Türk Silahlı Kuvvetlerinin ‘Atilla Harekatı’ koduyla 20 Temmuz 1974 tarihinde dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in kararıyla başlattığı Kıbrıs Harekâtının bu yıl 51’inci yıldönümü. Harekâtın ilk ayağı Yunanistan hükûmetinin desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi. 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla Kuzey Lefkoşa da dahil olmak üzere adanın yüzde 37’sinin Türk kontrolüne geçmesi sağlandı. Sayıları 140 bin ila 200 bin arasında olan Rum nüfus adanın kuzeyinden; 42 bin ila 65 bin arasındaki Türk nüfus da adanın güneyinden göçtü.

30 gün süren Kıbrıs Harekatı gazilerinden Ekrem Aydoğmuş ise 2023 yılı 6 Şubat tarihinde yaşanan Malatya-Pazarcık-Hatay depreminde kaldığı evde yakalanıp, ardından Ankara’ya göçen Malatyalı bir aile babası. Eşi kızı ve iki torununu alarak Ankara’da yaşamaya başlayan Aydoğmuş, 1974 yılında 20 yaşında iken Kıbrıs anılarını www.baskentgazete.com.tr’ye anlattı.

BG: Kıbrıs harekatına giden birliğe nasıl katıldınız, hangi eğitimleri aldınız?

EA: Samsun’da ilk seçme yapıldı. Kıbrıs adayı idim. Savaş olsa da olmasa da Kıbrıs adayıydım. Alay Komutanımız da Şehit olan Eşref Bitlis’ti. O Kıbrıs Türk Kuvvetler Alayı’nın Komutanıydı. Samsun’da kısa bir dönem kaldım. 10 gün Malatya’ya geldim. Piyade sınıfında bulunuyordum ancak, Dağcı Komando idim. Özel eğitim alıyorduk. İskenderun’a geldik. 3 ay burada zorlu dağcı komandoda eğitim aldık. Savaş kokusu vardı. Eğitimi daha ağırlıklı sürdürmeye başladık. “Meskun mahal” eğitimi, “evlere girerken nasıl davranılmalı ne yapılır” şeklinde eğitimleri aldık.

BG: Kıbrıs’a çıkarma kararı gelince neler yaşandı?

EA: İskenderun’da eğitim alırken, haber geldi, çıkarma olacak diye. Geceleyin, otobüslerle Mersin Ovacık’ta aynı anda 900 helikopterin kalktığı geniş bir alanda toplandık. Helikopterlerle Ortaköy Gönyeli’ye indirildik. Lefkoşe’ye yakın. Oradan taarruza geçtik. Koleji teslim aldık. Bizler paraşütsüz olarak yere 3-4 metrede atlayacak şekilde taşındık.

BG: Gittiğiniz zaman Kıbrıslı Türklere yönelik katliamlarla karşılaştınız mı?

EA: Vardı. İlkokulları komple imha etmişlerdi. 81 kadar şehitlik yeri vardı mermerden. Burada hamile kadından, gencinden yaşlısına öldürmüşlerdi Magosa’da.

BG: Kıbrıs birliğinde ne kadar askerlik yaptınız?

EA: Bizler iki ay fazla askerlik yaptık. O zaman askerliğin süresi 18 aydı. 3 ayı Samsun’da ve İskenderun’da eğitimde, 17 ayı da Kıbrıs’ta olmak üzere 20 ay askerlik yaptım.

BG: Gaziliği yaralandığınız için mi aldınız?

EA: Yok Kıbrıs Savaşı’na katılanlar gazi sayılıyor. Ben bir şarapnel parçasını başımın arkasına aldım. Ayakkabı dikilmesinde de kullanılan köşker ipliği ile 7 dikiş atıldı.

BG: Askere gittiğinizde evli miydiniz?

EA: Askerlikten döndükten 3 yıl sonra dayımın kızı ile evlendim. İki kızım bir oğlum oldu.

BG: Malatya’yı da kapsayan depremde ailenizde kayıp oldu mu?

EA: Eşimin yeğeninin kayınbiraderleri vefat etti. Bir ailede 7 kişi vefat etti.

BG: Malatya’da deprem sırasında kendi evinizde mi kalıyordunuz?

EA: Evim yoktu, kiradaydım. Malatya’da ev almaya niyetliydim. Ancak deprem olunca, niyetlendiğim evler de yıkıldı. Kiradaki evde yakalandım.

ŞEHİT ARKADAŞININ FOTOĞRAFINI 51 YILDIR TAŞIYOR

Ekrem Aydoğmuş, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında omuz omuza savaşırken şehit düşen arkadaşı Hüseyin Süngü'nün fotoğrafını, 1974 harekatının üzerinden 51 yıl geçtiği halde taşıyor. Aydoğmuş, " Aydın Sökeli Hüseyin Süngü ismindeki arkadaşım, savaş zamanı bir yaşında çocuğu vardı. Taarruz bittikten sonra tekmil veriyoruz: ‘kim var kim yok’ diye. Ben tekmili verdim: ‘Komutanım nöbetimde vukuat yoktur’ dedim. Hüseyin'e seslendim. Elimi attım ki beyninde mermi var, şehit düşmüştü. Ben onunla gurur duyuyorum, sürekli hatırımda, kalbimde taşıyorum. Eşyalarımız kaybolmuştu, kaybolduğu halde ben Kıbrıs'ı altüst ettim, aradım, taradım cüzdanı buldum. Arkadaşım hala göğsümde taşıyorum" sözleriyle anısını paylaştı.

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU