Meclis Genel Kurulu’nda Adalet Bakanlığı bütçesi üzerinde konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yargılamalardaki hukuksuzluklar üzerine değerlendirme yaptı. Yıldız konuşmasında “gizli tanık” için konuştu. Yıldız, şunları söyledi:
"TUTUKLAMA CEZA DEĞİL"
“Bütün yargılama önlemleri gibi tutuklama da geçici niteliktedir. Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşmada ceza davasının yürütülmesinde ya da ileride verilecek bir olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır. Kişi özgürlüğü ve güvenliğini sınırladığı için çok dikkatli hareket edilmeli, bin düşünerek bir kere karar verilmelidir. Suçsuzluk karinesinin esas alındığı, delillerin vasıtasız olduğu, insana saygının olduğu, insan onurunu koruyan ceza hukukunun bir cezalandırma hukuku değil, koruma hukukunu benimseyen devletler hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir.
"YANLIŞ DELİLLE DOĞRU SONUCA VARILMAZ"
Ceza yargılamalarında yanlış delille doğru sonuca varılmasının mümkün olmadığını defalarca söyledim. Delilsiz ispatla bir vaka anca zan ve tahminden ibaret kalır diye kürsüden altını bir defa daha çizmek istiyorum. Gizli tanık beyanlarının tek başına hükme esas alınmaması hukukumuz için büyük bir kazanımdır. Buna mecbur kalınmadan başvurulmamalıdır. Başvurulduğu takdirde savunma hakkına saygı gösterilmeli, sanığın gizli tanığa soru sorma hakkını mutlaka gözetmeliyiz.”
KAVALA’DAN ‘DAHA BÜYÜK SUÇ’ UYARISI!
Gezi davası hükümlüsü iş insanı Osman Kavala ise MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın, yargılamaların hukuka uygun yapılmasına ilişkin açıklamasına yanıt verdi. Kavala, “İhlalin giderilmesinde ayak diremek, ihlali yaratan yargısal tasarruftan daha ağır bir hukuksuzluk yaratmakta” uyarısında bulundu.
İktidar ortağı MHP’nin etkili isimlerinden Feti Yıldız, yargılamalardaki hukuksuzluklara, uzun tutukluluklara dikkat çeken açıklamalarla gündeme geliyor. Yıldız’ın son açıklaması üzerine Kavala da bir açıklama yaparak özetle şunları kaydetti: “MHP Genel Başkan Yardımcısı Sayın Feti Yıldız, hukukun evrensel ilke ve esaslarına bağlı kalmanın önemini vurguladığı son açıklamasında, yanlış delille doğru sonuca ulaşılamayacağını, bu tür delillerle yapılacak suç ispatlarının zan ve tahminden ibaret kalacağını hatırlatmıştır. Bu uyarı Ceza Mahkemesinde yaşanan ağır insan hakları ihlallerine yol açan temel sorunla doğrudan ilgilidir. Evrensel hukuk ilkelerine göre bireyin insan haklarını korumakla yükümlü olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve AYM’nin ihlal tespitlerinin büyük bölümü, yanlış veya eksik delillerle yapılan tutuklamalar, verilen mahkumiyet kararlarıyla ilgilidir. Durumu daha vahim hale getiren, yerel mahkemelerin bu tespitleri dikkate almamaları, zan ve tahmin üzerinden verilmiş kararları gözden geçirmeyi kabul etmemeleridir. Sayın Yargıtay Başkanı’nın ifade etmiş olduğu gibi, ihlalin giderilmesinde ayak diremek ihlali yaratan yargısal tasarruftan daha ağır bir hukuksuzluk yaratmakta. Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil eden bu davranış, hukukun evrensel ilkelerinin daha esastan ihlali anlamına da gelmektedir.”




