Marmara bölgesi dışında yurdun hemen her bölgesinde etkili olan kuraklık, tarımsal üretimi olumsuz etkiledi.

2020-2021 sezonunda il bazında ülkenin üçte ikilik bölümünde kendini gösteren kuraklık nedeniyle rekolte tahminlerinde de ciddi sapmalar yaşandı…

Beklentilerine karşılık bulamayan çiftçi, zor bir dönem yaşadı. Kuraklığın yanı sıra girdi fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlar, tarımı da tarım kesimini de çaresizliğin eşiğine getirdi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, zor günlerden söz ederken 'Hububat ve baklagillerin, kuraklıktan en fazla etkilenen ürünler olduğunu'' söylüyor.

Bayraktar, Hububat üretiminde yüzde 20, mercimek üretiminde ise yüzde 50'ye yakın kayıp beklendiğini belirtiyor.

Üretici kesimin sıkıntılarını dile getiren Bayraktar, çiftçinin maliyet baskısının yanı sıra fiyat baskısıyla da karşı karşıya kaldığını söylüyor.

Bayraktar, olası bir tehlikeye de dikkat çekiyor:

'Önümüzdeki dönem limon, kuru soğan gibi ürünlerimizde yaşanacak arzdaki ciddi azalmalar, bu ürün fiyatlarının bir sonraki yıl patlamasına neden olabilir. Çiftçimizi üretimde tutmanın yollarını bulmalıyız.''

Söz konusu dönemde olumsuz koşullardan Ankaralı çiftçiler de nasibini aldı.

Kovid 19 pandemisi nedeniyle sorunlar yaşayan Başkentli çiftçiler, uzun süren kuraklık dönemiyle de büyük mağduriyetlerle karşı karşıya kaldı.

Kuraklıktan en çok etkilenen Bala'da, ekinlerin önemli bir bölümünün tarlalarda yandığı, yanmayanların ise biçilemeyecek ölçüde zayıf kaldığı belirtiliyor.

Bölgeyi ziyaret eden muhalefete mensup Ankara milletvekilleri bölgesel sulama projelerinin ivedilikle ele alınması gerektiğini belirtiyor.

Mevcut sorunların giderilesi için ivedi olarak Su Kanunu çıkartılması gerektiğini vurgulayan söz konusu vekiller, ekonomik sıkıntılar içinde bulunan çiftçinin soluklanabilmesi için para merkezli bazı olanaklar sağlanması gerektiğine de işaret ediyor…

Durum ciddi…

Tarladan yükselen S.O.S çağrıları yanıtsız bırakılmamalı.