Büyük acıların yaşandığı deprem felaketi nedeniyle verilen raunt arası kısa sürdü.

Sanki binlerce can gitmemiş,

Binlerce ocak sönmemiş,

Milyonlarca insanın yüreği yanmamış gibi.

Deprem haberleri gazete ve televizyon haberlerinin alt sıralarına düştü.

Yerini siyasi gelişmelere bıraktı.

Kıyasıya kavga da kaldığı yerden yeniden başladı.

Etraf yine toz duman….

Göz gözü görmüyor adeta.

Mikrofonu eline alan vuruyor ha vuruyor…

Bunun adı da siyasi deprem.

Merkez üssü Ankara….

Gözler inşa edilen ittifaklarda…

Seçim takviminin açıklanmasıyla birlikte yoğunlaşan yıkıcı dalgalar sonunda kim ayakta kalacak kim yıkıma uğrayacak göreceğiz…

Deprem felaketi nedeniyle partiler arası kavgalara verilen zorunlu ara, bana yıllar önceki siyasi yasakları ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in söylediği ünlü 'Nerde galmıştık' sözünü anımsattı.

Demirel, 12 Eylül darbesinin ardından ömür boyu siyasi haklardan mahrum bırakılmış ancak 7 yıl sonra milletin oylarıyla bu yasak kaldırılmıştı. Demirel, bu gelişmenin ardından DYP'nin başına geçmiş ve kendisine has üslubuyla söylediği 'Nerde galmıştık' sözüyle siyasete dönmüş ve yapılan seçimleri kazanarak başbakanlık koltuğuna oturmuştu.

Şimdilerde siye sallanıyoruz.

Sallantının kaynağı ittifakların cengi…

Vuran vurana…

Yumruklar havada uçuşuyor…

Bir taraf unvanını koruma çabasında,

Öte taraf, bu kez rakibini nakavt etme peşinde.

85 milyon ise tribünlerde…

Kimileri 'Yeter artık' diye bağırıyor,

Kimileri 'Devam' türküsü söylüyor.

Gardlar alındı,

Karşılıklı yoklamalar başladı…

Bakalım indirici yumruğu kim vuracak.

Özlenen günleri anımsatarak kim 'nerede galmıştık' diyecek.

Bekleyip göreceğiz.

Az kaldı.

Son raunt 14 Mayıs'ta…