Çok tanıdık olduğumuz, “yeri geldiğinde” bizim ülkenin şiddet eğilimli faşizan vatandaşlarının da sıklıkla başvurduğu bir hınç mekanizmasıyla karşı karşıyayız. Ne oldu önce biraz bunun üzerine konuşalım sonrası zaten faşizme karşı omuz omuza!
Karadağ’ın başkenti Podgorica; vizesiz, ucuz bir Akdeniz tatil cenneti olarak bilinen ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sıklıkla gittiği enfes bir tatil ülkesiydi. Geçtiğimiz hafta sonu bir Karadağ vatandaşının bıçaklanmasının ardından şiddet eylemleri ve Türk karşıtı protestolar düzenlendi ve Türk işyerleri yakıldı. Karadağ Başbakanı Milojko Spajic, Türk vatandaşlarına yönelik vize serbestisinin geçici olarak askıya alınması konusunda karar alacaklarını duyurdu. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ise gelişmelerin üzüntü verici olduğunu belirtti.
Böylece dibimizdeki bir ülkeye daha vizesiz gitmekten mahrum bırakılmış bulunmaktayız. Öncelikle elbette suça karışanlara yaptırımda bulunulması gerekiyor ancak suç bireyseldir, geriye kalan binlerce Türk keyiflice tatilini yapıp kimseye zararı olmadan geri gelen insanlar. Bu yaşanan üzücü olayın böyle sonuçlanması kesinlikle diplomatik olmadığı gibi aynı zamanda bir mantığı da yok.
Bu vandal zihniyet sadece bu olayda şiddet eylemlerine karışan isimlerle mi ilgili? Kesinlikle hayır. Bizim ülkemizde en ufak bir olayda masum insanların (özellikle göçmen ve azınlıkların) evini - işyerini yakan tipler yok mu? Var. Efendim işte vahşi insan her memlekette var bunun altını çizmek için bu konuya değindim…
Bu şiddet eylemlerinin derhal son bulması ve vize konusunda görüşülme yapılması ise işin diplomatik kanadının sorumluluğu altında ve ben resmi açıklamalarda “üzüntü duymaktayız” açıklamasının dışında ne yazık ki bir bilgiye henüz rastlayamadım bu konuda Karadağ’daki konsolosluğun da çok daha şeffaf olması gerekmekte. Oradaki vatandaşlar nasıl korunuyor? Bu olaylardan nasıl etkilendiler? Karadağ Hükümeti durumu iyileştirmek yerine neden vize uygulaması yoluna başvurdu? Bu süreç kamuoyu ile şuanda olduğundan çok daha şeffaf paylaşılmalıdır.
