1- İki gözü de görmeyen adam diğer ama arkadaşına sormuş: 'Yahu durumu nasıl görüyorsun?' Arkadaşı da 'senin gördüğün gibi' demiş. Türkiye'nin durumunu yansıtıyor mu bu yanıt?

2-Gözlerini yitiren bir adam da Seyrani'ye şöyle yakınmış: 'Bende dünyayı görecek göz mü kaldı!' Seyrani de: 'Üzülme dostum, zaten dünyada da bakacak surat kalmadı' Bu yanıt Türkiye'ye de uyarlanırsa ne demek gerekir? Türkiye'm gibi…

3- Şoför adama, 'Hacı Amca' deyip duruyordu. Ben de hep Hacı Amca deyip durdum. Galiz küfürleri bir yana, demez mi: 'Kıldığım namazın da hayrını görmedim.' Şoföre sordum: Sakallı olduğu için mi Hacı'm diyorsun sen bu adama? Yanıtı çok ilginçti: 'Vallahi billahi Mekke'de görenler var.'

4-Söz sakaldan açılmışken bir anekdotla devam edelim bu konuya: Sakal bıraktığım bir dönemdi. Fotoğraf çektirecektim. Bir öğretmen dostum sordu: 'Hayrola, Hac'ca mı?' Niyetimizde var. Kısmet, dedim. 'Bugün Cuma, duasını da yapalım mı?' sorusuna şu yanıtı vermiştim: 'Benim gibi bir sakallıya, senin gibi hocanın duası yakışır.' (Hac Zamanıydı) Eskiden 'Ne olacak bu memleketin hali?' sorusu gündemdeydi. Şimdi gündemde, Andersen'den masallar…

5-Ülke ne zaman yörüngesinden çıksa 'Nereye gidiyoruz?' sorusu vardı. Bilinen deyimle 'bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete' diyorduk: Hala birileri yiyor, birileri de bakıyorsa kıyamet niye kopsun ki?

6-Nasrettin Hoca'ya da uğrayalım mı? Dam aktardığı bir gün, sadaka isteyen birine, 'Yukarıya gel de al ' diye seslenmiş Hoca. Adam yanına çıkınca : 'Allah versin, Allah versin' diyerek yolculamış adamı. Şu fıkrasını da çok beğenirim. Adamın biri elinde baklava tepsisiyle geçiyormuş. Muzip birisi: 'Hocam, kime gidiyor?'diye sorunca 'Bana ne 'der. Ama 'Hocam size gidiyor' deyince de o zaman 'Sana ne' yanıtını verir. Seçimle bir bağ kurabilir misiniz?

7- Üniversite son sınıfta sınavlara girmeyen öğrenciye, babası 'Diploma tamam mı?' diye sormuş. Oğlanın yanıtı: 'Daha belli değil, sonuçlar açıklanmadı' yanıtını vermiş. Baba bu kez de : 'Anlaşıldı, kaldım desene şuna' demiş. Oğlanın cevabına bakın : 'Sınıfları geçerken de nasıl geçtin diye sordun mu hiç?'

8- Diplomalar önemlidir. İş yerine diplomasını asmayan arkadaşına, nedenini sorar meslektaşı: 'Diploma iş yeri ruhsatı mı ki de asayım! Bazıları o çerçeveden taşar, bazıları da ufacık kalır içinde. Benim okumuşluğumu diplomamdan anlamasınlar diye asmadım.' 'Diplomasının hakkını verenlere sözüm yok' demiş arkadaşı da… Fıkralar bizden yorumlamak sizden.