Bu işlemin klasik anjiyodan farklı olarak bilgisayarlı tomografi aracılığıyla gerçekleştiğinden bahseden Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Radyoloji Uzmanı Dr. Oktay Karadeniz, “Sanal anjiyoda damar yolu açılan koldan kontrast madde verilir, klasik anjiyoda olduğu gibi katater sokulmaz. Klasik anjiyoya duyulan ihtiyacı önemli ölçüde azaltsa da radyasyon ve böbreklere zarar verebilecek kontrast madde içerdiğinden seçili vakalarda kullanılması gereken bir yöntem” dedi.
İşlemde, kol toplardamarından belli bir miktar kontrast madde verilirken, eş zamanlı olarak bilgisayarlı tomografi ile kalpten görüntü alındığını belirten Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Radyoloji Uzmanı Dr. Oktay Karadeniz, “Kesit kesit alınan görüntüler daha sonra bilgisayar ortamında üç boyutlu olarak oluşturuluyor ve kalbi besleyen damarlar değerlendiriliyor. Bu noktada tam kalp görüntüsünün oluşturulabilmesi için tek kalp atışında kaydedilen görüntülerin hatasız birleştirilmesi çok önemli. Yapısal kalp ve damar hastalıklarının teşhisi ve by-pass sonrası değerlendirmede bu tekniğin doğruluk oranının yüzde 100’e yakın olduğunu söylemek mümkün” açıklamasında bulundu.
İş insanlarının ya da spor yapanların düzenli olarak sanal anjiyo yaptırması gerektiği gibi asılsız inanışların yaygınlığına dikkat çeken Karadeniz, “Sanal anjiyo, kalp hastalığı riskini ölçmek için değil, hastalığı teşhis etmek için kullanılır. Hastaların özgeçmişi, kullandığı ilaçlar bu noktada çok önemli. Ayrıca böbrek fonksiyon bozuklukları ya da iyot alerjisi olan kişilere, kontrast madde verilemediği için uygulanamaz” dedi.
KALP ATIŞI DAKİKADA 70-75 ARALIĞINDA OLMALI
Hem çocuklara hem de yetişkinlere uygulanabilen sanal anjiyoda görüntülerin bir saniyenin altında tamamlandığını paylaşan Karadeniz, “İşlem süresi oldukça kısa olmakla beraber buradaki önemli nokta hastanın öncesindeki hazırlanma sürecidir. İncelemenin yapılabilmesi için kalp atışının dakikada 70-75 civarında olmasını tercih ediyoruz. Eğer hastanın kalp hızı bu seviyede ise çekim hemen tamamlanır. Kalp hızı dakikada 75’in üzerinde ise ağızdan ve/veya damardan kalp yavaşlatıcı ilaçlarla istenen seviyelere düşürülür. Ancak atış hızının istenen noktaya ulaşması bazı hastalarda kolay olmadığı için işlem süresi değişkenlik gösterebilir” dedi.
HASTALIK RİSKİ YÜKSEKSE KLASİK ANJİYO TERCİH EDİLEBİLİR
Sanal anjiyonun efor testi şüpheli çıkan ve göğüs ağrısı gibi şikayetlere sahip 40-50 yaş aralığındaki hastalar için gündeme gelebileceğini belirten Karadeniz, “Efor testi şüpheli ama hastalık riski düşük ise sanal anjiyo en uygun seçenek olmakla birlikte, hastalık tehlikesi büyükse bu yöntem ile vakit kaybetmeden klasik olanın uygulanması daha doğru bir tercihtir. Örneğin uzun zamandır diyabet hastası olan, hipertansiyonla mücadele eden veya kolesterol değerleri yüksek kişilerde kalp problemleri riski de yüksek olacağından şüpheler artar. Bu faktörlere bir de ileri yaş eklenirse klasik anjiyo ile ilerlemek daha doğru olur” dedi.