Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kışın ilk gününde doğalgaz kullanımına ilişkin önemli uyarılar yaptı. Faturayı düşürmenin ve doğalgazın verimli kullanmanın yolları konusunda EPDK Doğal Gaz Piyasası Dairesi Enerji Uzmanı Onur Kığılcım, EPDK Basın Müşaviri Bülent Kaya'nın TRT Radyo 1’de yaptığı “Gündem Enerji” programında anlattı.
FATURA NASIL OLUŞUYOR?
Kığılcım, “Kışın ilk günündeyiz… Tasarruf konusu kritik. Faturaları düşürmek için tüketicilerimiz neler yapabilir? Kombi ayarı... Oda sıcaklığı Perde ve izolasyon Radyatör ayarları... Yıllık bakımın etkisi, Vatandaşlar kombiyi “aç kapa” mı kullanmalı yoksa düşük ayarda sürekli kullanım mı daha tasarruflu?” konularında şunları söyledi.
“Aslında, çok basit bazı uygulamalar ile doğal gazı daha verimli kullanmak ve bu sayede faturalarımızı yüzde 15-20’ye kadar düşürmek mümkün. Öncelikle kombilerin ve tesisatın bakımı belli periyotlarda yetkili firmalara yaptırılmalı, bu hem verimli kullanım hem de güvenlik açısından çok önemli. Bununla birlikte, evin her alanında verimliliği artırmamız gerekiyor. Bunu yapmak için de evdeki sıcak havanın dışarıya çıkmasını ve dışarıdaki soğuk havanın da evimize girmesini önlememiz gerekir. Peki bunlar için neler yapabiliriz:
1- Öncelikle evimizle dışarısı arasındaki en ince soğuğun ve sıcağın en kolay geçebileceği katman olan camları, ısı yalıtımı sağlayan camlar ile değiştirebiliriz.
2- Yine, pencere ve kapılar kontrol edilmeli, eğer hava sızıntısı var ise rüzgâr geçirmez yalıtım malzemeleri ile kaplayabiliriz.
3- Bununla birlikte, binalara mantolama yaptırılması da doğal gazın verimli kullanılmasında çok önemli bir etken olduğunu zaten toplum olarak biliyoruz.
4- Ayrıca, peteklerin önlerinin ve üstlerinin kapatılmaması gerekiyor, ısı kaybını azaltmak için petek arkasında yalıtım malzemesinin kullanılması da oldukça faydalı olmaktadır.
5- Basit bir alışkan olarak, gündüz güneş vuran odalardaki perdelerin açılması bile inanın ortam sıcaklığının artmasına şüphesiz katkı sağlıyor.”
EVDE DEĞİLSENİZ DE KOMBİYİ KAPATMAYIN
“Isı veriminden en üst seviyede yaralanabilmek için kombiler gün içerisinde kapatılmamalı, evde olunmadığında en kısık ayarda çalışır vaziyette bırakılmalı, mümkünse de termostatlı vanalar takılmalıdır” diyen Kığılcım, “Ayrıca, ortam sıcaklığını da düşürmemiz gerekiyor, çünkü yapılan hesaplamalara göre her 1 derecelik ortam sıcaklık düşüşünün faturada yüzde 5-6 civarında tasarruf sağladığı tespit edilmiş durumda. Yine mevsime uygun kıyafetler giyilmesi de olmazsa olmazımızdır. Yani, sonuç olarak, doğal gaz faturasını düşürmek ve tasarruf sağlamak istiyorsak; enerji verimliliğini bir kültür haline getirip hayatımızın her alanında ön planda tutmamız gerekiyor” değerlendirmesi yaptı.
“Türk toplumu olarak evleri gereğinden fazla mı ısıtıyoruz? Evlerimizdeki ortalama tüketimler Avrupa ile kıyaslandığında nasıl?” sorularını da yanıtlayan Kığılcım, “Ülkemiz de Akdeniz iklimine yakın olduğu için, genel itibarıyla sıcağı sevdiğimiz ve konfor sıcaklığımızın yüksek olduğu söylenebilir. Birçoğumuz 24-25 derece ortam sıcaklığını seviyoruz ve bu derecelerin altını pek tercih etmiyoruz. Ancak, Dünya Sağlık Örgütü, oturulan odalar için 21, diğer odalar için ise 18 dereceyi uygun görüyor. Yine, Avrupa’da, Dünya Sağlık Örgütünün bildirdiği derecelere uygun bir ideal oda sıcaklığı var, oralarda 20-22 dereceler arası konfor sıcaklığı olarak kabul ediliyor. Ve gerçekten de onlar bizim kadar sıcak tutmuyorlar evlerini” ifadelerini kullandı.
