AKP Hükümeti'nin siyaseten en büyük besin kaynağı '15 Temmuz'un gazileri sokakta… Eylemde… Hani şu siyasi ayağının araştırılması Cumhur İttifakı tarafından Meclis'e gelmesi istenmeyen 15 Temmuz darbe gecesinin gazileri… Lafa gelince yere göğe sığdırılamayan…

15 Temmuz gecesi yaşananları, 'Türk milletinin ikinci bir Kurtuluş Savaşı' olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti;

'Tarihte bize ne yaptılar? 1920'de bize Sevr'i gösterdiler, 1923'te Lozan'a bizi razı ettiler, birileri de bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştılar, her şey ortada. İşte şu anda işte şu anda Ege'yi görüyorsunuz değil mi? Şöyle bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan'da verdik; zafer bu mu? Oralar bizimdi, oralarda hala bizim camilerimiz var, mabetlerimiz var. Ama şu anda hala Ege'de 'kıta sahanlığı ne olacak, havada ne olacak, denizde ne olacak' bunları konuşuyoruz, hala bunun mücadelesini veriyoruz. Niye? İşte o anlaşmada masaya oturanlar sebebiyle. O masaya oturanlar o anlaşmanın hakkını vermediler, veremediler, veremedikleri için şimdi onun sıkıntısını biz yaşıyoruz. Şayet aynen bu darbe de başarılı olsaydı herhalde Sevr'i dahi aratacak bir dayatmayla karşımıza çıkacaklardı. Hamdolsun milletimiz o gece her kritik dönemde şaşmaz bir şekilde işlediğine şahit olduğumuz engin ferasetiyle sahneye konmaya çalışılan senaryonun tüm safhalarını, perde arkasındaki tüm hazırlıkları anında deşifre etmiş, buna karşı tavrını da net bir şekilde göstermiştir. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın; o gece Türk milleti sadece bir darbeyi önlemekle kalmamış, aynı zamanda ülkesini bir darbeden kurtarmıştır, işgalden kurtarmıştır. Biz de milletimizden aldığımız güçle darbecilerin karşısında dimdik durduk ve böylece oyunu bozduk.'

Gelinen noktada;

Yere göğe sığdırılmayan 15 Temmuz'un kahramanları, bugün kendileri için toplanan paraları alamadıkları için eylemde… Polisle karşı karşıya… Gözaltılar yapılıyor… Hani engin feraseti olan milletimizdi 15 Temmuz'da kalkışmayı durduranlar!

Bir yanda Kurtuluş Savaşı'na eş tutulan 15 Temmuz kahramanlığı… Bir yanda 'canımı yeniden veririm' derken şimdi hükümetten parasını isteyen gaziler… Ve de bir yanda kalkışmanın siyasi ayağına dokundurmayan siyasetçiler… Ne kalkışmada bir şey anladık, ne gaziden, ne de siyasetçiden…

Bu memleket nice savaşlar gördü, nice şehitler, nice gaziler… Bir Seyit Onbaşımız oldu Çanakkale'de… Unutulmaması gereken…

I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesi'nde topçu erimiz Seyit Onbaşı… Rumeli Mecidiye Tabyası'nda 215 kilogram ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştiren Seyit Onbaşı… 9 yıl cephelerde savaşan…

Savaşın sona ermesi ile 1918'de köyüne dönüp sessiz sedasız ormancılık ve kömürcülük işlerine devam eden… Atatürk'ün maaş bağlatmak istediği ancak bunu reddeden Seyit Onbaşı… Ve de 1939'da veremden ölen Seyit Onbaşı…