Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Dekanı ve TMRD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. A. Mecit Kantarcı MR teknolojisinin yapay zekanın desteğiyle adeta bir tıbbi sezgi aracı haline geleceğini söyledi. Sadece hastalıkları görüntülemek değil, onları öngörmek, önlemek ve kişiselleştirilmiş tedaviye yönlendirmek gibi çok daha büyük roller üstleneceğine dikkat çeken Kantarcı “MR’ı hastalık olmadan önce önlem almak için kullanmaya başlayabiliriz. Örneğin, akciğer MR’larında yapay zeka, henüz kanser başlamasa da ‘ileride kanser gelişme riski var’ diyebilir ve o birey daha sık tarama programına alınabilir. Tanılar daha erken ve kesin konacak, tedaviler daha isabetli planlanacak ve nihayetinde daha sağlıklı, uzun bir yaşam için önemli bir adım atılmış olacak” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. A. Mecit Kantarcı Ankara’da düzenlenen 29. Türk Manyetik Rezonans Derneği’nin yıllık bilimsel toplantısı kapsamında basın mensuplarıyla buluştu. MR teknolojisinin yıllar içerisinde büyük bir ilerleme kaydettiğini hatırlatarak yapay zekanın, MR görüntülemede ‘sessiz devrim’ gerçekleştireceğini ifade etti.
Yapay zeka destekli MR teknolojisinde en çok nörolojik ve kardiyovasküler hastalıklar, onkoloji, ortopedi ve kas-iskelet hastalıkları, pediatrik MR, nadir hastalıklar ve gelişim bozuklukları süreçlerinde fark yaratacağını dile getiren Kantarcı ‘Yapay zeka Alzheimer, multipl skeleroz ve parkinson gibi nörolojik hastalıklara karşı, beyindeki yapısal ve fonksiyonel değişimleri de çok erken aşamalarda tespit edebiliyor’ dedi.
Prof. Dr. Kantarcı www.başkentgazete.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nursel Dilek Manavbaşı’nın sorularını yanıtladı.
“MR ÇEKİM SÜRELERİ AZALACAK HASTA KONFORU ARTACAK”
- MR teknolojisinde yapay zeka desteğiyle devrimsel bir dönüşüm söz konusu. Yapay zekanın MR görüntülemede nasıl bir rolü ve etkisi olacak?
Yapay zeka, MR görüntüleme alanında adeta sessiz bir devrim gerçekleştiriyor. Yapay zekanın “değerlendirme, yorumlama ve sonuçlandırma” yetenekleri geliştikçe sağlık sektöründe daha da yaygın olarak kullanılması beklenmekte. Radyoloji branşı da buna paralel olarak yapay zeka entegrasyonları ile radyologların daha doğru kararlar verebilmesi adına gelişim göstermekte. Yapay zeka destekli algoritmalar, eksik ya da az örneklenmiş verilerden yüksek kaliteli görüntüler üretebiliyor. Bu sayede MR çekim süresi yüzde 30–70 oranında kısalabiliyor. Hasta konforu artıyor, hareket kaynaklı bozulmalar azalıyor. Acil durumlarda daha hızlı tanı sağlanabiliyor.
Yapay zeka ile gürültü azaltma, çözünürlük artırma ve artefakt düzeltme mümkün hale geldi. Bu da daha net ve keskin görüntüler anlamına geliyor. Özellikle küçük lezyonlar ya da mikroskobik değişikliklerin tespiti kolaylaşıyor.
- Yapay zeka ile MR görüntülemenin, hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde gelişim süreci nasıl ilerliyor?
Yapay zekanın en büyük katkılarından biri, hastalıkları erken evrede yakalama konusundaki başarısı. MR görüntülerinde çok küçük veya belirsiz anormallikleri dahi tespit edebilen yapay zeka algoritmaları, kanser gibi ciddi hastalıkların erken tanısında çığır açıyor. Yüksek çözünürlüklü 3 boyutlu görüntüleme, MR cihazlarının gelişmiş algoritmaları ve yapay zeka desteğiyle birleştirilerek organların ve dokuların daha detaylı görüntülenmesini sağlıyor. Böylelikle dokuların daha derinlikli ve net bir analizinin yapılabileceği aşikar. Yapay zeka, dokulardaki daha küçük anomalilerin detaylı bir biçimde incelenmesine imkan tanıyor ve daha iyi görselleştirme yaparak, daha hassas tanı imkanı sağlıyor.
- Hastalar açısından nasıl bir katkı sağlayacak?
