1989 doğumlu olan Ozan Ayaz 12 yaşında kalp yetmezliği nedeniyle hayata gözlerini yummuş. Ozan'ın düşleri ve umudu isminin verildiği çocuk parkında yaşıyor. Parkın alanı eskiden izbe bir yerken şimdi çocuk cıvıltılarına tanıklık ediyor... Esat Karakolu'nun yanında bulunan park adeta Ozan'ın düşlerinin sembolü.... Uçurtmaların gökyüzünde özgürce salındığı, çocukların sevinç çığlıkları arasında gülüp eğlendiği, Ozan Ayaz Parkı yeşiliyle çocukları ve sokak hayvanlarını içten kucaklıyor.

55 yaşındaki Metlube Ayaz oğlu Ozan'ın acısının ilk günkü kadar can yaktığını belirterek, 'Ozan'ın gidişine hiç alışamadım alışmakta istemiyorum o benimle; nereye gitsem onunlayım' dedi.Metlube Ayaz, Ozan'ın ölümünden sonra bütün teselliyi Ozan'ın kardeşi Serhat'ta bulduğunu Ozan'ı Serhat'ta yaşattığını ifade etti.

EV EV DOLAŞIP İMZA TOPLADILAR

Metlube Ayaz konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Ozan yaşamını kaybetmeden parkın alanı eskiden su deposu olarak kullanılıyordu. Burası park olmadan önce izbe ve köhne bir yerdi, tinercilerin takıldığı bir mekandı. Ozan'ın hastalığı aniden çıktı. Bu hastalıktan önce Ozan ve arkadaşları toplanıp bu izbe yerin park olması için kampanya yürütmek istediler. Ev ev dolaşıp imza topladılar. Yeterli imza toplanınca da Çankaya Belediyesi'ne sunduk ama ilgilenmediler. Akabinde Büyükşehir Belediyesi'ne gittik bizi kabul ettiler. Talebimizi bildirdik. Proje Büyükşehir'in hoşuna gitti. Özellikle çocukların böyle bir kampanya yürütüyor olması belediyeyi çok cezbetti. Sonrada kararı bize tebliğ edeceklerini ifade ettiler.

GEÇ KALMIŞTIK

Ozan'ın, 5'inci sınıfı bitirmek üzereyken aniden bir gün hastalandığını ifade eden Ayaz, 'Ozan, aniden grip olmuştu hastaneye götürdük. Ozan 6 ay hastanede yattı. Önce SSK Dışkapı Hastanesi'nde tedavi gördü.Dışkapı teşhis koyamadı. Dışkapı'dan sonra Hacettepe Hastanesi'ne götürdük ama geç kalmıştık. Ozan yaşamını kaybettikten sonra çocuk parkı kampanyası yarım kalmıştı.Projenin sonlanması için bu sefer Serhat kampanyayı başlattı. Ozan'ın yarım bıraktığını kardeşi tamamlamaya çalıştı. Ozanın ölümünden sonra o izbe yere park yapıldı.' dedi.

TESELLİYİ SERHAT'TA BULUYORUM

Ozan'ın adının yaşatılmasının onu çok mutlu ettiğini belirten Ayaz, 'Adının yaşıyor olması nedeniyle teselliyi orada buluyorum. Oğlum inanılmaz duyarlı bir çocuktu. Çocuklara, yaşlılara ve sokak hayvanlarına inanılmaz duyarlıydı. Ozan, eğitim hayatında da çok başarılıydı.' dedi.

Teselliyi küçük oğlu Serhat'ta bulduğunu belirten Ayaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Ozan'ın yokluğuna bir türlü alışamadım her zaman yanımda hissediyorum. Sanki o evde varmış gibi hala. Ozan, Seyran İlköğretim Okulu'nda okuyordu. Öğretmenleri arkadaşları tarafından da çok seviliyordu.45 yıldır Seyran'da oturuyorum. Ozan'ın ölümünden sonra bir türlü mahalleyi terkedemedim.Oturduğum evler hep parkın civarındaki evler.'

ASFALTIN ÜZERİNDE TOP OYNUYORLARDI

Babası Şahin Ayaz ise, Ozan'ın acısının ilk günkü gibi taze olduğunu belirterek şöyle konuştu: 'Ozan, korumacı bir çocuktu. Çevresinde çocukları koruyan, hayvanları seven, çevreyi seven ve çok sosyal bir çocuktu. Aynı zamandaokulda da çok başarılıydı. Hatta o başarısından dolayı Ankara Valiliği, Milli Eğitim Müdürlüğü'nden takdir belgeleri var. Ozan, öğretmenleri ve okul arkadaşları tarafından da çok seviliyordu. Ozan sosyal ve girişken bir yapıya sahipti.' O dönemler mahallede çocuk parkının olmadığını genelde asfaltın üzerinde ya da okulun bahçesinde top oynadıklarını belirten Ayaz, 'Genelde ben de iş çıkışı çocuklarla top oynardım. Çocuklarla müthiş eğlenirdik' dedi.

