20 Ağustos tarihli son yazımızda dolar krizi dolayısıyla bir kez daha gündeme gelen 'Türk-Amerikan dostluğu' konusuna değinmiş ve şunları söylemiştik:
'Kısacası, tıpkı geçtiğimiz on yıllar boyunca tartışılmaz gerçekler olarak görülen neo-liberal politikaların gerçek yüzünün her geçen gün biraz daha ortaya çıkması gibi 'dış dünya' dediğimiz şeyin de günümüzde artık bir bütün oluşturmadığı bu son olayda da açıkça görülmüştür...
Dünyadaki gelişmeler, Türkiye'yi de etkilemekte ve onu daha karmaşık bir hal alan bu 'yeni dünya'da el yordamıyla da olsa yeni bir yol aramaya zorlamaktadır.'
***
Bu yöndeki gelişmeler her geçen gün biraz daha belirgin hale geliyor...
Bu gelişmelerin başını ise 'S-400 olayı' çekiyor...
Bilindiği gibi daha önce de Türkiye'nin Çin'den füze alımı gündeme gelmiş ama ABD'nin ve NATO'nun baskıları sonucu bu ihale son anda iptal edilmişti... Bu kez bu tür baskılar aynı sonucu vermeyecekmiş gibi görünüyor.
***
Türk ve ABD medyasındaki hava da bunu gösteriyor...
Örneğin Cumhuriyet gazetesi konuya ilişkin son gelişmeleri manşete çıkardı ve konuya ilişkin şu yorumu yaptı:
'Rusya S400 savunma sisteminin Türkiye'ye 2019'da verileceğini açıkladı. Açıklama Türkiye ile ABD ve NATO ülkeleri arasındaki tartışmayı bir kez daha gündeme taşıdı. NATO, sistem uyumsuzluğu ve güvenlik gerekçesiyle Türkiye'nin S400 kullanımına karşı çıkarken Ankara, Rusya'yla başlattığı süreçte geri adım atmadı. Türkiye, ABD'nin en çok silah sattığı üç ülkeden biri. ABD'nin Brunson kriziyle F35 satışını askıya aldığı Türkiye, yerli üretimi geliştirerek ve 'diğer' seçeneklere yönelerek Batı ile yeni bir yol ayrımının mesajlarını veriyor. Uzmanlara göre alternatif aramak, dünyadaki genel eğilimlere ters değil'.
İktidara yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinde yayınlanan haber de aynı doğrultudaydı: 'Türkiye'yi, dünyadaki en iyi hava savunma sistemlerinden birinin sahibi yapacak S-400'ler gecikmeksizin teslim edilecek'.
***
Bu arada Ankara ile Moskova arasındaki trafik de hızlanmış bulunuyor...
Geçen hafta Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve MİT Başkanı Hakan Fidan Rusya'ya gitmişti... Ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Moskova'yı ziyaret etti...
Bu ziyaretler sırasında S-400 konusunun da görüşüldüğü son derece açık... Ancak meselenin bununla sınırlı olmadığı anlaşılıyor... Nitekim, Çavuşoğlu'nun, ziyareti dolayısıyla yapılan açıklamada Çavuşoğlu'nun Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile biraraya geleceği ve iki bakanın Suriye ve İdlib'e ilişkin gelişmeleri ele alacağı açıklandı.
Hatırlanacağı üzere Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov da 14 Ağustos'ta Türkiye'yi ziyaret etmiş, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova'nın konuya ilişkin açıklamasında Lavrov'un Ankara'da Türk mevkidaşı Çavuşoğlu ile Suriye'deki durumu ele alacağı duyurulmuştu.
***
Bu gelişmeler olurken ABD'nin hedef aldığı bir diğer ülke olan İran ile ilişkiler de gelişiyor...
ABD, Türkiye'yi İran'a uyguladığı ambargoya katılmaya zorlarken tam aksine iki ülke arasındaki ilişkilerde bir 'bahar havası' esmeye başladı...
Hatırlanacağı üzere Lavrov'un ziyaretinin hemen öncesinde Çavuşoğlu Ankara'da İran Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı Mahmud Vaizi'yi ağırlamıştı...
Bu ziyaret sırasında Astana sürecini yürüten Türkiye, İran ve Rusya'nın liderlerinin Ankara'dan sonra Tahran'da yeni bir zirve toplantısı yapması kararlaştırılmıştı...
Bunun hemen ardından İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran'ın Türkiye ve Pakistan'la ortaklaşa uçak üretmeye hazır olduğunu duyurdu.
***
Tam da ABD'nin Türkiye ile ortaklaşa ürettiği F-35'leri teslim etmeme kararının ardından gelen bu temaslar ve açıklamalar, Türkiye'nin kurulmakta olan 'yeni dünyada yer alma konusunda eskiye göre daha kararlı olduğunu gösteriyor...
Bu yeni yöneliş siyasal ve askeri alanlarla da sınırlı kalmıyor...
Türkiye'nin yeni dönemde ihracatta öncelikli ülkeler olarak belirlediği ülkelerin başında Çin, Rusya ve Hindistan gibi Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ülkeler geliyor...
Bu ülkelerin ithalat pazarının toplam büyüklüğü 2,8 trilyon doları aştığı düşünülürse, olayın boyutlarının ilk bakışta görülenden çok daha geniş olduğu anlaşılıyor.
(Devam edecek)