DOĞAL GAZ TEHLİKELERİ
Onur Kığılcım, doğal gaz bulunan konutlarda olası tehlikeler hakkında yaptığı değerlendirmelerde, “Daire İçerisinde Gaz Kokusu Hissedildiğinde Ne Yapılmalı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Daire içerisinde doğal gaz kokusu hissedildiği durumlarda, sızıntının kaynağını bulmaya çalışmamak gerekiyor. Çünkü, bu eylem, hem gazın tahliyesinin hem de içerde yaşayan canlıların tahliyesini geciktiren bir hareket. Öncelikle, gaz kokusu aldığımızda ışıklar ve prizler dahil herhangi bir elektrik kıvılcımı riski doğuracak harekette bulunmamamız gerekiyor. Bu noktada, gazın bir an önce tahliye olması için doğrudan kapı ve pencereleri açmalıyız. Bunun yanı sıra, evde gaz kokusundan haberi olmayan kişiler varsa onlara haber vermeliyiz ancak onların da elektrik kıvılcımı çıkaracak herhangi bir davranıştan kaçınmaları yönünde uyarmamız çok önemli. Sonrasında ise, imkan varsa, doğal gaz sayaç vanasını kapatarak gaz bulunmayan güvenli bir ortama geçmeli ve ALO 187 doğal gaz acil ihbar hattını aramalı ve gaz sızıntısı giderilene kadar da binaya kesinlikle geri dönülmemelidir.”
TÜRKİYE’DE DOĞAL GAZ KULLANIM ORANLARI NASIL?
Türkiye’de doğalgaz tüketim verilerini de paylaşan Kığılcım, “Ülkemizde doğal gaz kullanımı 2002 yılında sadece 5 il ve 57 yerleşim yerinde mevcut iken, bugün itibarıyla 81 il merkezimizin tamamına ve 963 yerleşim yerine (829 ilçe ve 134 belde) doğal gaz hizmeti sunulmaktadır. Halihazırda, doğal gaz kullanan abone sayımız 22 milyona ulaşmış durumdadır. Yapılan hesaplamalara göre, bu sayı bize, doğal gaz kullanan nüfusun 66 milyona ulaştığını, halihazırda konutunun önünde dağıtım şebekesi olan ve doğal gaza erişme imkanı bulunan nüfusun 73 milyona ulaştığını göstermektedir. Ki bu da nüfusumuzun %85’ine tekabül etmektedir. Tabii bunların hepsi ciddi yatırımların bir sonucu. Bakınız, 2002 yılı sonunda ülkemizdeki doğal gaz şebeke uzunluğu 16.000 km iken, mevcut durumda doğal gaz şebeke uzunluğumuz 244 bin km’ye ulaşmıştır” sözleriyle anlattı.
BORÇTAN DOLAYI GAZ KESME VE GAZ AÇMA SÜRECİ
“Müşterinin faturasının son ödeme tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi durumunda müşterinin doğal gaz arzı kesilir” diyen Kığılcım, “Bu durumda gecikme zammının yanı sıra sayaç açma-kapama bedeli de ödenmek zorunda kalınır. (Son ödeme tarihi: Fatura kesim tarihinden 10 gün sonraki tarihtir.) Doğal gazı kesilen müşterinin, yükümlülüklerini yerine getirmesi durumunda, dağıtım şirketi tarafından 24 saati geçmeyecek şekilde en kısa sürede müşteriye yeniden doğal gaz verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, doğal gaz faturası 3 ay süre ile ödenmediği takdirde ise, abonelik sözleşmesi feshedilir ve güvence bedeli irat kaydedilerek mahsuplaşılır. Tekrar abonelik yapılmak istendiğinde bakiye borcun ödenmesi ve yeniden güvence bedeli tahsil edilmesi gerekecektir” ifadelerini kullandı.
DOĞAL GAZ REZERVLERİMİZ NE DURUMDA?
Doğal gaz rezervleri konusunda da bilgi veren Onur Kığılcım, bu konunda şunları söyledi:
“Bu konuda da somut rakamlar üzerinden konuşabiliriz. Ülkemizde BOTAŞ’a ait olan 2 adet yer altı doğal gaz depolama tesisi aktif faaliyette bulunuyor. Tuz Gölü ve Silivri tesislerimizle birlikte bugün 6,3 milyar metreküplük toplam depolama kapasitesine ulaşmış durumdayız. Depolama tesislerimizde %100 doluluk oranıyla kışa hazırız. Güçlü altyapımızla vatandaşlarımıza kesintisiz enerji arzı sağlamak için çalışmalar aralıksız sürüyor. Bunun yanında, 2 tanesi kara terminali 3 tanesi de yüzer terminal olarak adlandırdığımız FSRU tesisi olmak üzere, ülkemizde aktif faaliyette olan 5 adet LNG depolama tesisimiz bulunmaktadır. Günlük LNG gazlaştırma kapasitemiz 161 milyon m³’e çıkmış durumda. Bugün Türkiye, ihtiyaç duyduğu doğal gazın yarısını LNG olarak gemilerle alabilme kabiliyetine sahip bir ülke.”





