Mustafa Kemal Yılmaz dostumun en son çıkan kitabının adı bu. Yayıma ben hazırladım. Kitap beğenildi. Türünde ilk olma özelliğindeki bu yapıtı gören vekillerimiz kendilerini özendirdiğimizi söylüyorlarmış. Beni de kıvrandırıyorlar elbet. Isparta CHP Emekli Mebusu Nazif Kurucu, Muğla CHP Emekli Mebusu İlyas Karaöz bunlardan ikisi örneğin.

***

Kitap, Kemal Bey'in 1965-1973 döneminde parlamentoda yaptığı konuşmalardan oluşuyor. Okurken, aradan geçen 48 yıl sonra bile hala aynı sorunların konuşuluyor, tartışılıyor olması bir rastlantı değil bence. Üzerinde epeyi düşünülmesi gereken bir durum bu... Eğitimden siyasete, ekonomiden sanayiye, üretim sorunlarından tüketime değin konuşmaları yorumsuz aktardık. Çünkü yorumu gerektirmeyecek kadar açık her şey.

Kemal Yılmaz, bir öğretmen. İlk görev yeri Bartın'ın Çiftlik Köyü... Der ki 'Aydınlıyım ama Zonguldak da benim ilim.' Bu söz, hem onun yurtseverliğinin, hem de kentlerini sahiplenmenin somut bir örneğidir. Göçük, Grizu ve ölümler onu hala üzer, içini burkar. Bartın Gazetesi'nde yazılar yazar, imecelerdeki manileri toplayıp kitap yapar. Yaşayan öğrencileriyle bile mektuplaşıyor. Kitaplarını bedava dağıtıyor. Okuduğu ve beğendiği yazıları fotokopi yapıp dostlarına postalar düzenli olarak. Şiir onun için her şeydir. Kitapları en dayanıklı mezar taşı olarak nitelendirir. En büyük dileği bir zeytin ağacı altında sonsuza dek uyuyabilmektir.

***

Konuşma metinlerinden başlıklarıyla bazılarını da vermem gerekiyor:

Parasız yatılı öğretim, Öğretmen okulları, KİT'ler, Eğitimde fırsat eşitliği, Hileli gıdalar, Partizan hareketler, Üniversite Muhtariyeti, İhraç ürünlerinin kalitesi, Vakıf mallarının satışları, Dürüst seçimler, Doğal afetler ve alınacak önlemler, Eski eserlerin korunması ve kaçırılması vb. konular bunlardan birkaçıdır. Bu konulardaki eleştirilerin yerindeliği, önemi, değeri ve hala geçerliliğini koruması da bir başka özelliğini yansıtıyor kitabın.

Arka kapakta kitabın amacı ve adanması konusu yer alıyor. Birlikte okuyalım:

'Bu yapıtımı, cennet ülkem Türkiye'mi kuran Büyük Atatürk'ümüze, Kurtuluş Savaşı şehit ve gazilerine, parlamenter demokrasinin kurulup yerleşmesine emek ve gönül veren/partim CHP'nin bir okul olmasının yanında kendisi de başlı başına bir okul olan Sevgili İsmet Paşa'mıza, Genel sekreterimiz ve 3. Genel Başkanımız Bülent Ecevit'e, İlk Meclis'te ve sonrasında ülkemin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmasında savaşım veren aydınlanmacı-aydınlıkçı değerli parlamenterlerimize, iki dönemde hizmet verdiğimiz partili ve diğer partili çalışma arkadaşlarıma, beni böyle onurlu bir göreve layık gören sevgili Aydınlı hemşerilerime adıyorum.'

Bu kitaba neden gereksinim duydunuz soruma yanıtı da şöyleydi: 'Okullarından yetiştiğim, yurtdışında adına görevlerde bulunduğum, okullarında yüzlerce öğrenci yetiştirdiğim, MEB kadrolarında hizmet verdiğim, iki dönem yüce parlamentosunda görev yaptığım devletime ve onurlu halkıma olan borcumu yeterince ödediğimi sanmıyorum. Bu yapıtımla bunların hesabını vermeyi amaçladım.'

***

Bu soylu emek, duygu ve düşüncelerinin içtenliğine inandığım Kemal Bey'i yürekten kutluyorum. Cumhuriyetin aydınlık yüzlü devlet adamı olarak tanıdığım ve kendisini 90 yaşından sonra böyle bir kitaba verdiği emeği nedeniyle kutsuyorum; TBMM Kütüphanesi'nde bir örneği olan bu kitabın yer aldığını parlamenterlerimize iletiyorum.