Umut fakirin ekmeği diye bir söz vardır ya!

Bizimki de o misal….

Büyükler salladıkça bol keseden, göle maya çalan Nasreddin Hoca misali, ''ya tutarsa'' diye kendimizi avutmaya çalışıyoruz.

Her şey güzel olacak…

Cepler dolu,

Borç yok,

Gam, keder mafiş…

Keyifler gıcır..,

Tabii sıkıntı da olacak az biraz…

Hele bir yılsonu gelsin siz o zaman görün…

Keyfin alasını…

Eloğlu baksın da derdine mum yaksın…

Şunun şurasında kalmış birkaç ay…

En iyi on'a girmeyi de koymuşuz ki kafaya…

Tutabilene aşk olsun…

Şu gavurun tezgahları, ayak oyunları olmasaydı

Çoktan takmıştık ya zilleri…

Neyse az kaldı…

Ekim'i yarıladık sayılır…

Kaldı geriye Kasım aralık.

Hadi bir de Ocak…

Sonra değmeyin keyfe…

Gelsin bolluk bereket…

Dolu dolu cüzdanlar.

Ne gam var ne keder…

Yerli araba tam gaz…

Uzaya da kapağı attık mı vallahi tadından yenmez.

Çok çektik, çok daraldık ama yolun sonuna da geldik…

Tünelin ucu göründü bile…

Biraz flu ama olsun…

O halde ne yapıyoruz?

Haydi bakalım eller havaya…

Koy plağı…

Hep bir ağızdan:

''Sabret gönül bir gün olur bu hasret biter,

Çekilen acılar canım güm olur biter.''