CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'çok önemli açıklama' yapacağını ilan ederek duyurduğu 'türban yasa tasarısı' ortalığı karıştırdı...
Ve bir gerçek hemen ortaya çıktı:
O tasarının ne yasalaşma şansı vardır, ne de önümüzdeki süreçte CHP'ye herhangi bir avantaj sağlayacaktır.
***
Nitekim, tasarı CHP ve Altılı Masa saflarında karışıklık yaratırken Cumhur İttifakı liderlerinin eline dikkatleri ekonomiden uzaklaştırmak ve 'oyunu' üstünlük sağlayacakları başka alanlarda sürdürmek açısından önemli bir koz vermiştir...
O zaman Kılıçdaroğlu neden böyle bir girişimde bulunmuştur?
***
Bu girişimin iki 'muhtemel' nedeni olabilir...
Birincisi, 'türban tartışması'nın bir daha yaşanmayacağının garantisini vererek,AKP'nin seçimlere giderken ortaya atacağı 'yeni anayasa' önerisinin önünü kesmek ve gündeme gelmesi beklenen 'Devrim Kanunları'nın bazılarının değiştirilmesi ya da kaldırılmasına yönelik önerileri engellemek...
İkincisi, Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı hem Cumhur İttifakı içindeki partiler hem de Altılı Masa içinde yer alan partilerin bir bölümü tarafından körüklenen 'CHP genel başkanı cumhurbaşkanı olursa 'dindar topluluğun' elde ettiği kazanımlar tehlikeye girer' endişesini ortadan kaldırmak!
***
Önce birinci neden üzerinde duralım...
Bilindiği gibi Anayasamızın 'İnkılap kanunlarının korunması' başlıklı 174. maddesi Devrim Kanunları olarak tanımlanan bazı kanunların anayasaya aykırılığının iddia edilmesinin önünde engel oluşturmaktadır...
Bu kanunlar şunlardır:
1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat Kanunu;
2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka İktisası Hakkında Kanun;
3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve
Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun;
4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin
evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi
hükmü;
5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun;
7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi, Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların
Kaldırıldığına dair Kanun;
8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.
***
Bu kanunların Parlamento'da değiştirilmesi ya da ortadan kaldırılması mümkün değildir...
Ama onları anayasal güvence altına alan 174. madde iptal edilirse bu durum değişecektir...
Öyle olunca da, zaten artık bir anlamı kalmamış olan 'Şapka Kanunu', 'Bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanun' ya da 'Efendi , bey, paşa gibi unvanların men ve ilgası kanunu' gibi bazı kanunlar değilse de günümüzde hala büyük önem taşıyan *Tekke ve zaviyelerle türbelerin seddine ve türbedarlıklar ile bir takim unvanların men ve ilgasına dair kanun ya da 'evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına dair medenî nikah kanunu' gibi bazı yasaların iptalinin önü açılacaktır.
***
Peki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ortaya attığı tasarı, Anayasa'nın bu maddesinin tartışılmasını engelleyebilecek midir?..
Tam tersine...
Bu öneri, AKP'nin kendi anayasa değişikliği önerisinin haklılığı ve aciliyeti konusundaki iddialarına destek sağlayacak ve iktidarın elini güçlendirecektir.
***
Nitekim, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun önerisi üzerine partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 'Şayet bu zat (Kılıçdaroğlu) temel bir insan hakkı olan başörtüsü meselesini ülkenin gündeminden kati suretle çıkarmakta samimiyse gelin çözümü yasa değil, anayasa düzeyinde sağlayalım' ifadesini kullanarak 'el yükseltmiş'...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Erdoğan'ın önerisine, 'Eğer arkasında yine kurnaz bir ajanda çıkmazsa tabii ki Alevi vatandaşlarımız dahil, hak ve özgürlükler konusunda getireceğiniz öneriye her türlü desteği vermeye hazırız' sözleriyle onay vermiştir...
Böylece de, hem seçim kampanyasında aleyhine kullanılabilecek 'Alevilik' meselesini gündeme getiren hem de Anayasanın 174. maddesinin tartışılmasının önünü açan kişi durumuna düşmüştür.
***
Bir sonraki yazımızda bu tasarının altında yatan bir diğer muhtemel neden olan Altılı Masa içindeki gelişmeler üzerinde duracağız.
(Devam edecek)