Önceki yazımızda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “herkes ve her şey değişebilir, ama ortada bir lider sorunu yok” diye düşündüğünü ve CHP, hiç kimseye altın tabak içinde Genel Başkanlığı sunmaz” diyerek genel başkanlığı bırakmaya niyeti olmadığını gösterdiğini söylemiş...
Daha sonra Deniz Baykal’ın FETÖ kaseti sonrasında istifa etmek zorunda kalmasının ardından CHP Genel Sekreteri olarak genel başkan arayışına giren Önder Sav’ın söylediği şu sözleri aktarmıştık: “12 gün içinde CHP bir genel başkan bulmak zorundaydık. Örgütün ağırlıklı temayülü benim üzerimdeydi (...) Kılıçdaroğlu ile Kızılay'daki büromda buluştuk. Orada ben işi şekillendirdim. (...) 'Ben örgütü ve delegeyi tanımam' dedi. 'Ben tanıyorum, siz kamuoyunu düşünün' dedim.”...
Yazımızı şöyle sonlandırmıştık: “Böylece Kılıçdaroğlu, CHP tarihinde ‘örgütü ve delegeyi tanımadan’ genel başkanlık koltuğuna oturtulmuş ilk genel başkan olmuştur!
***
Bu olay tipik bir “altın tasta genel başkanlık sunulması” olayıdır... Ne var ki, artık o günler çok geride kalmıştır...
Önder Sav, bugün yaptığı işten dolayı çok pişmandır...
Ve sözünü ettiğimiz röportajda bugünkü duygularını şöyle açıklamaktadır:
“Ben partinin çıkarına bakarım. 2011 seçimleri oldu bizden sonra. 2011'den 14 Mayıs 2023 seçimlerine kadar hep bekledim ki parti iyi bir başarı sağlasa da Kemal Bey'e gitsem 'Kemal Bey yanılmışım, siz bu işin üstesinden geldiniz, başarı sağladınız' demek isterdim. Ama öyle bir başarı olmadı. (...) Bir genel başkan yönetimiyle beraber bir büyük seçime girdi ve başarılı sonuç alınamadı. Cumhurbaşkanlığında yüzde 48, milletvekilliğinde yüzde 25 oy aldı. 4 partiyle yüzde 25 alındı, geriye gidiş var o zaman. 20 ilimizde şu anda milletvekili yok. Türkiye'nin dörtte biri. Sayın Kılıçdaroğlu’nun hiç fazla eğmeden bükmeden istifa etmesi gerekir. Aksi takdirde deneyimli bir siyasetçi olarak önümüzdeki yerel seçimlerin akıbetini olumsuz görüyorum.”
***
Diyelim ki bu sözler “hayal kırıklığına uğramış eski bir siyasetçinin hayıflanmaları”dır!..
Peki halen CHP’nin Grup Başkanı olan ve bugüne kadar Kılıçdaroğlu’na verdiği destekle tanınan Özgür Özel’in Cumhuriyet'ten İklim Öngel'in kendisiyle yaptığı röportaj sırasında söylediği şu sözlere ne denilecektir:
"Bu sonucu (Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde alınan sonuç- EG) yenilgi olarak görmeyenler tabanımızın ve örgütümüzün hissiyatını da anlamıyor demektir. Kendi hissiyatının anlaşılmadığını gören seçmenimiz ve tabanımızda yerel seçimleri de etkileyebilecek bir duygusal kopuş tetiklendi. Bugüne kadar partimizin almış olduğu en ağır yenilgilerde dahi, baraj altında kaldığımızda bile yaşanmamış bir öfke söz konusu. Bu durumun yok sayılması partimizin geleceğine ve yaklaşan yerel seçimlere ilişkin kaygılarımızı artırıyor.”
***
Özel’in “Bugüne kadar partimizin almış olduğu en ağır yenilgilerde, hatta baraj altında kaldığımızda bile yaşanmamış bir öfke söz konusu” derken kastettiği şeyin en açık örneği Kılıçdaroğlu’nun ağaç kesimine karşı direnen köylülere destek olmak için on milletvekili ile birlikte gittiği (bu milletvekilleri arasında Özel de vardı) Akbelen’de yaşanmıştır...
Burada köylülere bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özetle “Linyit toprağın altında kalacak!” dedikten sonra arabasına binip ayrılmak isteyince köylüler arabanın önünü kesmiş, bunun üzerine CHP lideri makam aracından inerek köylülerle birlikte kesim alanına gitmek zorunda kalmıştır. Bu sırada Kılıçdaroğlu’yla birlikte alana girmek isteyen yurttaşlara biber gazı ve copla müdahale edilmiş, üç kişi gözaltına alınmıştır. Tepkilerden Kılıçdaroğlu ile birlikte Akbelen’e giden CHP milletvekilleri Mustafa Sarıgül, Mahmut Tanal ve Ali Mahir Başarır da nasiplerini almıştır.
***
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun izlediği politikaya duyulan tepki, özellikle de Merkez Bankası Başkanı’nın yaptığı son “acı reçete” açıklamasına verdiği desteğin ardından önümüzdeki günlerde daha da yoğunlaşacaktır...
Önder Sav ve Özgür Özel bu durumu gören deneyimli CHP’lilerin örnekleridir; ama bir de Kılıçdaroğlu’nun etrafına topladığı “Yeni CHP’liler” vardır, ki onlara göre her şey güllük gülistanlıktır...
Bunlardan biri olan CHP’nin Medya İlişkilerine bakan Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem gelinen noktayı şöyle özetlemektedir: “Kemal Kılıçdaroğlu. CHP'yi Sivas'ın ötesine gidebilen, toplumun geniş muhafazakar hattıyla barışabilen ve onlarla beraber iş yapabilen bir siyasi parti haline getirdi. Bana göre bu devrimdir.” (!)
(Devam edecek)