Son yazımızda ABD'nin etkili 'think tank'lerinden Brookings Enstitüsü'nün, son yayınladığı raporda, ABD'nin Ukrayna'da uğradığı başarısızlığın nedenlerini araştıran 'Baltık ve Polonya'da NATO caydırıcılığını güçlendirmek için uygulanabilir ABD adımları' adını taşıyan bir rapor hazırladığından söz etmiş...
Raporda 'caydırıcılığın azalması' teşhisinin doğru olduğunu ama yanlış bir tedavi önerildiğini sözlerimize eklemiştik...
O 'tedavi' askeri bütçenin ve üslerin sayısının artırılması önerisiydi.
***
Bu yazının daha 'mürekkebi kurumamıştı' ki ABD yönetimi kongreden son 22 yılın en yüksek savunma bütçesini talep ettiğine ilişkin bir haber medyada yer aldı...
AA muhabirinin Pentagon'un bütçe belgelerinden derlediği bilgilere göre, bakanlık 2023 yılında Savunma Bakanlığı Temel Harcamaları için 773 milyar dolar, Atom Enerjisi Savunma Faaliyetleri kalemi için 29,7 milyar dolar ve Savunma ile İlgili Diğer Faaliyetler kalemi için ise 10,6 milyar dolar olmak üzere toplam 813,3 milyar dolar bütçe talebinde bulunmuştu...
Geçen yılın bütçesinden 17,2 milyar dolar fazla olan bu bütçe, aynı zamanda son 22 yılın en yüksek bütçe talebi olarak kayda geçti.
***
Yine bir önceki yazımızda 'Küresel güç mücadelesinde hem başarının hem de başarısızlığın en açık görülebileceği alan askeri gücün caydırıcılığıdır' ifadesini kullanmıştık...
Belgelerde, Pentagon'un talep ettiği bütçenin önemli bir kısmının kuvvetlerin entegrasyonuna dayanan 'caydırıcılık kabiliyetlerine' ayrıldığı belirtildi...
Bu 'kabiliyetler'i artırmak için F-35, F-15EX, B-21 gibi ileri teknoloji savaş uçakları için 56,5 milyar dolar, üretimi devam eden Ford sınıfı uçak gemileri ve Columbia sınıfı denizaltılar için 40,8 milyar dolar, gelişmiş taktik kara araçlarının alımının da dahil olduğu diğer harcamalar için ise 12,6 milyar dolar, nükleer silahların modernizasyonu için 34,4 milyar dolar, füze savunma sistemleri için 24,7 milyar dolar, hipersonik füzeler için 7,2 milyar dolar olmak üzere toplam 276 milyar dolar talep edildi.
***
Peki 'caydırılmak' istenen güçler kimlerdi?..
Tabii ki en başta Rusya ve Çin...
Pentagon belgelerinde Rusya'nın halen 'akut bir tehdit' olduğuna ve NATO'yu askeri, siyasi ve ekonomik olarak sarsmaya çalıştığına işaret edilirken Çin ve Rusya'yı caydırmak üzere 10,3 milyar dolarlık özel bir bütçe istendi.
***
Rusya'nın 'akut' tehdit olmasının nedeni Ukrayna'da giriştiği askeri müdahaleydi...
Çin'e karşı kullanılacak Hint-Pasifik Caydırıcılık İnisiyatifi için ise 6,1 milyar dolarlık ayrı bir fon istendi. Bunun dışında füze savunma sistemleri için ayrılan 24,7 milyar doların 892 milyon dolarının Guam adasının Çin'e karşı savunulması için harcanacağına dikkat çekildi...
Bütçe belgelerinde, entegre caydırıcılık harcamaları kapsamında 27,6 milyar doların askeri uzay yatırımlarına, 11,2 milyar doların ise siber alan faaliyetlerine ayrıldığına değinildi.
***
Ancak belgelere bakıldığında 'caydırılmak' istenen güçlerin Rusya ve Çin'den ibaret olmadığı görülüyor...
Pentagon'un bütçe talebine ilişkin belgelerde, Suriye ve Irak'taki eğitilip donatılacak güçler yani PYD/PKK de ihmal edilmemiş...
Pentagon bütçesinde aralarında SDG ismini kullanan YPG/PKK'nın da bulunduğu Suriye'deki gruplara ve Irak ordusuna 'eğit-donat destek fonu' için tahsis edilecek para 542 milyon dolar... ABD yönetimi 2022 mali yılında da bu fon için 500 milyon dolar ayırmış, bunun 177 milyon dolarını YPG/PKK terör örgütünün de aralarında bulunduğu Suriye'deki gruplara dağıtmıştı.
***
Peki, bu caydırıcılıkla elde edilmek istenen şey yalnızca askeri üstünlük mü?...
İçinde bulunduğumuz dönemde ABD'nin ekonomik üstünlüğünü ancak askeri üstünlüğüne dayanarak koruyabildiği düşünülürse bu iki amacın birbirinden ayrılması mümkün değil...
Onun için ABD dünyada ne kadar gerilim ve savaş yaratır, bunlara bağlı olarak 'rakip ülkelere' ne kadar yaptırım uygularsa ekonomik olarak bu işten o kadar karlı çıkıyor.
(Devam edecek)