Bayram için geri sayım başladı…

Uzun soluklu tatil, pandemi kısıtlamaları nedeniyle alevlenen hasretlikleri de büyük ölçüde son erdirecek.

Tabii, salgın tehlikesinin tamamen sona erdiği yanılgısıyla korunma önlemlerini bir kenara itmemek koşuluyla…

Sorumsuzca sergilenen davranışların ne gibi acılara yol açtığı, geride kalan dönemlerde çokça görüldü.

O nedenle, ''aman dikkat'' diyoruz…

Bir başka tehlike daha var, can almak için fırsat kollayan…

Kana susamış canavar…

Özellikle şehirler arası yollarda pusuya yatmış bekleyen…

Tanımlaması bile ürküten…

Trafik canavarı…

Uzun soluklu tatillerin baş belası…

Yine yollarda pusu kuracak…

Canavarın kurbanı olmamak, yalnızca kendinin değil, başkalarının da ölümüne yol açmamak, geride kan ve göz yaşı bırakmamak için yollara çıkacak sürücülere büyük görev ve sorumluluklar düşüyor.

Geçmişte olduğu gibi bu bayramda da söz konusu kazaların önüne geçilmesi amacıyla yoğun tedbirler alınacak…

Denetimler artırılacak…

En önemli görev de her zaman olduğu gibi yine direksiyon başındakilere düşecek…

Pandemi acısıyla yanan yürekler, bir de kaza haberleriyle kavrulmasın…

Pandemiden söz etmişken, yasakların kalkmasıyla birlikte televizyon ekranlarına ve gazetelerin magazin sayfalarına yansıyan ''gevşemeye'' dair görüntüleri de göz ardı etmemek gerek.

Özellikle tatilcilerin gözdesi olan sahil kentlerinde plajların tıklım tıklım dolu görüntüleri pandemi denilen illetin neden olduğu acıların, sıkıntıların unutulmuş olduğu izlenimi veriyor.

Maskeler fora…

Sosyal mesafe ise ''o da ne?'' misali…

İllet, sanki söz konusu sahillere hiç uğramamış gibi…

Hiç yaşanmamış gibi…

Tehlike hala kol geziyor…

Fırsat kolluyor…

Unutmamak lazım…