O eski canlılıktan eser kalmadı…
Ne akşamın ilerleyen saatlerine kadar top peşinde koşan çocukların bağrışmaları…
Ne penceresi açık evlerden taşan kahkaha sesleri,
Ne de kimi araçlardan yükselen oyun havaları…
Güneşin batışını takip eden saatlerden itibaren kente hakim olan sessizlik, “nerede eski Ankara’’ sorusunu getiriyor akla.
Cepler delik, keyifler yitik olunca böyle oluyor işte.
Günün yoğun temposunun ardından başkent Ankara’da akşam saatlerinde sokaklar sessizliğe bürünüyor. Mesai saatlerinin sona ermesiyle birlikte cadde ve meydanlardaki kalabalık yerini sessizliğe bırakıyor.
Kızılay, Ulus ve Bahçelievler gibi merkezi bölgeler başta olmak üzere kentin pek çok semtinde araç ve yaya trafiğinde belirgin bir azalma gözleniyor.
Boş cüzdanların yarattığı isteksizliğe havanın serinlemesi de eklenince vatandaşlar çareyi evlerine kapanmakta buluyor.
Şimdi televizyon zamanı…
Haberleri pas geç…
Yeni zam haberleri zaten olmayan keyfine kan doğramasın.
Bul bir komedi filmi…
Yerleş koltuğa…
Bilgisayar başındaki gençlerin arada bir akşamın sessizliğini bozan “yuh’’ seslerini de duymazdan gel.
Ya ofsayttan gol atmıştır rakip takım ya da üniversitede okuyan evin tek çocuğunun büyük umutlarla oynadığı loto kuponu yine tek maçın azizliğine kurban gitmiştir.
Akşam olunca sessizliğe bürünür Ankara…
Bir tek “yuh’’ sesleri kalır geride
Bir de umut kırıntıları…