Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’ne geçtiğinde ‘Başbakanlık’
Türkiye’de zaman zaman konumunu ‘aşırı’ kullanan bürokrasi içerisinde kişilerin olduğu hep bir gerçekliktir. Mesela 2000’li yıllarda Cumhurbaşkanlığı’nda ‘süper müfettiş’imiz vardı. Bütün atamalar ondan çıkar veya geri dönerdi. Onu aşan durumlar olsa da gereğini yine yapardı.
Son yazımızda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olası bir kabine değişikliğinde yeniden yer almak isteyen bir bakanın, PR çalışması içerisinde olduğunu anlatmıştık. O yazıya bürokrasi içerisinden ilginç değerlendirmeler geldi.
Olası kabine değişikliğini; Ortadoğu’daki dengeler nedeniyle kulislere yansıdığı gibi yakın zamanda beklemediğimize ilişkin değerlendirmemize de önemli destekler geldi.
Tabi bürokrasiden, yazıda dile getirdiğimiz kabinede sürpriz isimlerin yer alması konusuna ilişkin de çok sayıda yeni isim bizimle paylaşıldı. Şimdilik o isimlerle ilgili kulis bilgisi vermeyeceğim.
Meslekte 27 yılı maliye, hazine müsteşarlığı, dış ticaret müsteşarlığı, enerji bakanlığı gibi yatırımcı ve kontrolcü kurumlardaki bürokratları yakından izleyerek geçiren biri olarak, Türkiye’de uygulamaya alınacak yasaların hazırlanması, gerek görülüyorsa içeriğinin siyasilerin bile anlayamayacağı şekilde değiştirilmesi gibi konularda bürokrasinin ne kadar yetkin olduğunu bilmenin verdiği bir tecrübemiz var. Dolayısıyla da bir dönem ‘bürokrasi muhabiri’ olarak da anıldık.
Zamanında sıkı takip ettiğimiz bürokratlar ise şimdi sizlere ulaşan bu yazıları da yakından izler ve ilginç değerlendirmelerle yorumlarlar. Açıkçası genelde de o kesimin değerlendirmeleri benim için daha tutarlıdır.
Bu kapsamda son “Kabine değişikliği ve eski bakan gelir mi?” başlıklı yazımıza verilen tepkiler arasında; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’nde lağvedilmiş olan ‘Başbakanlık’ kurumuna rağmen, başbakan gibi davranan, atamaları durduran, kontrol edenlerin olduğu lafları da geldi.
Önce, uzun yıllar kamunun birçok kurumunda değişik seviyelerde görevler üstlenen bürokratlardan sürpriz isimler arasında biri için ‘Bakan’ olmasının ‘
Aslına bakarsanız, o sürpriz kişinin birikimi konusunda zaman zaman ciddi geri dönüşler geliyor. Beş bakanlığın işleyişine hakim bir kişi dersem abartmış olmam. Dolayısıyla da o ve ona benzer kendini geliştirmiş kişilerin bir bakanlığa atanmasının aslında yeteneğinin farkına varılmaması olarak nitelendiririm. Bu özellikteki insanların daha çok birkaç bakanlığa koordinatör şeklinde görevlendirilmeleri halinde oldukça faydalı fikirler getireceklerini düşünürüm.
Ben böyle düşünerek gelen değerlendirmeleri okurken, ‘bürokrasinin kurtları’ bakan olmasını istedikleri kişinin bir ‘başbakan’ edasıyla kurumları kontrol ettiğini söylemeleri dikkatimi çekti. Sonrasında “Bakan olsun, millet bir başbakandan kurtulsun” şeklinde ilginç vurucu bir cümle ile nokta koydular….
Bürokrasiyi bunaltan ‘Bir Gölge Başbakanımız varmış!’ bilesiniz….