Şükürler olsun ki Dünya Atletizm Birliği (World Athletics) 4 Aralık 2024 tarihinde yaptığı açıklamayla, ülkemizin uluslararası spor platformunda başımızı yere eğdiren manipülasyon izleme, daha açık deyimiyle “utanç” listesinden çıkarıldığını açıkladı…

Olayın nasıl olduğu konusunda şöyle küçük bir anımsatma yapalım…

Bilindiği gibi pandemi nedeniyle bir yıl ertelenerek 2021 yılında organize edilen Tokyo Olimpiyat Oyunlarına daha fazla sporcu götürülebilmesi için eski başkanın, Erzurum’da düzenlediği Bayrak yarışında elde edilen derecelerde yapılan manipülasyon, Ukrayna temsilcisini bile şaşırtınca konu World Atletics’e iletildi. Sonuçta WA Doğruluk ve Dürüstlük Biriminden, Erzurum dahil toplamda 17 şüpheli yarışma dereceleriyle ilgili soruşturmanın ardından Eylül 2022'de aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 7 ülke (Arnavutluk, Ermenistan, Gürcistan, Kırgızistan, Moldova ve Özbekistan) federasyonunu izleme listesine alındığı kararı çıktı. Ülke olarak bu utancı 3 yıl boyunca sadece büyük bir acı içinde izlemekle yetindik. Sorumlular belliydi ama sanki elimiz kolumuz bağlıydı.

Asıl olay, WA’nın manipülasyon cezalarının kaldırılma kararının açıklanmasından sonra koptu...

Yaptırım sürecinde, sesini çıkarmayan olayın gerçek müsebbibi eski başkan, sanki aklanmış gibi sağa sola sataşarak, yasal haklarını başlatacağını öne sürerek kendini temize çıkarmanın peşine düştü… Halbuki kendisi de çok iyi biliyor ki utanç listesinde yer aldığımız bu konunun araştırılması için açılan hiçbir soruşturma olmadı… Yapıldıysa da bundan kimsenin haberi olmadı. Zaten soruşturma gerçekleştirilip sorumlular ortaya çıkartılsaydı, eski başkanın da iddia ettiği gibi suçsuzluğu kanıtlanır, spor teşkilatının en üst düzey yöneticilerince seçime katılması engellenmezdi.

Bir de yeni Başkan Ahmet Karadağ ve ekibi, karar açıklanır açıklanmaz, bir basın toplantısı düzenleyerek “Çok önemli birtakım spor siyaseti diyebileceğimiz kulislerimizi yaparak bu cezaların kaldırılmasını sağladık” sözleriyle başarıyı sahiplendiler.

Bakın şunu herkes bilsin ki atletizmde kimse doğruyu söylemiyor…

Çünkü yaptırım uygulamasının kaldırılmasında ne eski başkanın ne de yeni seçilen Başkan Ahmet Karadağ’ın bir dahli vardır.

Yani utanç listesinden çıkmamızın en büyük nedeni, ceza almamızı sağlayan federasyon başkanı ve yönetiminin seçilememesiydi.

Gerçek olan bu değişimin gerçekleşmesinde en önemli rolü oynayan spor teşkilatımızın üst düzey yöneticileri oldu. Çünkü başta Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak olmak üzere üst düzey yöneticiler, 2013’ten beri başkanlık görevinde bulunan Fatih Çintımar’ın aynı zamanda teşkilatın bir çalışanı olması nedeniyle seçime girmesine bile izin vermediler.

World Atletics’in manipülasyon konusunda asla taviz vermeyeceği, karar tarihinden itibaren 24 aylık bir süre boyunca affedilen 7 ülke federasyonlarının belirlenen tüm koşullara uyması kaydıyla izleme listesinden çıkarılması için şart koşmasından belli oldu…Üye federasyonlara gönderilen uyulması gereken koşulların içinde en dikkat çekici olanı 3 yıldır bütçede hatırı sayılır gedik açan önemli turnuvalara gözlemciler gönderilmesi ve tüm masraflarının karşılanması koşulunun bir yıl daha sürdürülecek olmasıydı.

Sonuçta Atletizmde gerçek olan da bu.

Aslında bu yılki federasyon seçimlerinin en çarpıcı olayı olan siyasilerin dayatmalarına karşı açılan bayrağın en yükseğe çıkarılmasında atletizm federasyonu delegelerinin olağanüstü bir dayanışma örneği vermesiydi… İşin ilginç yanı da kulüpler arasında en çok delegeye sahip Fenerbahçe’nin Atletizm Federasyonu başkanlığını yapmış yöneticisi Fikret Çetinkaya’nın ince siyasetiyle sadece 6 oyu olan üstelik Galatasaraylı Ahmet Karadağ’ın yanında yer alması, Enka ve İstanbul Büyükşehir SK ile birlikte Anadolu kulüp delegelerinin de desteğiyle seçimi 3 oy farkla kazandırmasıydı.

Bir araya gelmelerini bile imkânsız görülen ve bir fair-play anlayışıyla gerçekleştirilen bu oluşumun atletizmi daha iyi yöneteceği umudunu taşıyorum, inşallah yanıltmazlar.