TÜBA’dan yapılan İngilizce ve Türkçe açıklamada, Gazze’de yaşananların, terörizmle mücadele görüntüsü altında yürütülen ve özellikle kadınlar ile çocuklar başta olmak üzere binlerce sivilin hayatını kaybetmesine yol açan sistematik bir saldırıya dönüştüğü kaydedildi. Açıklamada şöyle denildi:

“Aylardır tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleştirilen bu süreç, soykırım boyutuna ulaşarak insanlığa karşı işlenen bir suç niteliği kazanmıştır. Bu gerçekler, dünya genelinde öğrencileri ve akademisyenleri insan onuru ve temel haklar savunusu adına seslerini yükseltmeye sevk etmiştir.

Ne yazık ki, insani kaygılarını barışçıl yollarla dile getiren pek çok kişinin disiplin cezalarına, uzaklaştırmalara veya sansüre maruz kaldığı görülmektedir. Oysa yükseköğretim kurumları, geleneksel olarak eleştirel düşüncenin ve açık tartışmanın sığınaklarıdır; bu kurumlar, özellikle evrensel insan haklarının savunusu amacıyla yapılan barışçıl ifade özgürlüğünü koruma görevini kararlılıkla sürdürmelidir.”

ABD’deki üniversitelerin akademik alanların baskıdan korunması gerektiğine dair yaptığı çağrıları destekledikleri dile getiren TÜBA, “Akademik özgürlük yalnızca kurumsal bir değer değil, aynı zamanda demokratik toplumların temel taşı ve küresel adaletsizliklere karşı mücadelede hayati bir mekanizmadır. Adalet, barış ve insan hakları için çaba gösteren öğrenci, akademisyen ve akademik topluluklar desteğimizi ifade ediyoruz. Tüm ilgili tarafları, özellikle insani felaket dönemlerinde, üniversitelerin fikirlerin, etik kaygıların ve insani değerlerin korkusuzca ve herhangi bir cezalandırma endişesi olmaksızın ifade edilebildiği ortamlar olarak kalmasını temin etmeye saygıyla davet ediyoruz. Tarih, entelektüel özgürlüğün korunmasının, akademik mükemmeliyetin sağlanması, küresel krizler ve savaşlara etkili bir şekilde yanıt verilmesi ve dünya genelinde sosyal ilerleme ile insani anlayışın geliştirilmesi için hayati önem taşıdığını göstermiştir” denildi.

Fotoğraf: AA

Muhabir: Cemil Cahit SARAÇOĞLU