Küçük yaştaki çocuklarını uyutmakta güçlük çeken annelerin iki etkin silahı idi;
-Bekçiler.
-Bozacılar…
Ne kadar inatçı olurlarsa olsunlar, vakit gelip çattığında uyumamak için var gücüyle direnirlerse dirensinler, o düdük sesini duyunca, bırakın uyumayı, horlama aşamasına geçerlerdi tüm bebeler.
Masallar, sonuç vermediğinde anaların imdadına yetişirdi mahalle bekçisi.
O düdük, inatçı çocuklar için yaratılmıştı sanki…
Hırsız, uğursuz takımına ‘’ben buradayım’’ hatırlatmasının müzikal bir ifadesiydi ama çoğunlukla huysuz bebeleri yola getiren mucizevi bir masaldı adeta.
İçinde ayarı kaçmış korku dozu barındıran bir masal…
Bir de gecenin ilerleyen saatlerinde mahalleyi turlayan bozacıların yeri göğü inletircesine ‘’Boza…Akman’ın boza’’ diye bağırışları…
Ürkütücüydü ama en etkin bir ninni gibiydi…
Hadi bakalım duy da uyuma…
Uyumak ne kelime, en inatçısı bile o haykırışı duymasıyla birlikte uyumanın ötesinde rüya faslına geçerlerdi yeminle…
Şimdilerde bozacının sesi duyulmaz oldu…
Astarı yüzünden pahalı olduğundandır zahir.
Ya da sürüler halinde kent turuna çıkan sahipsiz köpek korkusudur nedeni…
Duyanlar oluyordur bazı semtlerde oturanlardan.
Ama bize denk gelmedi doğrusu…
Yat borusu etkisini gösteriyor mudur yine miniklerde bozacının naralanışı…
Ya da bekçi düdüğü…
Bilgisayar çağının bebelerini derin bir uykuya sevk ediyor mudur acaba…
Ya da kötü niyetlere ket vuruyor mudur?
Cango filmlerinin kötü adamlarını andıranların gece mesailerini engelleyici bir rol oynuyor mudur?
Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine bakılırsa soruya ‘’evet’’ yanıtını vermek zor.
Bizim mahallenin bekçisi farklıydı…
Küçüklerin ‘’uyku ilacıydı’’ ama gençlerin en iyi dostuydu.
Yaz akşamları, duvar sohbetlerine katılır, mesleği ile ilgi anılarını anlatırdı.
Çoğu da hayali anılar…
‘’Ben bir hırsızı yakalarsam, sırtına biner, karakola öyle götürürüm’’ diye başladı mı, ardı ardına gelirdi yaşanmamış anılar.
Ara da bir de ‘’Ceketinin göğüs cebine iliştirilmiş düdüğünü öttürür, kötü niyetlilere ‘’ben buradayım ha’’ mesajı verirdi…
O düdük sesi yeterdi hırsıza, uğursuza…
Şimdilerde öyle mi?
Ne çocuklar düdükten anlıyor,
Ne de hırsızlar…
Bozacılar da tarihe karıştı, karışacak…
Sokaklar hareketli…
Sokaklar Teksas…
Çocuklar uyumuyor…
Büyükler de…