Pulmoner hipertansiyon hastalarının zor süreçler yaşadığına dikkat çeken Kula, “Bu hastalar yaşadıkları zor süreçler nedeniyle hastalar toplumun dışında kalıyor, çalışamıyorlar. İş yerlerinden sürekli izin almaları gerektiği için bazen tabii ki iş hayatına ara vermeleri gerekebiliyor. Birçok sosyal ortamdan uzak duruyor, bir etkinliğe katılamıyorlar. Biz her fırsatta onların da var olduğunu, toplumun onları görmesini sağlamaya çalışıyoruz.” ifadelerinde bulundu.

Pulmoner Hipertansiyon nedir? Erişkinlerde mi yoksa çocuklarda mı daha sık görülüyor?

Pulmoner hipertansiyon akciğer damarlarındaki basıncın çeşitli nedenlerle yükselmesi sonucunda oluşan bir hastalık. Hastalığın onlarca farklı nedeni var. Her nedenin sıklığı farklı. Ama tüm nedenleri bir araya koyup da bu hastalık ne kadar sık görülüyor diye baktığımızda, çocuk, erişkin fark etmez, kabaca yüzde 1 diyebiliriz. Ama mesela çocuklarda spesifik olanı var. Mesela; bazı özel durumlar orada da milyonda kırk gibi rakamlar var.

Bildiğimiz kadarıyla doğuştan gelen kalp hastalıkları pulmoner hipertansiyona evrilebiliyor, bu durumlar için bir önlem alınabiliyor mu?

Pulmoner hipertansiyonu önlemeniz mümkün değil ama doğuştan kalp hastalığını zamanında tespit edip, eğer tedavisi olan bir doğuştan kalp hastalığı ise tedavisini yaparsanız tabii ki pulmoner hipertansiyon gelişmez. Pulmoner hipertansiyonun değil yani pulmoner hipertansiyonu geliştirmeden doğuştan kalp hastalığını tedavi edebiliriz. Ama bu her zaman mümkün olmuyor çünkü pulmoner hipertansiyon bazen nedensiz olarak ya da genetik olarak da ortaya çıkabiliyor. Evet, idiopatik (bilinen bir nedeni olmadan) ya da genetik de olabiliyor. Bunu öngöremeyiz. O yüzden pulmoner hipertansiyonu tamamen önlemek diye bir şey mümkün değil. Ama bizim istediğimiz şey, elimizden geldiğince olası nedenleri ortadan kaldıralım. Ama kaldıramadığımız durumlarda ya da diğer hastalık nedenleri varsa olabildiğince erken teşhis edelim ve biz bu hastalığın ilerleyişini yavaşlatalım. Çünkü tedavi edilmezse eğer, çok hızlı ilerleyen bir hastalık.

Serdra6

ÇOCUKLARDA ORGAN NAKLİ

Türkiye’de çocuklarda organ nakliyle ilgili sıkıntılar var mı?

Sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada organ nakliyle ilgili sıkıntılar var. Bu hastalığın tedavisi akciğer nakli. Yeterince organ ne yazık ki bulamıyoruz. Organ bulamayınca da nakil olanakları da çok sınırlı kalıyor maalesef. Bu konuda tüm dünyada da aynı problem mevcut.

Peki, erişkinlerden çocuğa nakil yapılamıyor mu?

Tabii, problem orada çocuklar için daha dezavantajlı. Çünkü çocuğun kilosuna göre organ bulmanız lazım. Yani bir erişkine organ bulmak nispeten kolay sayılabilir. Ama bir çocuğa organ bulmanız için o organın uyumun ötesinde çocuğun kilosuna da uygun olması gerek. Bu da şansı azaltıyor tabi.

Serdardf

Pulmoner hipertansiyon hastası kadınlar hamile kalabiliyor mu?

Pek tavsiye etmiyoruz. Çünkü bu hastalık, hamilelik sırasında daha da kötüleşiyor. Aynı zamanda bu hastalık için kullandığımız ilaçlar hamilelikte kullanılması uygun olmayan ilaçlar. Çünkü bu ilaçlar bebeğe zarar veriyor. Öyle olunca da hamilelik sürecinde ilaçları kesmemiz gerekiyor. İlaçları kesince hasta, hamilelik boyunca tedavisiz kalıyor ve sonuç olarak riskler hem anne için hem bebek için artıyor. O yüzden bu tartışmalı bir konu. Biz genellikle Gazi Üniversitesi olarak hamileliği pek tavsiye etmiyoruz.

Toplumsal farkındalık ve sosyal açıdan Pulmoner hipertansiyon hastalarının durumuna ilişkin neler söylersiniz?

Bu hastalar yalnız, yaşadıkları zor süreçler nedeniyle hastalar toplumun dışında kalıyor, çalışamıyorlar. İş yerlerinden sürekli izin almaları gerektiği için bazı durumlarda iş hayatına da ara vermeleri gerekebiliyor. Birçok sosyal ortamdan uzak duruyor, bir etkinliğe katılamıyorlar. Biz her fırsatta onların da var olduğunu, toplumun onları görmesini sağlamaya çalışıyoruz. Böylece yalnız kalmamalarını sağlamak için onların farkına varmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bunun en önemli örneği de geçtiğimiz haftalarda Ankara’da düzenlediğimiz Pulmoner Hipertansiyon farkındalık sergisiydi. Söz konusu fotoğraf sergisinde de bu hastaların yaşadıklarını toplum tarafından görülmesini sağlamak istedik.

Muhabir: Zehra ŞAHİNDOKUYUCU