Hacettepe Spor Kulübü deyince aklınıza hemen Ankara'nın en eski semtlerinden birinin adı gelir. 1945 yılında bu semtin sakinleri tarafından kurulan kulüp, enteresan bir tarihe sahip. Hacettepe, 1957-58'de Ankara şampiyonu oldu. 1958-62 ve 1962-68 yılları arasında tam 8 sezon Süper Ligde mücadele etti. Sonra Gökçek'ler tarafından alınarak adı Keçiörengücü olarak değiştirildi. Çok inişli-çıkışlı grafik çizerek 2019-20 yılında yeniden 1. Lige çıktı ve son olarak adını Ankara Keçiörengücü olarak tescil ettirdi.
Bu tarihçenin bir de 2. etabı var. Ankara'nın 1949 yılında kurulan Sanayi Barbaros kulübü, 1998'de ASAŞ tarafından satın alındı. 2003-2004 yıllarında Gençlerbirliği tarafından devralınan bu kulüp, altyapı takımı olarak görev yaptı. 2006'da Gençlerbirliği ASAŞ takımı, Gençlerbirliği Oftaş adını aldı ve sezon sonunda da Süper Lige yükseldi. Rahmetli İlhan Cavcav, yaratacağı fırtınanın farkında olduğu için Gençlerbirliği Oftaş'ın İzmir, Adana gibi Süper ligde takımı olmayan büyük illerimize satma çalışmaları yaptı ancak mevzuatlar buna uygun değildi. Futbol camiasının o dönem bir kulübün iki farklı takımla aynı ligde oynayamayacağı konusunda büyük sorunlar çıkarması üzerine 2008'de Hacettepe'nin yeniden doğuşu gerçekleşti. Üstelik renkleri de Mor-beyaz'a çevrildi.
Düne kadar da birçok genç ve yetenekli futbolcuyu hem Gençlerbirliği'ne hem de Türk futboluna kazandıran Hacettepe, maalesef Gençlerbirliği'nin finansal olarak kötü gidişinden etkilendi ve o da tıpkı üst takımı gibi bir alt kümeye yani 3. Lige düştü. Fakat en kötü gününde bile bir altyapı takımı olmasının gereklerini yerine getirdi. Örnek mi istiyorsunuz? Roma'nın kaptığı Mert Çetin, Trabzon'a giden Berat Özdemir gibi isimlerin dışında Arda Kızıldağ'ı da Gençlerbirliği kazandırdı. Elinde daha değerlendirilmeyi bekleyen bir sürü yetenek var.
Şimdi durup dururken Hacettepe konusu nereden açıldı diye sorabilirsiniz.
Gençlerbirliği'nde yaşanan yönetim değişikliği, alt yapı takımı Hacettepe'ye de yansıdı… Her iki kulüpte de işin ehilleri işbaşına gelince Başkent futbolu adına doğrusu çok sevindim.
Niyazi Akdaş'ı futbol ile ilgisi olan herkes bilir… Hacettepe'nin genç başkanı Bülent Üstündağ'ı ise ancak Gençlerbirliği camiası tanır. Bülent Üstündağ, kardeşim gibidir. O bana hem babası rahmetli Ekrem Üstündağ hem de yine genç yaşta yitirdiğimiz ağabeyi Cüneyt Üstündağ'dan mirastır. Baba Üstündağ, Gençlerbirliği'nin efsane yöneticilerinden birisidir. Aralıksız olarak 12 yıl Futbol Şube Sorumlusu olarak görev yaparak, adını bu şanlı kulübümüzün şerefli tarihine altın harflerle yazdıran bir futbol adamıdır. Üstelik İlhan Başkan ile çalışması da onu ayrı bir noktaya çıkarır. Rahmetli İlhan Cavcav ile çalışmanın ne kadar zor olduğunu anlatmaya gerek bile duymuyorum. Ekrem ağabey yerini gençlere bırakacak kadar alçakgönüllü bir insandı. Zaten büyük evladı Cüneyt de tıpkı onun gibi bir Gençlerbirliği sevdalısıydı. O da başarılı çalışmalarıyla İlhan Cavcav'ın gözüne girmişti. Kısa süren ömrüne rağmen çok verimli işlere imza attı. Her ikisinin de ruhları şad olsun.
Tabi ki Üstündağ ailesinin Gençlerbirliği'ne hizmeti bitmedi. Bülent Üstündağ da elini taşın altına koydu. İlhan ağabey tarafından çok genç yaşta yönetime alınan bu kardeşimiz; babasından, ağabeyinden aldığı feyzle kulübüne verebileceğinin azamisini verdi… Şimdi ise bambaşka bir amaç için hizmet vermeye devam edecek. Aslında çok zor fakat kutsal bir görev üstlendi. Hem altyapıdaki genç yetenekleri Gençlerbirliği'ne ve Türk futboluna kazandıracak hem de çok çalkantılı bir öyküsü olan Hacettepe'yi layık olduğu yere çıkartacak.
İşi zor ama Üstündağ ailesinin geleneğinde zor işlerin üstlenilmesi var. Kolaya herkes talip olur ama zor işleri yüklenmek cesaret ister.
Bülent Üstündağ'ın yönetiminde çok iyi tanınan, tecrübesiyle başkana güç verecek Ergün Maraşlı var… Onun da sevdası, her şeyin üstünde gelir. Gençlerbirliği için makam-mevki, para-pul tanımaz; hangi görev verilirse koşarak gider. Bir de babası Azmi ağabeyden el almış genç iş adamı Kerem Doğan ile birçok yürekli -azimli gençler var… Böyle bir takımda görev almak sadece ve sadece bu işe duyulan aşkla olur. Çünkü sefasından çok cefası var…
Adına ve renklerine büyük aşk duyduğum Hacettepe'nin yeni başkanı Bülent Üstündağ ve ekibini candan kutluyor ve başarılar diliyorum.