ODTÜ

Kısa yazılımı bu.

Açık adı:

Orta Doğu Teknik Üniversitesi…

Dünyadaki üniversitelerin başarı sıralamalarında Türkiye'nin yüz akı…

Ama üniversite değil yalnızca…

Toplumsal yaşamımızın güzele evrilmesi yönündeki çabalar açısından da yüz akımız.

Ne mi demek istiyorum?

***

Bir fotoğraf…

Siyah-beyaz.

Renkli fotoğraf yaşamımızda yok henüz.

Yıl: 1967.

Gençler var fotoğrafta… Aralarında yaşlı (Onlara göre yaşlı) biri… Efsanevi rektör Kemal Kurdaş…

Hepsinin yüzünde gülümseme…

Öyle yapmacık, ithal falan değil…

Basbayağı, yüreğin yüze yansıdığı bir gülümseme…

Halay çekme tadındalar…

Gerilerinde ufka doğru uzanan bir bozkır. Hiç ağaç falan yok… Yürüyen insan siluetleri var yalnızca…

Halay tadında, yeşerecek düşler tadında gülümseyenlerin arasında kimler mi var?

Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Sinan Cemgil…

Düşlerine katlanılamayıp idam edilen, öldürülen gençler…

Ne mi yapıyorlar?

Ağaç dikiyorlar.

Bozkır yeşillensin diye…

Akşam rüzgarlarında ağaç yaprakları salınsın diye…

Beyni bozkırlaşmış insanlar yerine, beyninde ağaç yapraklarının, çiçeklerin dans ettiği insanlar yetişsin diye…

Ağaç dikiyorlar…

***

Ben bu fotoğrafı, objektif kaydettikten 46 yıl sonra, 2013'te, Ankara'nın bir güz gününde görmüştüm ilk olarak.

İstanbul'da, Taksim'de ağaçların kesilmesi üzerine başlayıp tüm Türkiye'ye yayılan Gezi eylemlerinin hemen sonrasında…

Çünkü…

46 yıl sonra ODTÜ'de çekilmiş fotoğraflar vardı önümde…

Fotoğraflarda ne mi vardı?

Bir kavak ağacının gövdesine sarılmış bir kadın. Esmer, güzel mi güzel bir kadın. Teni esmer ama gözleri mavi… Üstelik, öteye bakıyor… Uzaklara… Ufka… Bir zamanlar yalnızca bozkır olan ufuklara… Belli ki karşısında ağaç düşmanı, düş düşmanı, güzel gelecek düşmanı insanlar var…

O güzelim mavi gözlerindeki öfke ondan...

'Bu kavakla beni birlikte sökersiniz ancak, sökebilirseniz!' diyor.

Mavi bakışları, düşlerini, ufku ağaçların süslediği bir dünya özlemini haykırıyor.

Ekleniyor o 1967'de çekilmiş siyah beyaz fotoğrafa…

***

O ağaçlar kesildi…

O fotoğrafa rağmen…

Bulvar yapıldı oraya…

Hem de bulvara şu ad verildi:

'1071 Malazgirt Bulvarı'.

O siyah-beyaz fotoğrafa verilmiş bir yanıttı bu ad…

Hem de Anadolu Bulvarı'nın devamı olan bir yol olunca…

Buyrun simgeler ormanına…

***

Geçen hafta yeni fotoğraflar çıktı karşımıza..

Yeni mi?

2013 Eylül'ünün tekrarı…

Kavaklara sarılmış kadınlar…

Kavakları söken iş araçları…

Görüntülere bakıyorsunuz, o 1967'deki fotoğraftaki bozkır yok…

Ağaçlar var…

Ama sökülüyorlar işte…

Bir şeye dikkat:

1967'deki siyah-beyaz fotoğrafta, gülümsüyor rektör…

2013'teki fotoğrafta da, 2019'daki fotoğrafta da rektör yok…

Yok…

Çünkü…

(Burada RTÜK devreye girmesin diye kesiyorum sözü…)

Ha…

Bu gün 15 Temmuz…

ODTÜ ormanları 15Temmuz'dan önce de hedefteydi… 15 Temmuz'dan sonra da…

Ne diyordu Nazım Hikmet:

'Bursada havlucu Receb'e, / Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan'a düşman / fakir köylü Hatçe Kadına, / ırgat Süleyman'a düşman, / Sana düşman, bana düşman, / düşünen insana düşman, / vatan ki bu insanların evidir, / sevgilim, onlar vatana düşman…'