Gündelik yaşamın koşuşturmacası içinde renkleriyle ve vurgulamak istediği konularla içimizde çiçekler açtıran Ressam Durmuş Ali Akça ile resimle olan hikayesini ve son sergisini konuştuk.
• Eğitiminiz ve kısa bir özgeçmişinizle başlayalım isterseniz. Bize kendinizi anlatır mısınız? Durmuş Ali Akça kimdir?
1958 yılında Ankara'da doğdum. 1982 yılında Gazi Yüksek Öğretmen Okulu Resim Bölümü'nü bitirdim. 32 kişisel serginin yanı sıra çok sayıda da karma sergiye katıldım. Barış, özgürlük ve sevgi temasını yaptığım figüratif resimlerde işlemeye çalışıyorum. Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği (BRHD) üyesiyim. Yurtiçi ve yurtdışında, Gazi Üniversitesi'nde, Kültür Bakanlığı Resim Heykel Müzelerinde çeşitli koleksiyonlarım bulunuyor. Çalışmalarımda; kardeşliğin, dostluğun, barış ve tüm güzelliklerin mesajını arıyorum. Yitirilen değerleri, özlemleri, geleceğe yönelik beklentileri, umutları, özgürlük tutkusunu, bireyin hüzünlerini ve mutluluklarını atlarla arıyorum.
'AT SEVGİNİN DOSTLUĞUN SİMGESİ'
• Bize son serginizi anlatır mısınız? Atlar neden bu kadar ilginizi çekiyor? Neyi vurgulamak istiyorsunuz?
Bu sorunun yanıtı kişiye göre değişir. Yanıt, o kişinin yaşama bakışı, sosyolojik anlayışı, kısaca yaşam anlayışıyla doğru orantılıdır. Kimi insan, at konusunu yiğitlik, cengaverlik, kahramanlık ve şoven duygularının yansıması olarak görebilir. Benim dünyamdaysa, bu gibi söylemlerin ve düşüncelerin hiç yeri yok. Benim için at, yaşamımdaki birisi. Araştırmalarım yoluyla sevginin, kardeşliğin, dostluğun, barışın tüm güzelliklerin mesajını vermeye çalışıyorum.
'NAZIM HİKMET'İN KIZIL ATLILARINI ÇALIŞTIM'
• Atların yanı sıra çalışmalarınızda neleri kendinize ana tema olarak alıyorsunuz, nelerden esinleniyorsunuz?
Başlangıç olarak toplumsal konularda figüratif çalışmalar yaptım. Bunlar; madenciler, göçerler ve klasik at figürleri. Süreç beni doğa resimlerine götürdü. Doğada geometrik soyutlamayı, yarı soyut tarla resimleri yaparak bir kişisel sergi açtım. At figürlerinin yanında kadın formunu da resimlemeye çalışıyorum. Anadolu kültüründe bulunan savaşın barışçıl görüntüsü olarak cirit oyunlarını ve Nazım Hikmet'in 'Salkım Söğüt' şiirindeki Kızıl Atlılarını çalıştım. Kuva-i Milliye atlılarını bu sergide görebiliriz.
• Çalışmalarınızı yaparken ne tür referanslar ya da hangi sanatçılar sizi etkiliyor?
Çalışmalarımda referans aldığım kişiler genel olarak toplumsal gerçeklikten kopmayan sanatçılar. Fakat kendi gerçekliğimden de hiç kopmadım.
• Ülke gündemi, siyasi çalkantılar, politik tavırlar sanatınızı etkiliyor mu?
Ülke gündemine karşı hiçbir zaman duyarsız olmadım. Yaşamım boyunca olumsuzluklara karşı mücadele içinde bulundum, daima tepkimi gerekli zeminlerde ve mücadele içinde göstermeye çalıştım.
'SANATÇININ TOPLUMSAL DUYARLILIĞA SAHİP OLMASI GEREKİR'
• Sizce ressamlar toplumsal sorumluluğa gereğince sahip mi?
Böyle bir şey gerekli mi? Ressamlar toplumun bir parçasıdır. Toplumsal duyarlılığa sahip olmayan sanatçı, kendini geliştiremez toplumdan kopar. Toplumların gelişmesinde sanatın gerekliliği nasıl önemli ise; sanatçının da toplumsal sorumluluğa sahip olması gerekir.
• Peki resim yapmak sizin için bir plan içeriyor mu?
Resim yapmak plan içerir ve sanatçının gerekli teknik donanım ve sanat bilincine sahip olmasını gerektirir. Alt yapısı sağlam olan kişi kendini üretimi ile daha iyi yansıtabilir.
'ELİMDEN FIRÇA DÜŞMESİN'
• İlerleyen dönemlerdeki projeleriniz neler? Planlarınızdan ve hedeflerinizden biraz bahseder misiniz?
Sağlığım iyi oldukça elimden fırçam düşmesin.