Son yazımızda ekonomik sorunlarına çözüm üretemeyen kapitalist sistemin, eninde sonunda bu sorunları savaş yoluyla çözme arayışına girdiğini, ancak bu arayışın Arap Baharı ve Ukrayna savaşlarında olduğu gibi çoğu zaman beklenenin tam tersi sonuçlar doğurduğunu söylemiş...
Ukrayna'da savaşı kışkırtan ve uyguladıkları yaptırımlarla Rus ekonomisini çökertmeye çalışan ABD ve Avrupa ülkelerinden örnekler vermiştik...
Nitekim, bu ülkelerde doğalgaz ve gıda fiyatlarında büyük sıçramalar görülmüş, fiyat artışlarında son 40 yılın rekorlarının kırılması üzerine Avrupa Merkez Bankası tarihin en büyük faiz artışını gerçekleştirerek politika faizini tarihinde ilk kez 75 baz puan artışla yüzde 1,25'e yükseltmek zorunda kalmıştır. Bu gelişmenin ardından ABD Merkez Bankası da (FED) 75 baz puan faiz artışına gideceğinin sinyalini vermiş, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bir çok ülkede yerel paralar karşısında döviz fiyatları yeniden yükselişe geçmiştir.
***
Bu durum, özellikle enerji açısından dışa bağımlı olan ülkelerin ekonomilerinde 'yıkıcı' olabilecek sonuçlar doğurmuştur...
Geçtiğimiz günlerde ABD'nin etkili yayın organlarından Forbes dergisinde bu konuya ilişkin ilginç bir makale yayınlanmıştır...
'Rus gaz tedarikinin kesilmesi Avrupa ekonomisini yıkıma uğratacak' başlığıyla duyurulan makalede, 'Tehlikeli bir kış mevsimi ile karşı karşıya kalacak Amerikalılar (da) geçen yıla göre çok daha yüksek ısınma faturalarına hazırlıklı olmalı ve harcamalarını buna göre planlamalı' uyarısı yapılmıştır.
***
Türkiye, tükettiği birincil enerji kaynağı olan doğalgazın yüzde 99,1'ini ithalat yoluyla karşılamaktadır...
Enerji konularında uzman olan Petrol Mühendisi Necdet Pamir, bu yıl gerek spot alımlarda gerekse 'yenilenen' boru hattı ile alım yapılan kontratlarda, spot piyasa fiyatlarının (yüzde 70) ağırlıklı belirlenmesi nedeniyle, 2021 yılına göre daha yüksek fatura ödeyeceğimizi duyurmuş ve şu bilgileri vermiştir:
'Son dönemde Rusya ile mevcut uzun erimli ve petrol ürünlerine endeksli anlaşmalarda (TürkAkım, Mavi Akım), spot piyasa fiyatlarını da içeren (yüzde 70 spot, yüzde 30 petrol endeksli) ve süresi daha kısa olan anlaşmalara dönüşüm yapılmıştır. Azerbaycan ile süresi dolan BTE anlaşması da kısa süreli uzatılmıştır. Uluslararası piyasalarda, güncel spot piyasa fiyatları, petrol ürünlerine endeksli fiyatlara göre çok yüksek seyrettiğinden, bu değişiklikler, doğal gaz ithalat faturamıza olumsuz etki yapmaktadır.'
***
Gıda ve enerji alanında dışa bağımlı tüm ülkeler, bu olumsuz gelişmelerin yol açtığı toplumsal sorunları önlemeye çalışmakta, bunun için destekleme programları hazırlamaktadır...
Ancak krizin uzayıp gitmesi nedeniyle ABD, Almanya ve İngiltere gibi ekonomileri güçlü ülkeler bile açıkladıkları destekleme programlarını sürdürmekte zorlanmaktadır.
Uygulanan neo-liberal politikalar nedeniyle destekler genellikle siyasi yapıları ve ekonomileri denetleyen güçlü kesimlere gitmekte, en büyük zararı ise 'orta direk' olarak tanımlanan ve geçmişte 'refah devleti' uygulamalarıyla güçlendirilmiş olan orta sınıflar görmektedir.
***
Türkiye'de de 24 Ağustos'ta açıklanan dar gelirlilere yönelik destek paketiyle 5 milyona yakın ailenin 2 bin liraya kadar olan borçlarının icradan düşürüleceği, bu şekilde 1 milyona yakın yurttaşın elektrik, su, doğalgaz, telefon aboneliklerinden kaynaklanan 2 bin 500 liraya kadar olan borçlarının tasfiye edileceği açıklanmıştır...
Bu planın uygulanması durumunda halen faturalarını bile ödeyemez duruma gelmiş kesimler geçici bir süre nefes alacak, ancak esas karlı çıkan yine enerji ve iletişim kaynaklarını elinde bulunduran büyük şirketler olacaktır...
Devlet kasasından çıkarak bu şirketlere giden 30 milyar lira civarında para ise bir süre sonra vergilere yapılacak yeni zamlarla geri alınacaktır.
***
Nitekim, eylül başında doğalgazda konut tarifesine ortalama yüzde 20.4, KOBİ tarifesine yüzde 47.6, sanayi tarifesine yüzde 50.8 ve elektrik amaçlı üretim tarifesine yüzde 49.5 zam yapılmış, konut ve tarımda kullanılan elektrik fiyatı yüzde 20, sanayide kullanılan elektriğin fiyatı da yüzde 50 zamlanmıştır...
Ödenemeyen faturalar sorunu bu tür gelişmelerden kaynaklanmıştır. Üstelik zam furyası yalnız elekrtik ve gaz faturalarını değil, gıda başta olmak üzere ekonominin her alanını etkilemeye devam etmektedir.
Kısacası, bugüne kadar Türkiye'nin üzerindeki yükün taşınmasında önem taşıyan orta sınıflar, artık iflas etme noktasına gelmiş bulunmaktadır.
(Bitti)