Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer yaptığı açıklamada, 41 ilde etkisini artıran kuraklığın, yalnızca ekili alanlarda değil, hayvancılıkta da ciddi sorunlara neden olabilecek boyutlara ulaştığını söyledi. Bu yıl Türkiye'deki kuraklık tehdidinin 22 ilden 41 ile çıktığını anımsatan Gürer, geçtiğimiz yıl ekilen ürünlerin büyük bölümünün biçerdöverler tarlaya girmeden, üreticiler tarafından traktörlerle sürülmek zorunda kaldığını belirtti. Tarım alanlarında kuraklığın rekolte kaybına neden olacağını, bazı bölgelerde içme suyunun tarım alanlarının sulanmasında kullanılacağı için içme suyu sorununun da baş göstereceğini ifade eden Gürer, göletlerdeki su seviyesinin düştüğünü, bu durumun sadece tarlalarda değil bağ ve bahçelerde de ciddi sıkıntılara yol açabileceğini ifade etti. Yeraltından elektrikle su çıkarmanın mali açıdan çiftçiye büyük külfet getirdiğini kaydeden Gürer, çiftçilerin ürünlerini yeterince sulayamayacağını, bunun da rekolte düşüklüğüne neden olacağını belirtti.

'YETERLİ ÖNLEM ALINMADI'

Kuraklığın 41 ilde tespit edilmesine rağmen Tarım Bakanlığının bu konuda yeterli önlem almadığını söyleyen CHP Milletvekili Gürer, Türkiye'nin su fakiri bir ülke olduğunu bu nedenle, su kaynaklarının doğru kullanılması gerektiğini ifade etti. Çiftçilerin ve hayvancılık yapanların kuraklıktan doğrudan etkilendiği için hem üretim ve rekoltenin düşeceğini hem maliyetin artacağını vurgulayan Gürer, bu durumda tüketicinin de ürünü daha pahalıya temin etmek zorunda kalacağını belirterek, bu tablonun; ürün elde etmeden sıkıntılı bir döneme girildiğinin işareti sayılabileceğini anlattı.

'SAMAN İTHALATI YAPILABİLİR'

Gürer, hayvancılıkta yemin önemli olduğunu, giderlerin yüzde 70'inin yem olarak belirlendiğini ifade ederek, 'Kaba yem ve karma yemi olarak tabir edilen 2 yem var. Bu iki yemde tarıma bağlı ve sürekli fiyatlar artıyor. Hayvancılığın verimliliğinin artırılması ve sorunların azalması meralara bağlıdır. Cumhuriyet döneminde ülkemizde mera alanları, tarım alanlarının yarısı iken, 1970'li yıllarda 20 milyon hektar mera alanı bugün 11 milyon hektara gerilemiştir' dedi. Mera alanlarının halen farklı tehdit altında olduğuna işaret eden Gürer, erozyonun yanısıra, kuraklık nedeniyle ot büyümemesinin de mera alanlarında soruna neden olduğuna vurgu yaptı. Kuraklık nedeniyle buğdayda oluşan rekolte kaybının saman varlığında da düşüşe neden olacağını ve yeterli miktarda üretim yapılamaz ise yeniden saman ithalatı yapılacağını söyleyen Gürer, 'Yem fiyatlarının sürekli artması, yem kullanımını da düşürdü. Bu da verim kaybına yol açtı' dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, rekolte kaybının yem sorununa neden olacağı, bunun verim açısından yaratacağı olumsuzluğun yanında et ve süt üretiminin düşmesine de sorun olacağının görüldüğünü belirterek, 2019'da bin 100 lira olan arpanın taban fiyatının, geçen yıl bin 275 ve bu yıl bin 750 liraya çıkmasının, yem fiyatlarındaki bariz artışı somut gösterdiğine dikkat çekti. Gürer, arpanın bazı borsalarda 2 bin 500 liradan işlem gördüğünü de işaret ederek, bu fiyatla besicinin yem olarak arpa alma ihtimalinin düşük kaldığını vurguladı. Kuraklık ve girdi artışı arpa verimini de vurdu' dedi. Yaşanın sıkıntılar nedeniyle besicilerin süt ineklerini bile kesime verme düşüncesinin olduğuna dikkat çeken Gürer, süt ineklerinin kesime gitmemesi için besicilerin ve süt inekçiliği yapanların farklı şekillerde desteklenmesi gerektiğine işaret etti. Kuraklığın etkisinin yalnızca ekili alanlarda değil, hayvancılıkta da ciddi sorunlara neden olduğunu kaydeden Gürer, bu konuda yıllardır uyarılar yapılmasına rağmen ciddi önlemlerin alınmadığını ifade etti.

Editör: Haber Merkezi