Ebru Coşkun’un küratörlüğünü yaptığı sergide Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nün ilk mezunlarından Güven Ateş ile birlikte, eğitimci bir sanatçı olan Yalçın Yüksel’in eserleri yer aldı.
ATEŞ: AHŞAP İNSANDA DOKUNMA İSTEĞİ UYANDIRIYOR
www.baskentgazete.com.tr’ye çalışmalarını anlatan sanatçı Güven Ateş, ahşap heykel çalışmalarında ahşabın sanatçıyı kendi tarzına yakınlaştırdığını, insanda dokunma isteği uyandıran bir malzeme olduğunu söylüyor. Ateş, “Normalde tarzım, figüratif heykel ile soyutlamalar. Son 5-6 yıldır ahşap üzerinde çalışıyorum. Atıl, çöpe atılmış, tamamen geri dönüşüm diyebileceğimiz ağaç malzemeler, çürük ağaç kökleri ve ağaçları değerlendirip onlardan heykeller yapmaya çalışıyorum” diyor.

AHŞAPTA KAÇMALAR YAPABİLMEK ÖNEMLİ
Ahşap malzemesinin üzerinde çalışırken onun doğallığını bozmana fırsat vermediğine vurgu yapan sanatçı Güven Ateş, “Ahşapla çalıştıktan sonra, ahşabın daha sıcak olduğunu gözlemledim. İnsanda dokunma isteği uyandıran bir malzeme. Ahşapta da istediğim figüre dönüşebilme özelliğini sağladım. Çalışırken, sizi tarzınıza yakınlaştırdığını söyleyebilirim” diyor.
“Ahşap beni daha çok mutlu ediyor, etkisi daha güzel oluyor” yorumu yapan sanatçı, “Her ne kadar ahşabın doğallığını bozmadan ona müdahale etmemeye gayret göstersem de hafiften figüre kaçmalarım olabiliyor. At figürü, masalsı yaratık gibi, kalabalık insan gurubu gibi, geriye doğru atılmış acı çeken insan figürü tarza dönüşebiliyor” sözleriyle eserlerini anlatıyor.
Sergide ahşap eserlerin yer aldığı bir diğer sanatçı ise Yalçın Yüksel oldu. Ankara’da 6 yıldır Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi’nde heykel öğretmenliği yapan Yalçın Yüksel, son yıllarda ağırlıklı olarak ahşap malzeme üzerinde durduğunu kaydediyor.

ANADOLU CEVİZİNİN HARELERİ ÇOK ÖZEL
Ahşabın özelliklerini www.baskentgazete.com.tr’ye anlatan Yalçın Yüksel, “Çalışmalarımda ceviz, ıhlamur, gürgen var. Ahşap hem daha zor hem de duyguyu iyi veriyor. Özellikle Anadolu cevizinin hareleri çok güzel bir ağaç. Bir de kadim bir ağaç. Budakları ve damarları çok iyi. Ceviz ile çalıştıktan sonra bırakamadım” diyor.

“AHŞAPTA AYNI ÜRÜNÜ BİR DAHA ÇIKARAMAZSINIZ”
Ahşap heykel çalışmasının bir diğer özelliğinin ise “aynısını bir daha yapmanın mümkün olmadığına” vurgu yapan Yüksel, “Ben daha önce çamur ile de çok çalıştım. Çamur, kalıplama sistemleri üzerinde çalıştım. Ama çamur endüstriyel bir olay. Ahşap ise bir eserden ancak sizin bir tane yaptığınız bir iş. Başka olmuyor, başkasını çıkarmanızın mümkün olmadığı bir süreçtir ahşap” sözleri ile anlatıyor.
Akdora Sanatevi’nde 7 Ocak 2026 tarihine kadar ‘Neona Boyanmış Zamanlar’ yeni yıl karma sergisi Ankaralı sanatseverleri bekliyor. Küratörlüğünü Ebru Coşkun’un yaptığı sergiye Ayla Aksoyoğlu, Berrin Varol, Bülent Aytaç, Çetin Çam, Erol Murat Yıldız, Güven Ateş, Hakan Koçyiğit, Halil Dişli, Hamdi Eser, Hüseyin Elmas, Kerim Laçinbay, Kürşat Azılıoğlu, Mehmet Fatih Şen, Meliha Yılmaz, Mustafa Cevat Atalay, Mustafa Diğler, Oğuz Yurtdadur, Safinaz Baş, Sıla Elmas, Sibel Silare, Şenol Sak, Tahir Kurutan, Tolga Akalın, Ufuk Aydoğan, Yalçın Yüksel gibi resim ve heykel çalışmaları yapan sanatçıların eserleri yer alıyor.





