Ankara Kulübü Derneği Seymenleri ve Bacıerenleri, Dernek Genel Başkan Dr. Metin Özaslan yönetiminde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 106’ncı yıl dönümü dolayısıyla Ata’nın Ankara girişinde ilk karşılandığı yer olan Dikmen Keklikpınarı’nda Ankara Vali Yardımcısı Bekir Yılmaz’ın ve protokol heyetinin de aralarında bulunduğu geniş bir katılımla gerçekleştirilen törende hazır bulundu,
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende konuşan Ankara Kulübü Derneği Genel Başkanı Dr. Metin Özaslan, şunları kaydetti: “Çok kıymetli Seymenler, Bacıerenler ve Ankaralılar. 27 Aralık 1919, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Ankaralılarla, Anadolu halkıyla kaynaştığı ve bütünleştiği gündür ve bu anlamda 27 Aralık Ankara’nın en önemli günüdür.
Ateş ile barutun buluşmasıdır Kızılca Gün. 27 Aralık tarihi, bağımsızlık mücadelemiz, Kurtuluş Savaşımız ve Cumhuriyet tarihimiz açısından son derece önemlidir.
Mustafa Kemal Paşa, Türk milletinin bağımsızlık için mücadele edeceğini Amasya’da ilan ettikten sonra Erzurum ve Sivas Kongrelerinde Milli Mücadele’yi yürütecek olan Temsil Heyeti’ni kurmuştu ve Milli Mücadele’nin asker ve siyasi alanda yürütülebilmesi için daha stratejik ve güvenli bir merkez gerekliydi. Mustafa Kemal Paşa’nın düşüncesinden hep Ankara vardı. 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan başlayan Anadolu yolculuğunu 27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelerek tamamladı. Bu yolculuk aynı zamanda bağımsızlık savaşımızın hazırlıklarının yapıldığı bir süreçti ve bağımsızlık mücadelemiz Anadolu’nun merkezinde, Ankara’da zafere ulaştı.
Bu yıl Milli Mücadele’nin başlangıcının ve Büyük Önder’in Ankara’ya gelişlerinin 106. yılını kutlamaktayız. 106 yıl önce Anadolu’daki manzara genel hatlarıyla şöyleydi: Orta Anadolu’daki bir avuç toprak parçası dışında vatan toprakları işgalci güçler tarafından paylaşılmıştı. Hükümet merkezi İstanbul işgal altındaydı ve İngiltere destekli Yunan orduları durmadan ilerliyordu. Ülkenin her bir yanından, işgalci güçlerin yaptığı zulme ilişkin acı haberler geliyordu. Fakat Türk halkı işgalci güçlere teslim olamayacak kadar onurluydu, şanlı bir geçmişe sahipti.
Milli Mücadele’yi Ulusal Kurtuluş Savaşı’na dönüştürecek ve yerel güçleri toparlayacak bir lider, Önder gerekiyordu. İşte bu Önder, 27 Aralık 1919’da, bundan 106 yıl önce bugün olduğu gibi, bir cumartesi günü Dikmen sırtlarında belirdi. Ankaralıların ‘Kızılca Gün’ dediği bu bulutlu günde, Ankara’nın köylerinden, kasabalarından, ilçelerinden akıp gelen binlerce atlı ve yaya Seymen ile Ankara halkı Büyük Önder’i Dikmen sırtlarında bağrına bastı. Şaşıran ve duygulanan Büyük Önder’in; ‘Merhaba Efeler! Niye zahmet ettiniz, neden geldiniz’ sorusuna, ‘Seni görmeye, bu vatan uğruna ölmeye geldik’ diye cevap verdiler. Büyük Önder; ‘Fikrinizde sabit misiniz’ diye yeniden sorduğunda Seymenler büyük bir kararlılıkla; ‘Andolsun’ diyerek karşılık verdi. Bunun üzerine gözleri yaşaran Mustafa Kemal; ‘Varolun Yiğitler’ diyerek şükranlarını bildirdi. Peşi sıra davullar, zurnalar çalınmaya başladı ve uzun yıllardır semalarına kara bulutların çöktüğü, umutların tükendiği Anadolu’da zeybekler yeniden dönülmeye başlandı
