Dostlarım;
İktidarın yargı sopasına rağmen CHP’nin yükselişi sürüyor.
Kökü olmayan bir siyasi organizasyonun nerdeyse çeyrek asırdır ülke yönetmesi, demokratik ülkelerde sık rastlanan bir durum değil ama Türkiye’de gerçek oldu.
Yoksulluk, yolsuzluk, kayırma, hukuksuzluk, uluslar liginde itibarın yerlerde sürünmesine rağmen bir gerçek daha var ki; bu organizasyon halâ yüzde 25 civarında bir seçmen desteğine sahip görünüyor.
Nasıl oluyor da bu oy oranına ulaşılabiliyor?
Merkez sağdaki boşluğu doldurmayı hedefleyen; Meral Akşener depreminden sonra Müsavat Dervişoğlu ile toparlanmaya çalışan İYİ Parti’nin;
AKP’den ayrılan Ali Babacan’ın DEVA partisi,
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek partisi,
Fatih Erbakan’ıın Yeniden Refah partisi
Ümit Özdağ’ın Zafer partisi…
Tamamının kamuoyundaki karşılığı yüzde 20 etmiyor.
Neden?
Elbette sosyologlar, siyaset bilimciler bu sorunun yanıtını bilimsel olarak yanıtlayabilirler ama ben CHP dışındaki muhalefet partilerinin seçmene; yeterli düzeyde kendini iyi anlatamamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Ter akıtmadan il, ilçe, gezmeden siyaset yapılamıyor!
….
CHP’ye yönelik operasyonlar demişken;
Sadece CHP’mi?
Hayır!
İktidara muhalif tüm kesimler!
Başta Tele1 Tv, Halk Tv, Sözcü Tv, Cumhuriyet, Birgün, Evrensel, Sözcü, Nefes gazetelerine büyük bir baskı var.Ne mutlu ki bu kurumlar baskıya direniyor.
Baskıyı artıran iktidar Ankaralıların yüzde 60’ının desteğini alarak iki dönemdir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını yürüten Mansur yavaş üzerinden sürdürme kararı almış gibi görünüyor.
Hem iç denetim hem de Danıştay denetçileri aracılığı ile bütün iş ve işlemlerini denetlettiren Yavaş’ı konserlerde sanatçılara ödenen ücret ile kirletmeye çalışıyorlar.
Bu arada;
Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Ankara’yı parsel parsel sattı” dediği;
İstanbul, Balıkesir, Düzce eski belediye başkanları ile birlikte istifa etmek zorunda bırakılan Melih Gökçek hakkında hazırlanmış ve adliyeye verilmiş tam 97 dosya olduğunu bilmeyen yok.
6 yıldır bu dosyalar savcılıklarda bekliyor?
Hakkındaki iddialar ortalıkta dolaşırken oğlunu AKP’den TBMM’ye sokan Melih Gökçek bu dokunulmazlık zırhı nasıl sağladı?
Sahi Melih Gökçek’i kim koruyor?