Bilecenlikten hoşlanmam…
Ne bilirim ben?
Çok şeyi bilmediğimi, bildiğimi de iyi bilmeyi…
Koskoca bilge Sokrates bile, 'bir şey biliyorum, o da hiçbir şey bilmediğimdir' derken çok mütevazı davranmıştır.
***
Çok konuşkan olduğumu bilen bazı dostlarım, suskunluğumu yadırgar nedenini sorar:
'Kayıttayım!' derim. 'Yani' derler. Yanisi şu: Benden daha çok konuşan varsa, dinlemeyi yeğlerim, bilgilenirim. Bazıları vardır, alır sazı, kimseye bırakmaz sözü.'
***
Her insanın bir cahil tarafı mutlaka vardır. Bu hoş karşılanabilir. Ama bilgi cahili, bağışlanamaz.
Faydasız bilgi de bir işe yaramaz. Bilmek başkadır, onu kullanabilmek başkadır. Çok bilgilidir adam ama onu satamıyorsa anlamsızlaşır bildikleri.
Ben bilirim edalı adamlar gördüm çok: Bildiği, yanıldıklarına yetmiyordu…
***
Televizyon kanallarında bilecenlikten midir, heyecandan mıdır, sık sık söz kesenler var bazı tartışma programlarında. Hoş olmuyor bunlar. Dost meclislerinde de karşılaşıyorum böyleleriyle. Dinlemeyi bilmek de gerekiyor.Hele kendini dinletmesini bilen adamlara hayran olurum.. Hele söz sözü açtıkça, sözün tadı da kaçıyorsa işkence ederler adeta.,,
***
Sokağımızda bir taksici vardı. Durakta yoktu o gün. Adını bilmediğim biriydi. Plakasını vererek sordum: Nerde? Bağırdılar, 'Berber!'diye… Neden berber dediklerini sordum bu kez de: Çok gevezedir.
Benim bir berberim var, cımbızla alırsınız ağzından sözü diye ekledim.
***
Bir bilen olmak hiç kolay değildir. Bunun için neredeyse ömrünün büyük bölümünü siyasete vermiş olmak gerekiyor. Bu, her alanda - en azından mesleğinin/işinin – duayeni olanlarımız da var. Özellikle bunalımlı ve olağanüstü dönemlerde onlara büyük gereksinim duyulmaktadır. Bilgi, birikim ve deneyim kadar onları üstün kılan yanlarından biri de sağduyu sahibi olmaları, sorumluluk almaları önemli ve değerli kılıyor onları…
'Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz' demiştir Ziya Paşa…
Birisi de 'bu memleket uzun laftan battı' demiştir…
'Biz içeriden siz dışarıdan yıkamadık bu devleti' uyarısını da anımsayınız…
'Ben hata yapmam demem, ama aynı hatayı ikinci kez yapmam' diyen devlet adamımızı unutturdu kimi ben bilirim diyenler. Bilinir ki, yanlıştan dönmek erdemdir. Ama bu erdemden yoksunlar hata üstüne hata yapıyorsa;
Bedelini yalnız kendileri değil, bir ulus, bir devlet, bir ülke ödüyor.
'Var mı bunun başka bir izahı ?' Cumbaba Demirel'e rahmet ve saygıyla…