Ankara’da sebze ve meyve fiyatları cep yakıyor.
Haldeki fiyatlar bile, satışa sunulan sebze ve meyveleri alımlık değil de seyirlik duruma getiriyor.
Yüksek fiyatlar yüzünden, alış-verişe gelen insanlar, evlerine boş fileyle dönmek zorunda kalıyor.
Piyasaya oranla fiyatların nispeten düşük olduğu sebze ve meyveler bile alım gücünü zorluyor. Pek çok sebze ve meyvede alımlar gram ve tane ölçeğinde yapılabiliyor.
Marketlerdeki fiyatlar ise, pazardaki rakamlara oranla daha yüksek seviyelere gelmiş bulunuyor.
Fiyatlardaki artış, pek çok meyve ve sebzeyi, zaten ay sonunu getirmekte zorlanan vatandaşlar için daha da ulaşılmaz hale getiriyor.
Yüksek fiyatlar yüzünden özellikle dar gelirli aileler için mutfak alışverişi artık lüks haline gelmeye başladı.
Fiyatlardaki bu yükselişin başlıca sebepleri arasında artan üretim maliyetleri, mazot ve gübre fiyatlarındaki yükseliş, iklim değişikliği nedeniyle azalan rekoltenin yanı sıra akaryakıt fiyatlarındaki yükselişe bağlı nakliye giderlerindeki artış önemli yer tutuyor.
Üretici ile tüketici arasındaki aracılar da fiyatların katlanmasında önemli rol oynuyor.
Ankara’daki semt pazarlarında fiyatlar bile vatandaşların alım gücünü zorluyor.
Tüketiciler, temel gıda ürünlerine bile erişmekte zorlanırken, çözüm olarak kooperatif satış noktaları, üreticiden doğrudan tüketiciye ulaşan sistemler ve yerel yönetim destekli halk pazarları öne çıkıyor.
Yaz aylarının gelmesine rağmen fiyatlarının beklenen seviyelere düşmemesi, pek çok sebze ve meyveyi alımlık değil, seyirlik duruma getirdi.
Alım gücünü aşan rakamların yer aldığı etiketler, bir zamanların ünlü şarkısında yer alan ‘’Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli’’ sözlerini anımsatır oldu.
Pahalılık doludizgin.
Alım gücü ise geri viteste…
Bu yaz zor geçecek…
Kışı düşünmek ise ölümden beter…