Atatürk’ün Ankara’ya gelişinde düzenlenen Seymen Alayı, basit bir karşılama töreninden öte, ülkeyi içinde bulunduğu karanlıktan kurtaracak, yeni bir liderin, Ankara halkı ve Seymenler tarafından seçilmesi anlamına gelmektedir. Zira Seymen Alayları milli felaket günlerinde kurulur ve yeni bir dönemin müjdesini verir. Büyük Önder’in etrafında etten duvar ören Ankaralıların gerçekleştirdiği bu sivil oluşum ve tarihte eşine az rastlanır halk desteği, Milli Mücadele’yi sürdürecek olan Büyük Önder’e ve Kuvayı Milliyecilere olağanüstü moral güç vermiştir. Ankaralılar, 27 Aralık’ta düzenlenen Seymen Alayı ve karşılama törenini, bir dönemin kapanıp, aydınlık bir geleceğe geçişi müjdelediği inancıyla ‘Kızılca Gün’ olarak tanımlar. Binlerce yıllık Türk tarihinde, devlet kurma törenlerinin vazgeçilmezleri olan ‘Sinsin’, ‘Seymen Alayı Dizilmesi’, ‘Sancak’, ‘Davul’ sembolleri ve gelenekleri, 27 Aralık 1919’da yeniden ortaya çıkmıştır. Öncelikle 26 Aralık 1919 akşamı Sinsin ateşi yakılmıştı. 27 Aralık 1919 sabahı Seymen Sancağı dikilmiş, kurban kesilmiştir. Ardından binlerce yıllık devlet töresi geleneğimizde bağımsızlığı, özgürlüğü, lideri ve nihayetinde devleti temsil eden ‘Davul’lar ortaya çıkmıştır. Uzun yıllar suskun olan davulların ve köslerin sesleriyle Ankara semaları inletilmiş, Seymenler coşkuyla zeybek dönmüşlerdir.
Ve nihayetinde Dikmen Keklikpınar’ından başlayıp birkaç koldan Ulus’taki Vilayet Binasına uzanan Seymen Alayı dizilmesiyle geleneksel devlet kurma ve lider seçme töreninin tüm özellikleri 27 Aralık 1919’da gerçekleştirilmiştir.
Sonrasında, Mustafa Kemal Paşa, Ankaralıların bu heyecanının ve inanmışlığının etkisiyle Ankara’yı önce Milli Mücadele’nin karargahı, izleyen yıllarda ise Türkiye’nin kalbi ve Cumhuriyet’in Başkenti olarak belirlemiştir.
Dün akşam, Namazgah Tepe’de Sinsin Ateşi yakılarak Seymenlerimiz, Bacıerenlerimiz ve Ankaralılarla birlikte bundan tam 106 yıl önce bir Cuma günü olduğu gibi 27 Aralık Kızılca Gün’ü geceden kutlamaya başladık. Bugün de yine 106 yıl önce olduğu gibi Ata’mızın ve Heyeti Temsiliyenin gelişlerini kutluyoruz.
Nitekim, 27 Aralık, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Ankara’da, Anadolu halkıyla, Ankaralılarla kaynaştığı gündür. Milli Mücadele hareketi Ankara’da halkla buluşmuş, ete-kemiğe bürünmüştür. Atatürk, gerek Ankara’nın tarihten gelen cumhuriyet bilinci, gerekse kendisine gösterilen heyecan ve coşkunun zirveye çıktığı bu müstesna desteğin etkisiyle Ankara’mızı Önce Milli Mücadele’nin karargahı, ardından ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Başkent’i seçerek onurlandırmıştır. Ankaralılar olarak böylesine anlamlı bir geçmişe sahip olduğumuz için mutluyuz, gururluyuz. Bu inançla Gazi Mustafa Kemal’in Ankara’ya teşriflerinin 106. yıldönümünde, Büyük Önder Atatürk’ün, silah arkadaşlarının ve günümüze kadar bu vatan için canını veren şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, Ankaralıların ve tüm vatandaşlarımızın 27 Aralık Kızılca Gün bayramını kutluyorum.”
Konuşmaların ardından alanda tüm Seymen derneklerinin katılımlarıyla Seymen gösterimleri gerçekleşti.
Daha sonra ise Gençlik Parkı TCDD Gar Kapısı önünden Ulus Heykel'e doğru Ankara Kulübü Derneği ve diğer derneklerin de katılımlarıyla Seymen Kortej yürüyüşü gerçekleşti. Seymenler, Atatürk Heykeli (Zafer Anıtı) önünde de Seymen oyunlarından örnekler sundu.





