Ankara Kalesi yine çok önemli bir sanat etkinliğine ev sahipliği yaptı. Emin Antik Sanat Galerisi’nde Türkiye’de ‘Yeşilçam’ filmlerinin çoğunun afişini hazırlayan, eski fotoromanların ressamlığını yapmış, büyük firmaların amblemlerini ve birçok kitabın kapak tasarımları yapmış sanatçı Hasan Karal’ın sergisi sanatseverlerle buluştu.
Aslen Trabzon Çaykaralı olan 1951 yılında Sakarya’da dünyaya gelen Hasan Karal, İstanbul’da Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulunu bitirdi. Niğde Ömer Halis Üniversitesi’nde öğretim görevlisi iken eserlerinin neredeyse tamamını burada oluşturdu.
2023 yılında geçirdiği rahatsızlık sonrası hayata veda etmesiyle, 2023 yılına kadar yaptığı tablolarını 11 yıl Niğde Ömer Halis Üniversitesi’nde birlikte çalıştığı kadim dostu Prof. Dr. Erdem Ünver sanatseverlerle buluşturdu.
Karal’ın eşi Zeliha Karal da www.baskentgazete.com.tr’ye eşi Hasan Karal’ı anlatırken, sanat çalışmaları konusundaki titizliğini, yapı itibariyle içine kapanık ama oldukça mütevazi bir insan olduğunu dile getirdi.
Atılım Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde Öğretim üyeliği ve sanat eğitimcisi olarak görev yapan Prof. Dr. Erdem Ünver, ise Hasan Karal’ı şu sözlerle anlattı:
“Hasan ile Niğde’de Resim-İş Öğretmenliği Bölümünü kurduk. 11 yıl birlikte çalıştık. Çok değerli bir sanatçı arkadaşım. Çok özel bir durumu vardı kendisinin. ‘Ünlü olayım’, ‘para kazanayım’ duygusu içerisinde hiçbir zaman olmayan bir insandı Hasan. Kendisinin oluşturduğu bir sanat dünyası vardı, orada sanatını yapıyordu.”
Karal’ın bütün eserlerini Niğde‘de gerçekleştirdiğini anlatan Prof. Dr. Ünver, “Hasan Karal’ın çizimlerindeki ana kompozisyonu neydi?” sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Bu resimlerde Hasan Karal, sanatın ne olduğunu biliyordu. Yaşadığı nesnel gerçekler dünyasındaki varlıkları irreel dünyanın yani sanat dünyasının varlığına dönüştürme becerisine sahip bir sanatçıydı. Bu kendi üslubu ve tekniği ile bambaşka bir kimlik ve kişilikle eserlerinde bunu gösteren bir insandı. ‘Evrensele giden yolun yöreselden geçtiğinin’ farkında olan bir sanatçıydı. Sanat çalışmalarında her zaman kendi kültürümüzden formlar olmasına dikkat etti. Kapadokya var. Her eserinde kendi kültür ve coğrafyasından izleri vardır. Bunu evrensel bir sanat diliyle anlatan usta bir sanatçıydı. Bende bir arkadaşlık vefası görevi olarak bu sergiyi açmış oldum.”