Türkiye'nin tarihi, sosyal, kültürel, sanatsal, siyasi ve ekonomik alanlarında ilk müzecilik faaliyetini başlatan kurum ve kuruluşlarının Ankara'da bulunduğunu biliriz de o müzeler konusunda bilgi fakiri olduğumuzu bilmezden geliriz.

Saymamızı isteseler adlarını, üç, beş, bilemediniz altıya geldiğimizde şişer kalırız.

-Anadolu Medeniyetleri Müzesi,

-Anıtkabir Kurtuluş Savaşı Müzesi,

-Etnografya Müzesi,

-Devlet Resim ve Heykel Müzesi,

Ha gayret…

Cumhuriyet Müzesi,

Tabiat Tarihi Müzesi…

Başka?

Sessizlik…

Oysa dahası var…

Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş'in müze temsilcileriyle yaptığı toplantıdaki sözlerine kulak kabartıp, o sayıyı öğrenelim:

''Ankara'mızda kamu ve özel olmak üzere toplam 62 müze var''

Gidip de görmediğimiz, hatta adını bile bilmediğimiz...

Bağrında yaşayıp, havasını soluduğumuz kentin tarihi ve kültürel dokusunu oluşturan müzelerin varlığından bile habersiz ol, sonra da turist fakiri ülkeler arasında yer almanın nedenlerini ara!

İşte Ödemiş'in başkanlığında müze temsilcilerinin katılımıyla kısa süre önce gerçekleştirilen toplantı bu açıdan önem taşıyor.

Çalışmalar, tüm paydaşların ortak çabasıyla Başkentin tarihi ve kültürel dokusunu yalnızca Türkiye'ye değil tüm dünyaya tanıtmayı amaçlıyor.

Bekir Ödemiş'in sözleri hedefe ulaşma konusunda umut veriyor:

''Başkentimizin tanıtımına katkısı olan müzeleri hem bir araya getirmek hem birbirimizi tanımak hem de kültürel mirasımıza sahip çıkmak istiyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden taleplerini de öğrenerek müzelerle iş birliği içinde Ankara'nın turizm ve tanıtım projelerini tartışmayı amaçlıyoruz''

Ödemiş, yürütülecek çalışmalara etkinlik kazandırmak amacıyla Başkanlık bünyesinde ''Kent tarihi ve Kültürü Araştırma Şube Müdürlüğü'' adı altında yeni bir birim ekleneceğini de belirtiyor.

Ankara'nın turizmini canlandırmayı amaçlayan çalışmaların sloganı da heyecan verici:

''Müzeler Şehri Başkent''

Yakışır da…