Katar'da ve ilk kez kış aylarında (21 Kasım -18 Aralık) yapılacak 2022 Dünya Kupası için bazı mucizevi sonuçlarla yine şanslı pozisyona geldik.

Cumartesi, bizim de içinde bulunduğumuz G grubu sürpriz sonuçların alındığı ve adeta finale direkt çıkma ve play-off oynama konusunda kartların yeniden dağıtıldığı bir gün oldu.

Bakalım 'Tarih tekerrürden ibarettir' sözü bir kez daha doğruluğunu kanıtlayacak mı? Çok uzaklarda değil, nasıl 2016 Fransa Avrupa futbol şampiyonasında gruptan çıkma konusunda bir değil birkaç mucizenin birden gerçekleşip, grup 3'cüleri arasında en iyi averaja sahip takım olarak direkt finallere katıldıysak, 2022 Katar Dünya Kupası finallerine katılmanın şekilleneceği son haftada şans aynı şekilde yanımızda olacak mı?

Norveç'in kendi sahasında berabere kalıp da puanı 20'ye çıkartma şansını tepmesi, Hollanda'nın deplasmanda 2-0 öndeyken 82 ve 86.dakikalarda yediği gollerle maçı 2-2 berabere kalarak grubu 1.olarak bitirip finallere direkt katılma hakkını son haftaya bırakması mucizelerin ilk bölümünü oluşturuyordu.

Biz ne yaptık… Cebelitarık'ı 6-0'la geçip puanımızı 18'e çıkartarak yarışta olduğumuzu gösterdik ama en önemlisi attığımız 6 golle başımızda Demokles'in kılıcı gibi duran Norveç'in +5'lik averaj üstünlüğüne bir kalemde son verdik. Bununla da kalmadık. Norveç ile puan eşitliği halinde, averajımız bizi hem + 1 farkla hem de attığımız 25 golle de 2 adım öteye taşıdı.

Tüm bunlar ne demek? Psikolojik açıdan düşündüğümüzde hem Hollanda hem de Norveç son maça büyük baskı altında çıkacak. Norveç, Hollanda'yı Amsterdam'da en 3 farklı bir skordan az bir skorla ve Türkiye'nin de Karadağ'ı yenmesi halinde Türkiye'nin grup birincisi olarak finallere direkt olarak katılma hakkını elde etmesi demektir. Yani bu bizim gerçekleşmesini arzu ettiğimiz ve yürekten istediğimiz mucizelerin 2.ayağı olacak. Tersi bir durum ise bizim hiç istemediğimiz en kötü senaryo Norveç Hollanda'yı 3-0 yenerse, biz Karadağ'ı 1-0 yensek bile Play off'a oynama hakkını alamadan devre dışı kalırız.

Aslında geçen Cumartesi alınan sonuçlara kadar bırakın Katar'a direkt gitmeyi, play-off'a katılma şansımızın yüzdesi çok düşüktü.

Ancak şimdi her şey bizim elimizde…

Rakibimiz bizim grubun bence en korkulması gerek takımı Karadağ. Onlar, hem kendi sahasında ve hem de Hollanda'yı elinden kaçırmasının verdiği öz güvenle karşımıza çıkacak… Nasıl bizi yeniden devreye sokan Cebelitarık'ın sondan bir önceye denk gelmesi ve aleyhimizdeki bir çok sorunun çözen 6-0'lık galibiyet bizim için bir şans ise Karadağ'ın son maça denk gelmesi o kadar şansızlıktır.

İşimiz kolay değil… Gerçi hem bizim hem de Norveç'in son maçlarını absürt skorlar hariç kaybetmesi veya berabere kalması halinde avantaj yine bizde ve Play-off'a kalmamız garanti… Ancak biz kaybedip Norveç berabere kalırsa hayallerimiz suya düşer…

İhtimaller daha çok artırılacak nitelikte… Biz kazanırsak işin yüzde 99'unu çözümleriz… Sonrası da en büyük ikramiyeyi kazanmak için son numarayı bekleyenlerin heyecanını hep birlikte yaşarız.

Kazanmak zorundayız… Kazanırsak Norveç'in 3 farklı galibiyeti dışında hiçbir sorun yaşamayız, ya birinci oluruz yada 2.olup Play-off'ta mücadele ederiz. Bunları görmek ve yaşamak için çok az zamanımız kaldı.

Kadromuz orta saha açısından Cebelitarık maçından farklı olacaktır. Zaten Kuntz, Berat'ı Karadağ maçına sakladığını söylemişti. Orta alanı sağlam tutmamız gerekir. Berkan düşünülecek 2. İsim olabilir. Ozan Tufan'ın sakatlanıp kadrodan çıkarılması bizim için pek iyi olmadı. Milli takımı tek santraforla 4-1-4-1 dizilişiyle oynaması en akılcı yoldur. Ofansta Burak Yılmaz'a destek olacak olan isimler ise Hakan Çalhanoğlu ve Kerem Aktürkoğlu, bu maç için en iyi seçim olur. Stefan Kunt, acaba savunmanın sol kanadında tecrübeye ve daha sert bir stile sahip olan Caner'e mi yoksa ofansif özelliğiyle takıma oldukça katkı veren genç Rıdvan'a mı görev verecek. Uğurcan Çakır, Zeki Çelik, Merih Demiral ve Çağlar Söyüncü'nün bir aksilik yaşanmazsa yerleri garanti.

Bakalım, Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir'in 'Biz yeni bir yapılanma için göreve getirdik' dediği Stefan Kuntz, 1954 ve 2002'de katıldığımız dünya kupası finallerine bizi 3.kez götürebilecek mi?