Hastalar açısından ise daha hızlı ve konforlu bir görüntüleme süreci ile memnun edici sonuçlar sağladığını ve bu konunun daha da iyileştirilebileceğini söylemek mümkün. Beyin kanaması, inme, diğer nörolojik hastalıklar, kardiyovasküler sistem hastalıkları, kanserde tanısal ve takip görüntülemeler, kas iskelet sistemi hastalıkları gibi birçok konuda fayda sağlamakta. Görüntüleme hızının artışı ile daha önce acil incelemeler için bazı sistemlerde pek tercih edilmeyen manyetik rezonans görüntülemenin, yapay zeka desteği ile bu alışkanlığı değiştirerek acil MR incelemeleri sayısını arttırarak görüntüleme algoritmalarını değiştirmesi de mümkün hale gelebilir.
Gelecekte halk sağlığı açısından ise toplumda yaygın görülen bazı hastalıkların manyetik rezonans ile taranmasında yapay zekanın sunduğu avantajların daha da geliştirileceğini ve birçok alanda bu durumun radyologların elini güçlendireceğini söyleyebiliriz.
“ALZHEİMER’I ERKEN TANIYACAK”
- Yapay zeka destekli MR teknolojisinin fark yarattığı alanlar ve hastalıklar hangileri?
En çok nörolojik ve kardiyovasküler hastalıklar, onkoloji, ortopedi ve kas-iskelet hastalıkları, pediatrik MR, nadir hastalıklar ve gelişim bozuklukları süreçlerinde fark yaratıyor.
Alzheimer, multipl skeleroz ve parkinson gibi nörolojik hastalıklara karşı yapay zeka, beyindeki yapısal ve fonksiyonel değişimleri çok erken aşamalarda tespit edebiliyor. Alzheimer için tanı konmadan yıllar önce tahmin yapılabiliyor, hastalığın evreleri otomatik belirlenerek erken müdahale imkanı sağlanıyor. Son araştırmalar, beyin MR görüntülerine yapay zeka uygulayarak alzheimerın karakteristik beyin değişimlerini ve biyobelirteçlerini klinik semptomlar başlamadan yıllar önce öngörebildiklerini ortaya koydu . Bu, ileride risk altındaki bireylerin erken dönemde belirlenip yaşam tarzı ve tedavi planlamalarının yapılabilmesi için büyük bir adım.
“MEME KANSERİNİNDE ERKEN TEŞHİS ORANI YÜZDE 30 ARTACAK”
- Başka ne gibi hastalıklarda etkili olacak?
Yapay zeka kalp MR verilerinden miyokardiyal doku analizi, duvar hareketleri, kan akışı gibi parametreleri analiz ediyor; kalp kası hasarı, skar dokusu gibi detayları çok yüksek doğrulukla saptayabiliyor. Bu sayede sessiz geçen kalp krizi veya gizli kalp yetmezliği gibi durumlar erken fark ediliyor.
Yapay zekanın entegre edildiği MR teknolojisinde tümörlerin şekil, boyut, doku yapısı ve yayılma eğilimi tanımlanabiliyor. Yapay zeka, iyi huylu ve kötü huylu kitleler arasında ayrım yapma konusunda çok başarılı.
Meme kanseri taramalarında yapay zeka kullanımı üzerine yapılan bir çalışmada, yapay zeka modeli radyologların “normal” dediği MR taramalarında aslında kanser belirtisi olabilecek bölgeleri fark ederek kanserleri ortalama bir yıl öncesinden saptamayı başardı . Bu sistem, yüksek riskli kadınların taramalarında kanseri bir yıl erken yakalayarak erken teşhisİ yüzde 30’a varan oranda artırma potansiyeli gösterdi. Ayrıca yapay zeka eklem aralıkları, kıkırdak bozulması, mikro kırıklar gibi detayları analiz edebiliyor. MR verileriyle artrit ya da kıkırdak erozyonları erken aşamada saptanıyor. Osteoartrit, menisküs yırtıkları veya erken evre romatizmal hastalıklar daha hızlı tespit ediliyor, gecikmeden fizik tedavi ya da cerrahi planlama yapılabiliyor. Yapay zeka destekli MR, bebek ve çocuklarda beyin gelişimiyle ilgili anormallikleri tanımlayabiliyor. Otizm, serebral palsi veya nadir genetik bozukluklar için risk değerlendirmesi yapabiliyor, tanısı genellikle geciken bu hastalıklarda çok erken yönlendirmeyle fark yaratıyor.
“KİŞİYE ÖZEL RİSK HARİTASI ÇIKARACAK”
- MR teknolojisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yapay zeka hangi yenilikleri getirecek?
