30 Mart 2025'te Sapanca'ya gelen bir aile, kiraladıkları bungalovda ampulün içerisine kamera yerleştirildiğini fark ettiler. Kameranın görüş alanı doğrudan banyodaki jakuzi ve yatak odasını görecek şekilde ayarlanmıştı. Olayı fark eden aile derhal polis ekipleri ile iletişime geçip işletme hakkında özel hayatın ihlaline dair suç duyurusunda bulunuyorlar. Olayın üstüne işletme sahipleri tutuklanarak ceza evine gönderilmişlerdi. Tutukluların geçtiğimiz gün duruşmaya çıkmalarının ardından tutuksuz yargılanmalarına karar verildi. Yetmez, madalya da takılsın (!)
Olaya tepkiler çığ gibi büyürken, bu durumdan en çok etkilenecek olan küçük işletme sahipleri olacaktır, yorumu uzmanlar tarafından dile getirildi ve sertifikasız yerlere gitmeyin çağrısı yapıldı. Ben tepkinin büyüklüğünü sosyal medyadan takip edebiliyorum ancak bu işletmelerin bu durumdan etkileneceklerine inanmıyorum, neden mi? İnsanlar yine daha uygun bulduğu yerlere gidecekler de ondan...
Bugün bir aile veya herhangi bir çiftin birkaç günlük bir tatili bile finanse edebilecek gücü var mı? Kaldı ki bu da bir ihtiyaç, Türkiye ekonomisini döndüren bir avuç insan tamam tatilini yapabiliyor. Peki geriye kalan milyonlar ne yapsın? Şimdi bana kızanlarınız olacaktır belki, ne tatilinden bahsediyor bu, diye. Evet haklısınız, kaçınız bu yaz doya doya vişne yiyebildi? Akdeniz ülkesiyiz sözde, en ballı topraklarına sahibiz dünyanın en güzel ikliminin ama işte başımız göğe ermiyor sahip olmayla. Türkler kendi ülkelerindeki otellere gidip tatil yapamıyorlar. Bu sorun yıllardır yazılıp çiziliyor, Turizim Bakanlığı mesela farkında mı kendi ülkesindeki insanların tatile gidemediğinin veya bu kadar butik işletme var bunların denetimini yapmak bir vatandaş olarak benim işim değil, neden denetimi yeterince yapılmıyor bu bungalovların vesaire? Elimizde dedektörle mi gitmeliyiz kaldığımız yerlere mesela?
Yani böyle sertifikalı yerlere gidin uyarısı yapan uzmanlara çok teşekkür ediyoruz, insanlar da zaten dikkatsizliğinden değil parasızlığından buralara gidiyorlar keşke bundan da bahsetseniz. Çok şükür ülkemize turistler geliyor da sosyal medyadan görüyoruz ülkemiz ne güzelmiş, yoksa haberimiz olmayacak! Ben niye kendi ülkemde en pahalı tatili yapıyorum? Turistlerin indirimli gittiği otellere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları neden iki katı para ödüyor mesela?
Bundan sonra öyleyse şunlara dikkat ediyoruz Eyy Ahali!
-Gittiğimiz otelde yangın merdiveni var mı? Alarm sistemi var mı? Önce zenginleri otelden çıkarmaya karar vermiş psikopat bir çete çalışan grubu ve yılanın başı patronları var mı?
-Bu işletme odaya kamera yerleştirmiş mi? Televizyon ve ayna varsa odada havluyla kapatın, ampulleri ve perde köşelerini özellikle kontrol edin. Ama en çok da ampulleri kontrol edin.
-Elektrik kaçağı var mı ona da bakın, vallahi nasıl bakarsınız nereden bileyim ben ama bakın yani işinizin adı ne? Siz turist gitmiyorsunuz, denetleme ekibinin bir parçasısınız siz ve aileniz. Oturun buna mesai harcayın.
-Deprem konusuna girmiyorum, anladığım kadarıyla ülkece genel tavrımız da bu zaten, ailemin çoğu İstanbul'da yaşıyor son çare bizimkilere paraşüt alacağım, komando gibi artık cümleten...
-Uzaylı istilası durumunda kaçabileceğiniz bir portal var mı otelde bunu da mutlaka kontrol edin.
Şimdilik aklıma bunlar geldi, ara ara vatandaşın görev ve yükümlülüklerini duyurduğumuz köşemde özenle dahasına da değineceğim. Son olarak kendinize emanetsiniz, daha doğrusu birbirimize emanetiz.