Daha seçimlere çok var derken birden erken seçim atmosferinde buluverdik kendimizi…

Üstelik partili cumhurbaşkanlığı konusunda önemli bir seçim bu…

Siyasal tarihimizde bir dönüm noktası olacak…

***

Tam da bu birden girdiğimiz seçim atmosferiyle birlikte sanal dünyada acayip virüs savaşları başladı…

Elektronik mektuplarıma bakacağım…

İlk önce karşıma virüs olduğunu tahmin ettiğim iletiler çıkıyor…

Merak uyandırıp, eki açmamı isteyen iletiler…

Açmıyorum…

Messenger’a gidiyoum…

Çünkü yeni iletiler var diye uyarıyor…

Ne göreyim…

Gönderen olarak tanıdık adlar gözüküyor da…

Facebook’ta kullandığım profil fotoğrafımla bir video linki…

“Bu videodaki sen misin?'' diye yazılmış…

Nasıl da merak uyandırıcı…

Kışkırtıcı…

Bakmıyorum elbette…

WhatsApp…

Aynı…

Benzer iletilerle dolu…

Facebook’ta etiketlendiğim iletiler yüzüyor zaman tünelimde…

“A… seni ve 81 diğer kişiyi bir fotoğrafta etiketledi…''

“B… seni ve 81 diğer kişiyi bir videoda etiketledi…''

“C… seni etiketledi… Videomu izler misin?''

***

Elbette düşmedim tuzağa da…

Düşmeme nedenim, biraz da paranoya sahibi olmamdan…

Bu ülkede yaşayıp da paranoyak olmamak olanaksız gibi bir şey zaten…

Kapı zili çaldığında “komşudur'' ya da “postacıdır'' rahatlığıyla açmıyorum ki kapıyı…

Açmıyoruz…

Yıllardır bu böyle…

Hele de şimdi…

Tarihsel bir seçim atmosferine sürüklenmişken…

Kapıyı açarken de, sokakta yürürken de, elektronik mektuplara bakarken de, Facebook sayfasında dolaşırken de…

Paranoyak bir tavırla yaklaşıyorum her şeye…

Eş dost söyleşilerinden anlıyorum ki, başkaları da öyle…

***

İhtiyarlar bayramlardan söz ederken, “Ah ah, nerede o eski bayramlar!'' derler ya…

Ben aynı şeyi, seçimler için de düşünüyorum…

İlk gençlik yıllarımdan seçim atmosferlerini bir şenlik gibi anımsıyorum çünkü…

Süleyman Demirel’li, Necmettin Erbakan’lı, Bülent Ecevit’li seçimleri…

Son yıllarda ise sanki bir savaş atmosferi…

Dillerden yılan akıyor…

Zehirli mi zehirli…

Böyleyken, son seçim kararının hemen ardından garip bir şekilde sanal saldırı atmosferi oluştu…

Evet, hiç bu kadar virüs saldırısı altında kalmamıştık…

Faceebook, WhatsApp, messenger, elektronik mektup adreslerimize virüslü iletiler yağıyor…

Hep vardı böyle iletiler de…

Hiç böyle zıvanadan çıkmamışlardı…

İnsan düşünüyor ister istemez…

Yeni seçim atmosferi sanal savaşla mı başladı diye…

***

“Paranoyak mısın?'' diye bilirsiniz…

Evet!

İyiki de öyleyim…

O nedenle, hemen atlamadım hiçbir virüslü iletiye…

İşte bunu hesap etmemiş virüs üreticileri…