MR teknolojisinin geleceği, yapay zekanın desteğiyle adeta bir “tıbbi sezgi” aracı haline gelmeye doğru ilerliyor. Sadece hastalıkları görüntülemek değil, onları öngörmek, önlemek ve kişiselleştirilmiş tedaviye yönlendirmek gibi çok daha büyük roller üstlenecek.
Yapay zeka MR verilerini analiz ederek hastalık henüz ortaya çıkmadan riskli dokuları belirleyecek. Örneğin: “Bu bölgede 2 yıl içinde tümör gelişme riski var” gibi erken uyarılar mümkün olacak. Yani proaktif tıp anlayışı yerleşecek.
Yapay zeka, bireyin genetik verileriyle MR verisini birleştirerek; kişiye özel risk haritası çıkaracak, tedavi planlarını optimize edecek. Örneğin: "Bu hastada ilaca dirençli bir tümör tipi gelişebilir" uyarısı yapabilecek.
Özellikle düşük riskli olgularda MR sonuçları artık insan radyologlara gerek kalmadan ön tanı ve rapor oluşturabilecek, radyologlar daha çok karmaşık vakalara ve tedavi planlamasına odaklanacak.
Gelecekte “yapay zeka konsültasyon ağı” görebiliriz. Yani, bir hasta Japonya’da MR çektirip, Almanya’daki bir yapay zeka sistemiyle MR’ı analiz ettirip, ABD’den uzman görüşü alabilir. Yapay zeka tabanlı global teşhis sistemleri ülkeler arası teşhis farklarını ortadan kaldırabilir.
MR sadece tek başına değil; hastanın kan tahlili, yaşam tarzı verisi, genom haritası ile birleştirilerek analiz edilecek. Yapay zeka, tüm bu verileri anlamlı bir bütüncül teşhis ve tedavi önerisine dönüştürecek.
Özetle geleceğin MR teknolojisi, sadece "görüntüleme" değil, hastalıkları sezebilen, analiz eden ve kişiye özel kararlar verebilen bir tıbbi yapay zeka platformuna dönüşecek.
- Türkiye, yapay zeka ve MR görüntüleme kesişiminde nasıl bir konumda? Ülkemizdeki yerli üretim çalışmaları, klinik uygulamalar ve eğitim faaliyetleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ülkemizde çok değerli araştırmacılar mevcut. Bu konuya çok hevesli doktor ve mühendislerimiz var. Farklı çalışma disiplinleri ve farklı yaklaşımları olan bu iki grubun birlikte çalışma deneyimleri de giderek artmakta. Bu durum çok yüz güldürücü ve çok umut vadediyor. En büyük tartışma konularından biri de hibrit yaklaşımın güçlendirilmesi denilebilir. Yani hem mühendislik beyni hem sağlıkçı yaklaşımı ile konuya eğilebilen araştırmacılar gerekli. Görüntüleme yöntemleri her zaman teknolojideki gelişimlerle paralel hareket etmiştir. Radyologlar olarak bizler, yeni gelişen teknolojilere adaptasyon konusunda deneyimliyiz. Yapay zeka gibi güncel bir konuda radyolojinin ve mühendisliğin birlikteliği, hevesli ve istekli araştırmacılarımızla çok daha iyi bir noktaya gelecektir.
Türkiye MR cihazlarının büyük kısmını ithal ediyor ancak yapay zeka alanında yerli yazılım çözümleri ve klinik uygulamalar gelişmeye başladı. Kamu-üniversite-sanayi iş birlikleri teşvik ediliyor, kliniklerde yapay zeka destekli radyoloji sistemlerinin pilot uygulamaları yürütülüyor. Hacettepe Üniversitesi’nde beyin MR görüntülerinde yapay zeka analizi, Cerrahpaşa’da meme MR verileriyle yapay zeka destekli tarama sistemi, Ege Üniversitesi’nde yapay zekalı MR ile epilepsi odaklarının haritalanması, Gazi ve Bilkent üniversitelerinin işbirliğinde yapay zeka ile multipl skleroz lezyon segmentasyonu, Acıbadem ve Koç üniversiteleri özel sektörle birlikte MR görüntü işleme çözümleri, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi yapay zeka aracılı karaciğer tümörü tanısı uygulamaları yürütüyor. Birçok üniversitede yapay zeka mühendisliği ve sağlık bilişimi bölümleri açıldı. TÜBİTAK ve YÖK destekli projelerde MR görüntü işleme algoritmaları üzerinde çalışan araştırmacılar yetişiyor. Tıp fakültelerinde “radyolojide yapay zeka” konusunda seminer, sertifika ve yüksek lisans programları artıyor. 2024 itibarıyla bazı üniversiteler “tıbbi yapay zeka” yüksek lisans programı açmaya başladı.