Hayat pahalılığı bir yandan, yerel seçimler nedeniyle yaşanan siyasi gerginlikler öte yandan sinirler epey yıpranmıştı…

“Ülkeye ve millete hayırlı olsun’’ temennisiyle geride bıraktığımız seçimler, umalım da çekilmez hale gelen yaşam koşullarını sona erdirecek günlerin kapısını aralasın.

Ne emekliler aldıkları maaşlarına üç-beş kuruş ek zam yaptırma peşinde koşsun, ne de çarşı-pazar alışverişine gidenler, dönüş yolunu boş file ve asık yüzle arşınlasın.

Şimdi bayram zamanı…

Geleceğe dair umutları diri tutmak lazım…

Yaşamı sevdiren sihirli birer iksirdir fıkralar…

Yalnız yüzleri değil, gözleri de güldüren en etkili ilaçtır,

Aktaralım bir tablet…

İyi gelir…

“Dursun, Temel’e sormuş:

-Oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun Temel?

-100 tane yiyebilurum.

-Hadi oradan, yesen yesen 1 tane yiyebilursun, gerisini oruçsuz yemiş olirsun,” demiş.

Bu espri Temel’in çok hoşuna gitmiş. Bir gün yolda giderken arkadaşı Cemal’i görmüş ve hemen sormuş:

-Uşağum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun?

Cemal:

-50 tane, demiş.

-Temel “tüh be” demiş, ardından devam etmiş:

“Ha uşağum 100 tane deseydun sana müthiş bir espri yapacaktum!’’

Yüzlerden gülümsemenin eksik olmadığı nice bayramlar dileğiyle…