İZBE VE KÖHNE ALAN PARKA DÖNÜŞTÜ

Mahallede eskiden su deposu olarak kullanılan alanın sonrasında da izbe bir alana dönüştüğünü ifade eden Ayaz, 'Çocuklar o izbe yere girmekten çok korkardı. Ozan bir gün bana dedi ki 'Burayı park yapalım niye park yapmıyorlar' İyi dedim oğlum madem ki öyle bir niyettiniz var bence de çok güzel olur. 'Çocuklar bu girişimi başlatsın' dedim. 'İyi olur baba' dedi.O ve iki arkadaşı, kardeşi ve kuzenleri birleşip her bir evden imza toplamaya başladılar. O izbe yerin yanında Esat Polis Karakolu var. Polislerden birkaç kişi bu arsanın lojman yapılacağını söyledi. Bizim de müracaatımız var boşuna uğraşmayın dediler. Ama Ozan pes etmedi devam etti kampanyayı yürütmeye.' Karakolun üzerinde polis lojmanlarının olduğunu belirten Ayaz, 'Çocuklar, polislerin ailelerinden ve çocuklarından dahi imza topladı. O imzalar toplandıktan sonra benim de desteğimle Çankaya Belediyesi'ne başvurduk. Çankaya Belediyesi bizlere bu alan bizi ilgilendirmiyor diye bir karar tebliğ etti. 'Anacadde üzerinde olduğu için Büyükşehir'i ilgilendiriyor' dedi.

GÜNLERCE EYLEM YAPTILAR

Çocuklar,günlerce dövizler ve pankartlar hazırlayıp eylem yaptılar' diyen Şahin, 'Çocuklar biz park istiyoruz' dediler. Gazeteler de baya ilgilendi. 'Ankara'nın göbeğinde çocuklar park istiyor' diye haberler çıktı. Baktık Çankaya Belediyesi ilgili değil bu sefer Büyükşehir Belediyesi'ne başvurduk. Büyükşehir Belediyesi konu ile ilgilendi. Yetkililere dilekçeleri ve toplanan imzaları verdik. Yetkililer bizi Fen İşleri'ne yönlendirdi. Belediye yetkililerinin de çok hoşuna gitti bu fikir.' dedi

OZAN, PARKIN BİTTİĞİNİ GÖREMEDİ!

Şahin Ayaz, konuşmasının devamında şunları söyledi:

'Bizlere başvuruyu yaptıktan 3-4 ay sonra bir karar tebliğ edildi. Belediye yetkilileri kararı Belediye Meclisi'ne sunuyor. Sonrasında da o izbe yer yıkıldı ve park oldu. O dönemde Ozan hastanede yatıyordu tabii.Durumu çok ağırlaşmıştı. 5-6 aydı hastanede yattığı süre. Hastanede yattığı süreçte de inanılmaz bir sevgi vardı Ozan'a. Aşağı yukarı günde 20-25 ünite trombosit ve kan ihtiyacı vardı. Hastanenin önünde onlarca kişi sıraya girmişti Ozan'a kan ve trombosit vermek için. Her gün bu durum periyodik olarak devam ediyordu. 15 Ağustos'ta Ozan yaşamını yitirdi.

İSMİ YAŞASIN İSTEDİK

Ozan'ın lider bir özelliğinin olduğunu kaydeden Ayaz, 'Bütün çocukların abisi gibiydi herkesi kucaklardı. Bizler için inanılmaz bir acı buna katlanmak mümkün değildi.' dedi. Bu acıyı yaşarken bir yandan parkın yapımının devam ettiğini ifade eden Şahin Ayaz, şöyle konuştu: 'Kısa bir süre içerisinde parkın yapımı bitti. Aile olarak parka Ozan'ın adı verilsin istedik. Ozan madem bu kadar emek verdi parkta onun adı olsun istedik. Sonrasında Büyükşehir Belediyesi'ne bir müracaatımız oldu. Öğretmenleri de çok destek oldu bu sürece. Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı'na bir dilekçeyle başvurduk. 'Bu çocuk bu parkın yapılmasına öncülük etti. Hiç olmazsa parkta ismi yaşasın.' dedik. Ama ömrü yetmedi parkı görmeye.Dilekçemiz kabul edildi. Bir gün baktık ki sürpriz bir şekilde 'Ozan Ayaz' tabelası var. Tabii çok duygulandık aynı zamanda çok müteşekkir olduk Büyükşehir Belediyesi'ne. Büyükşehir Belediye Meclisi kararı oy birliği ile aldı.'

BU PARKI ÇOCUKLARA OZAN HEDİYE ETTİ

'Şimdi Ozan'ın adı parkta yaşıyor' diyen Ayaz, 'Ozan gönlümüzde yaşıyor hayatımızda yaşıyor onu unutmak mümkün değil. Bu habere mahalleli de çocuklar da çok sevindi. Çocuklar parkı sahiplendi. Çocuklar yerlere bir çöp atılmasına bir çiçeğin koparılmasına müsaade etmiyorlardı. Tabii çağ değiştikçe Ozan'ın akranları büyüdükçe mahalleyi terkettikçe yeni gelenler biraz özensiz davranıyorlar. Hemen hemen her gün bütün parkı dolaşarak çöpleri topluyorum. Çocuklara diyorum ki 'Bu park sizin parkınız Ozan size hediye etti. Onun için temiz tutun. En büyük hayali sizin parkta oynamanızdı. Bu parka sahip çıkın.'

HEM OZAN'I HEM SERHAT'I GÖRÜYORUZ

'Serhat'a baktığımızda biz sadece Serhat'ı değil hem Ozan'ı hem Serhat'ı görüyoruz' diyen Ayaz, Ozan'ın çocukluk arkadaşlarıyla hala görüştüklerini belirterek, şöyle konuştu: 'Ozanla birlikte bu semti terketmemiz mümkün olmadı hep burada kaldık hep parkın çevresinde dolaştık durduk. Bir yandan sevinçliyiz bir yandan hüzünlüyüz. Ozan'ın ismini gördükçe hüzünlensek bile onun adının yaşaması bizlere yaşama sevinci katıyor. Çocukcıvıltılarının ve rengarenk çiçeklerin içinde Ozan'ın yaşıyor olması bizi telkin ediyor.'

Editör: Haber Merkezi