe olduğu yolunda tahmin yapmayı güçleştiriyor.

Yine de geleceğe dair beklentiler solgun umutları diri tutuyor.